Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Güney Gaz Koridoru Danışma Kurulu 4.
Bakanlar Toplantısı açılış oturumuna katıldı. Avrupa Birliği, Gürcistan, Bulgaristan, İtalya, ABD, Karadağ, Arnavutluk, Hırvatistan, Yunanistan, Türkmenistan ve Romanyalı yetkililerin yer aldığı oturumda Türkiye'yi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak temsil etti.
Türkiye'nin, Doğu Akdeniz ve Hazar'daki enerji kaynaklarının Avrupa'ya taşınmasında en önemli güzergah olduğuna dikkat çeken Bakan Albayrak, "Türkiye, TANAP ve TAP ile Hazar'daki doğal kaynakların dünya piyasalarında taşınmasında ne kadar büyük önem arz ediyorsa, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların Avrupa ve dünya pazarlarına taşınması için de en makul ve en rasyonel alternatiftir. Tüm uluslararası taraflara çağrıda bulunuyorum: Gelin bu fırsatları iyi kullanalım. Bölgedeki ihtilafları, belirsizlikleri daha da artıracak gerilimler yerine kazan-kazan usulünü uygulayalım" dedi.
45 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Güney Kafkasya Boru Hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı'ndan (TAP) oluşan Güney Gaz Koridoru'nun önemli safhalarının tamamlandığını ifade eden Albayrak, projenin 45 milyar doları aşan yatırımla üretimden nihai tüketiciye kadar büyük bir değer zinciri oluşturduğunu söyledi.
"AKDENİZ'DEKİ SONDAJ FAALİYETLERİNDE KARARLIYIZ"
Son dönemde Doğu Akdeniz'de önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Bakan Albayrak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tek taraflı ve uluslararası hukukla bağdaşmayan parselleme çabasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
KIBRIS TÜRKLERİ DE PAY SAHİBİ
Kıbrıs Türklerinin adanın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olduğunu kaydeden Albayrak, şöyle devam etti: "Deniz yetki alanlarımız sınırları içinde önümüzdeki dönemde daha etkili bir sismik ve sondaj faaliyeti göstermekte kararlıyız. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türklerinin haklarının da destekçisi ve savunucusu olacaktır. Kıbrıs meselesinde ilk günden beri sağduyu ve yapıcı bir politika yürütülmektedir. Türkiye'nin barış ve huzur öncelikli yaklaşımı, hiçbir zaman pasiflik olarak görülmemelidir. Adada tarafların huzur ve refahı için ortaya konulan bu yaklaşıma rağmen bugün karşılaştığımız fotoğraf, bir 'oldu-bitti' çabasıdır. Kıbrıs Türkleri, adanın zenginliklerinin paylaşılmasında yok sayılacaksa, Türkiye bunun sonuna kadar karşısında olacaktır."