Kadın dernekleri ikiye bölündü

TOLGA TEKİN (HABER MERKEZİ)
İzmir'de Küçük yaşta kız kaçırdığı için hakkında dava açılan, kaçırdırdığı kızla evlenip bir çocuğu olduğu halde 5.5 yıl hapis cezasına çarptırılan Alkan Çetin'in durumu kadın derneklerini ikiye böldü. Bazı kadın dernekleri yasanın değişmesini istiyor, bazıları da "cezasız kalmamalı" diyor.
Yasal düzenleme
Konuyla ilgili yasal düzenleme yapılması için bazı AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri harekete geçerken, olay kadın dernekleri tarafından da farklı yorumlara yol açtı. Kadın derneklerinden bazıları Alkan Çetin'in cezaevine girmesini doğru bulmazken, konuyla ilgili mutlaka yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Bazıları ise Türkiye'nin kanayan bir yarası haline gelen "Çocuk gelinler" sorunu varken bu şekilde bir yasal düzenleme yapılmasının kötü niyetli kişilere fırsat vereceğini belirterek, bu tür suçların cezasız kalmaması ve mevcut yasanın aynı şekilde uygulanması gerektiğini söylediler.
Çiğli'de yaşayan Yeşim Rengin Çetin (21), altı yıl önce, tanıştığı bilgisayar teknisyeni Alkan Çetin'e (23) kendi isteği ile kaçmıştı. Anne Hülya Yeşildağ, önce şikayette bulundu, sonra vazgeçti, ancak Alkan Çetin hakkında 'küçük yaşta kızı alıkoymak' suçundan dava açıldı.
Yargılama sürerken, şu an 5 yaşındaki kızı Melani dünyaya geldi. Eşiyle resmi nikah kıyan Alkan Çetin, 5.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, mahkemenin, Alkan Çetin hakkında verdiği 5.5 yıl hapis cezası kararını geçtiğimiz günlerde onadı. Kararın onanması üzerine savcılığın talimatıyla harekete geçen polis, Alkan Çetin'i, 3 Şubat'ta evinde gözaltına aldı.

İŞTE KADINLARIN GÖRÜŞLERİ
* Engin Demir (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi ve Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şube Başkanı)
"Ben caydırıcı olmasından dolayı cezanın uygun olduğunu düşünüyorum. Eğer cezaevine girmesini engellersek, o zaman bu kötü niyetli kişilere fırsat verir. Böylece, bir kadın istemediği erkekle evlenmek zorunda kalabilir, adam da küçük yaşta kız kaçırdığı için hiçbir ceza çekmemiş olur. Bu, daha önce tecavüz ettiği kadınla evlenen adamın cezasının düşmesi gibi bir durum olur. Bana göre çok sakıncalı bir durum bu. Zaten ülkemizde 'Çocuk gelinler' gibi ciddi bir sorun varken, bir de böyle bir yasal değişiklik yaparsak, kadının sırtına bir yük daha eklemiş oluruz."

* Emel Denizaslanı (İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı)
"Küçük yaşta bir çocuğun kaçırılması, o çocuğa çektirilen bir acıdır. Kadının hayatı zaten altüst oldu. Neyse sonra nikah kıyıldı, bir çocuk oldu, hayatları duruldu. Şimdi erkeğin hapise atılması hayatında bir başka travma yarattı. Bu durumda erkeğin affedilmesini istemek insani boyutta iyi gibi görünüyor. Ama diğer taraftan 'affedilsin' demek de kötü niyetli kişilere örnek olacak. Böylece kötü niyetli kişiler, 'Kaçırır, evlenirim ve hapse de girmem' diye düşünecek. Bu yüzden biz mevcut yasanın değişmesini kesinlik istemiyoruz. Ama kadının yaşamını kolaylaştıracak düzenleme getirilebilir. Kadın ve çocuk korumaya alınıp, yaşamları düzene sokulabilir."

* Süheyla Diker (Türk Kadınlar Konseyi Derneği İzmir Şube Başkanı)
"Bu kanun değiştirilerek kişilerin kız kaçırmaları asla hoş görülmemeli. Kanunun uygulanmasından yanayım. Hiçbir değişikliğe gerek yok. Çünkü eğer ortada bir suç varsa cezasız kalmamalı. Aksi taktirde o zaman herkes istediği gibi küçük yaşta kız çocuğunu kaçırıp, evlenir ve hiçbir ceza da almaz. Bu bir suçtur ve cezasız kalmamalı.

* Yengi Borat (Türk Kadınlar Birliği Karşıyaka Şubesi Başkanı)
Bence burada kabahatlı olan aileler. Eğer kızlarıyla konuşsalardı gönül rızasıyla vermiş olsalardı, bugün bu sorun yaşanmazdı. Günümüzde 15 yaşında da çocuklarını evlendiren ve şikayetçi olmayan çok sayıda aile var. Burada en başta çocuklarını dinlemedikleri için anne ve babalar suçlu. Şimdi ise genç çiftin mutlu bir yuvası var. Kocası asla şiddet uygulamıyor. Normal ailelerde bile şiddet varken bu çocuklar birlikte sevgiyle yuva kurarak bunu bir da çocukla süslemişler. Bu saatten sonra cezaevine girme olayını asla tasvip etmiyorum. Ayrıca çocuk da bundan olumsuz etkilenecek. Bir şekilde bu yasanın değişmesi gerekir. Ancak bu yasada düzenleme yapılırken ailelere de mutlaka pay biçilmelidir.