Doğa Uygar Sütçüoğlu...35 yaşında... Üniversitede başlayan girişimcilik tutkusu, onu gıda sektöründe zirveye taşıdı. Catering firmasıyla başladığı serüvende sektörün her kademesinde görev aldı. 20'li yaşların sonlarına geldiğinde dev yemekhanelerin başına geçti. Öyle ki günde 10 bin kişiye yemek çıkarır hale geldi. Yemeklerin malzeme temininden yapımına kadar her şeyiyle ilgilendi.
CİROSUNU KATLADI
Bu yoğun tempo, sektörde ismini duyurdu. Bir restoran danışmanlık teklif etti. Sandalyesinden perdesine, yemeklerin malzemesinden mutfağına kadar her şeyini dizayn ettiği restoran cirosunu katladı. Daha sonra 45 markaya danışmanlık yaparak başarının formülünü yazdı. Bir gün başkaları için yazdığı formülü kendisini için de yazmaya karar verdi ve Holy Cow isimli restoranın Türkiye haklarını aldı.
KİŞİLİK NE İSE SONUÇ DA O
Sütçüoğlu, "Gıda konusu çok ciddiye alınması gereken ve manüplasyonu çok fazla olan bir sektör. Burada insanlar vicdanlarıyla baş başa. Ben nasıl ki çocuğumun güvenli, sağlıklı bir şekilde beslenmesini istiyorsam tüm anne babalar da aynı şeyi istiyor. O yüzden ben en iyisini, en sağlıklısını yapmak zorundayım. Bu benim vicdanım. Bir restoran sahibinin kişiliği nasılsa, restoran da ürünler de o şekilde oluyor. Tüm çocukların ve tüm insanların sağlıklı yemek yemelerinin gerekliliğine inanıyorum" dedi. Yıllarca restoranlara danışmanlık yapan Doğa Uygar Sütçüoğlu, artık başarısını kendi mekanında da hayata geçirme kararı aldı. Tercihini Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse'dan yana kulandı. Restoranın kelime anlamının 'kutsal inek' olduğunu belirten Sütçüoğlu "Dünya üzerinde Malezya başta olmak üzere, İsviçre, Kuzey ve Güney Amerika, Endonezya ve Fransa gibi yaklaşık 40 ülkede bulunan bu hamburgerlerin ve özel etlerin sırrı, kaliteden ödün vermemesinde yatıyor. Restoranda hamburgerci misafirlerimiz de var, et sever misafirlerimiz de" diye konuştu
'ÇOCUK LEZZETE BAKAR'
Çocukların mekan seçiminde damak tadının belirleyici olduğuna dikkat çeken Sütçüoğlu, "Onlar ne ortama, ne fiyata, ne hizmete bakıyor. Sadece köftenin lezzetine dikkat ederler. Müdavim ailelerimiz var, çocuklarının başka yerde hamburger yemediğini söylüyorlar. Bu bizi çok mutlu ediyor. Ben de onların sağlıklı beslenmesine en fazla özeni gösteren kişiyim. Çünkü kendi çocuğumun nasıl yemesi gerekiyorsa, menülerimizi o şekilde hazırlıyorum. Restoran sahibi kişinin vicdan sahibi olması gerekliliğine inanıyorum" dedi.
'Etin suyunu kan zannediyorlar!'
Eti kurutana kadar pişirmenin yaygın bir yanlış olduğunu dile getiren Sütçüoğlu, "Yok içi kırmızı, kanlı olmasın falan... Etin suyunu kan zannediyorlar. Kan damarda olur, o da hayvan kesilince akar. Ette kan olmaz, pembelik olur. Misal, müşteri "Orta pişsin" diyor. Getiriyoruz, "Bu pişmemiş, içi kanlı" diyor. İyi pişmiş istiyor. Getiriyoruz, bu sefer sert diyor. Eti ne kadar pişirirsen o kadar sertleşir" dedi.
KADİR KEMALOĞLU