Tolga Tekin'i size anlatmam gerekmiyor sanırım. 20 yıllık muhabirliğinde polis-adliye ile başlayıp bugün artık "Olay Yeri Muhabiri" olarak "nerede haber varsa orada Tolga vardır" sloganıyla sayısız başarılı habere imza atmış bir arkadaşım. Sadece haber de değil toplumun her kesiminin büyük ilgi gösterdiği "Ekmeğini Taştan Çıkaranlar" gibi pek çok yazı dizisine de imza attı Tolga.
Girişten de anlayacağınız gibi; bugünkü konumuz Tolga Tekin.
Aslında konumuz tam olarak Tolga'nın başarıları da değil. İşini yapmadığı, yapamadığı için Tolga'yı haber yapmaya çağıran İzmirlileri ve doğrudan Tolga'yı hedef alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın elemanlarına bugün benim iki çift sözüm var.
Günlerdir Yeni Asır' dan okuyorsunuz; Karşıyaka Cumhuriyet mahallesi sakinlerinin bir dizi isyan ve eylemleriyle ilgili haberlerini. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "ezber bozuyoruz" diyerek ortaya attığı ve İzmir genelinde büyük sıkıntılara yol açan yeni ulaşım sisteminden en fazla mağdur olanlardan biri de on binlerce insanın yaşadığı Cumhuriyet mahallesi sakinleri. Mahalleyi kent merkezine bağlayan 50 yıllık otobüs hatlarını geri istiyor insanlar. Bununla ilgili mahalle muhtarı Özay Dağhan da gerekli girişimleri ve başvuruları yaptı zaten. Pazar günü de mahallelinin eylemi vardı; "Yollarda Kaldık" diye Büyükşehir'e seslendiler.
Gelelim asıl konuya;
Cumartesi günü Büyükşehir Belediyesi Basın Müşaviri Reşat Yörük, Tolga Tekin'i cep telefonundan arayarak aynen şunları söylüyor:
"Bu haberleri özellikle yaptığın söyleniyor. Mahalleliyi sen kışkırtıyorsun deniliyor. Bu senin için de gazeten için de iyi olmaz. Bunu bil."
Tolga da; ne kastedildiğini anlamadığını, sıkıntının haber yapılmasını mahallelinin kendisinden istediğini, muhtarın da aynı talebi olduğunu; bunun gazetecilik dışında ne gibi bir anlamı olabileceğini soruyor Reşat Yörük'e.
Yörük; aynı tehditkar tavrını sürdürüp; "Bu senin için de gazeten için de iyi olmaz" sözünü tekrarlıyor.
KILIÇDAROĞLU VE KOCAOĞLU'NA ÇAĞRI
Şimdi buradan başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na ve ilgili herkese sesleniyorum. Kendisine gelen binlerce insanı ilgilendiren bir kent sorunu ile ilgili haber yapmanın dışında bir işi olmayan Tolga Tekin'in başına eğer bir şey gelirse; sorumlusu Büyükşehir Belediyesi'dir.
Beyler şimdi iyi dinleyin...
Siz kimsiniz ki; elinizde Yeni Asır gazetesiyle ESHOT'ta görevli 2 muhabirinizi muhtara gönderip; "Bu haberi Tolga Tekin kendisi yaptırdı değil mi? Tolga Tekin'i ne kadar tanıyorsun?" diye tehdit edebiliyorsunuz?
Ben; bu "görevlendirmeyi" Aziz Kocaoğlu'nun yaptığına inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Ama Kocaoğlu'nun görevi; bu muhbirleri oraya kimin gönderdiğini bulmak ve gereğini yapmaktır.
Kent haberleri yapan bir gazetecinin, kentin tümünü ilgilendiren bir olayla ilgili haber yapmasının nesi araştırılacak bir konudur? Başkaları gibi kafamızı kuma gömmek yerine, İzmirliyi dinlemek, İzmirlinin sıkıntısını haber yapmak mıdır kusurumuz?
Varsın kusurumuz bu olsun.
Ama, bilin ki Yeni Asır olarak, ne kamu kaynaklarından kestiğiniz reklam paralarıyla ne de sahte efelikle telefon ucundan salladığınız tehditlerle bizi yıldıramazsınız. Yılmayacağımızı gördünüz, bundan sonra da göreceksiniz.
Biz halk adına sizlere eksikleri ileteceğiz, siz kamu olarak işbirliği içinde eksikleri gidereceksiniz. Ne biz sizin ne siz bizim hasmımız değilsiniz.
Şimdi bu yazıdan sonra başta Kılıçdaroğlu ve Kocaoğlu olmak üzere ilgililerin ne tepki vereceğini izleyeceğim.
Ve; söz veriyorum tepki ya da tepkisizliğin her ayrıntısını sizlerle paylaşacağım.
Ama bu arada;
Buradan; Emniyet Müdürü ve Vali'ye de suç duyurusunda bulunuyorum.
Eğer Tolga Tekin'in başına bir iş gelirse; sorumlular bellidir...