Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi B Grubu dördüncü haftasında AEK Larnaca'yı deplasmanda 2-1 mağlup etti. Bu sonuçla puanını 10'a yükselten sarı-lacivertliler, gruptan çıkmayı garantiledi. 16'da Alioski'nin soldan ortaladığı topu Pedro altı pas içinde tek dokunuşla ağlara gönderdi: 0-1.
FARK FIRSATI KAÇTI
49'da Altay'ın müdahalesi ile Altman, yerde kaldı. Hakem, VAR incelemesi sonucu penaltı noktasını gösterdi. 52'de Trickovski'nin vuruşunda top ağlara gitti: 1-1. 78'de Naoum topa elle dokundu. Hakem beyaz noktayı gösterdi. 80'de Batshuayi'nin vuruşunda top ağlarla buluştu: 1-2. 84'te Rossi yerde kaldı, F.Bahçe bir penaltı daha kazandı. 86'da Valencia'nın vuruşunu kaleci Piric çeldi. Fenerbahçe mücadeleyi 2-1 kazanarak tur atladı.
TARAFTARDAN BARIŞ MESAJI
FENERBAHÇE'Yİ taraftarı yalnız bırakmadı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne giden Fenerbahçe taraftarları, tribündeki yerlerini aldı. Fenerbahçe taraftarları, AEK Larnaca maçı öncesi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünün İngilizcesini (Peace at home, peace in the world) pankart olarak açtı. Türk taraftarların bu hamlesi sosyal medyada da büyük beğeni topladı. Sarı-lacivertli taraftarlar, Kadıköy'de Ukrayna temsilcisi Dinamo Kiev'e karşı oynanan Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu rövanş maçında da aynı pankartı açmıştı.
Maçı Gürkan Bilgiç yorumladı
KONTROL ALTINDA
Pedro'nun golüyle maçın zorluk derecesi "Bir aksilik olmazsa" formatına geliverdi. Oyuna da, topa da hükmediyordu Fenerbahçe. Tribünleri susturup, rakibi de sonucu kabul eder kıvama getirdiler. Elbette her şey iyi giderken, bir tersliğin olması lazım. Hikayeye heyecan katma görevi yine Kaptan Altay'a düştü. İkinci yarı başlamış, tansiyon dibe çekilirken, avuta giden rakip oyuncunun üstüne çıktı. Hakem VAR'a gidip verdi penaltıyı. Bence penaltı da değildi, VAR'ın devreye girmesini gerektirecek "siyah - beyaz" farkı da yoktu. Yine de Altay'ın "karar yanlışını" düzeltmez bu durum. Aynı hatayı, hep tekrarlamak. Altay bu durumu iyi düşünmeli. Sonrasında değişiklikler geldi. Golün asistini yapmasına rağmen maçın etkisiz elemanıydı Alioski. Lincoln Orta sahada oynamaya çalıştı açıkçası. Ne pas zamanlaması, ne pas veya karar hızı. Sadece orada bulunan oyuncuydu.
ARDA İÇİN DOGRU MAÇTI
Gözlerimiz Arda'nın üstündeydi. Doğru bir maç seçti O'nun için Jesus. Duran top fırsatı vermemek için faul yapmaktan kaçınan rakip karşısında, genç oyuncu tüm yetenekleriyle oynayabildi. Çok kez pas opsiyonu oldu ama Lincoln'un tercihi olamadı. "Ben başkayım" dedi topa her değdiğinde. Taraftar baskısını da sertçe yaşadığı, kariyerindeki tecrübe adımlarının önemlisini attığı bir maç oynadı. Sahadaki oyuncu karakterleri "ofansif" olmasına rağmen, hemen hepsini orta sahanın bir parçası olması önemli bir karardı. Sahadaki takım bize gösterdi ki, her skoru oynarız, sahada da fikrimizi kabul ettiririz. Kuzey Kıbrıs'tan gelip tribünlerde dimdik duranlara de "selam" olsun. Yıllar sonra "Dağ başını duman almış" şarkısını dinledim tribünlerden. Ne güzeldi...