7 büyük günahtan uzak durun!
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, "7 büyük günahtan uzak durunuz." buyuruyor. Esasen başka hadis-i şeriflerde büyük günahlar, 7'den fazla da sayılmıştır. Peki, burada neden 7 günah sayılmış ?
Zaten Peygamber Efendimizin birçok hadis-i şerifi birbirine ilavelidir. Bu farklılıklar da o anda kalbine gelen vahiy sebebiyledir. Allah-u Teâla farklı topluluklar için farklı mekânlarda ve farklı zamanlarda değişik reçeteler sunmuştur. Bu farklılığı buna dayandırabiliriz. Mesela Abdullah İbn-i Abbas, büyük günahları 70 olarak sayıyor. Bu zat, Peygamberimizin amcası Abbas'ın oğludur ve sahabe arasında da en âlim sahabelerdendir. Aynı zamanda müfessirlerin de piridir. Çünkü Peygamber Efendimiz onun için "Ya Rabbi, Kur'an'ın yorumunu buna öğret" diye dua etmiştir. Bu duanın bereketi ile Kur'an'ı tefsir edenlerin en başında Abdullah İbn-i Abbas gelir. O, 70 büyük günah sayıyor. İbn-i Cübeyr ise 700 büyük günah sayıyor. Tabi burada günah sayan insanların günahları algılama tarzına bağlı olarak sayı değişiyor. Mesela bazı kişiler mekruhları bile günah sayar. Evet, mekruh iyi değildir ama kesin olarak günah da sayılmaz. Bazıları 'yapılan hareketin küçüklüğüne büyüklüğüne bakmayın, kime karşı yapıldığına bakın.' diyerek mekruhları bile büyük günahlardan saymışlardır. Bu düşünce ile Allah'ın hoş görmediği şeyleri, yani mekruhları da Allah'a karşı yapıldığı için büyük günah kategorisine alıyorlar. Şimdi baştaki hadise dönersek Peygamber Efendimiz, "7 büyük günahtan sakınınız" buyuruyor. Bunlar insanı yok eden, helaka götüren günahlardır. Peki, nedir bunlar? Hazreti Peygamberin ifadesiyle, Allah'a ortak koşmak en büyük günahtır. Âlimler, "Burada kasıt Allah'ı tanımamak, Allah ikidir, üçtür demektir. Bütün kâfirler bu kategoriye girer" diyorlar. Peygamber Efendimiz burada şirk kelimesini kullanıyor. Şirk ortak koşmak demektir. Müşrikde ortak koşan demektir. Peygamber Efendimizin burada özellikle şirk gibi ağır bir kelimeyi kullanmasının sebebi, Allah'a ortak koşmanın 7 büyük günahın başında yer almasıdır.
SİHİR SÜNNETULLAH'A KARŞI GELMEKTİR
İkinci büyük günah ise sihir ve büyü yapmaktır. Tabiatın belli kuralları vardır. Bu kurallara Sünnetullah denir. Kim ki sihir ve büyü yapmaya kalkarsa Sünnetullah'a karşı gelmiş olur. Bir taşı yukardan aşağı bırakırsanız düşer. Bu Allah'ın kanunudur. Evet, bunun sebebi yer çekimidir ama yer çekimi kanununu nizamlayan, dünyaya yerleştiren de Allah'tır. İşte bu nizamı bozmaya kalkan kâhinler ve şaklabanlar var. Bir takım zekâ oyunlarıyla ve aldatmacalarla insanları kandırıyorlar. Eskiden, Beni İsrail döneminde büyücülük çok yaygınmış. Bu kâhinler ve büyücüler şeytanlarla ve büyücülerle ortak çalışıyorlarmış. O dönem bu iş çok ilerlemiş. Büyücüler şeytanları ve cinleri kullanarak insanların arasını açıp aileleri birbirine düşürüyorlarmış. İşte Peygamber Efendimiz döneminde yapılan büyüler de o dönemden kalmadır. Bunlar insanları rahatsız ediyorlar. Bu konuda İmam-ı Azam Hazretleri, "Büyü yapan adamın cenaze namazı kılınmaz" diyor. Kardeşlerim, kimin cenaze namazı kılınmaz? Kâfirin cenaze namazı kılınmaz. Bu pis iş eski tarihlerden beri yapılan bir iştir. Günümüzde de çok yaygındır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz ikaz ediyor, bu büyük bir haramdır. Biz de sizi uyarıyoruz. Yapmayın, yaptırmayın. Böyle adamlara sen gitmezsen nerden yapacaklar, nasıl ayakta duracaklar? Buna çok dikkat edelim. Biliyorsunuz, Berat Kandi'linde Allah müminlerin hepsini affediyor. Ama hadis ile sabittir ki büyü yapanlara af yoktur. Kâhinlere yoktur. Kindar olanlara yoktur. Allah onların affını tövbe edinceye kadar bekletiyor. Onların affı askıdadır. Allah bizi bu pis işten uzak tutsun.
KASTEN BİR MASUMU ÖLDÜREMEZSİNİZ
Üçüncü büyük günah ise kasten insan öldürmektir. Kur'an-Kerim'e göre kasten bir insanı öldürmek kâinatı ateşe vermek gibi ağır günahtır. Tabi böyle yaptı diye geri dönüşü yok mu? Olmaz mı, tövbe ederse inşallah Allah kabul eder. Ama haklı olarak öldürürse hariç! Mesela İstiklal Harbi'ndeki gibi vatanı tecavüze gelmiş düşmanı öldürmek günah değil, bilakis sevaptır. Burada zaten meşru müdafaa yapıyorsun. Bu durumda adam öldürmek günah değildir. Bu konuda başka bir bahis daha var. Mesela eskiden mahkemelerin cellatları vardı. Şimdi binlerce insan öldürmüş cellat günahkâr mı oldu? Hayır! O cellat adaletin tesisini sağladığı için toplumun düzenini bozanları öldürdüğünden dolayı günahkâr olmaz. Bu, onun görevidir zaten.
FAİZ YİYENİN ÖLÜMÜ KÖTÜ OLUR
Bir diğer büyük günah ise faiz yemektir. Mesela birisi iktisaden bunalmış, senden borç para istiyor. Sende ona 10 veririm ama 12 alırım diyorsun. İşte bunun gibi verdiğinden fazla almak haramdır. Faiz yemek ise kötü ölümle ölmenin sebeplerinden birisidir. Faiz yiyenin akıbeti hayır olmaz. Kötü ölüm ne demek peki? Mesela burada camide hadis okuyoruz. Burada ölsek, bu güzel bir ölümdür veya adam secde de yıkılıp kalıyor. Bu da iyi ölümdür ama adam meyhanede ölüyor, zina ederken ölüyor. Bunlar çok çirkin ölümlerdir. Müslüman, mümkün olduğunca ve bütün gücüyle faizden kaçmalıdır. Faiz almamak ve yememek lazımdır. Allah bizleri bu günahtan uzak eylesin.
YETİMLERİN HAKKINA DOKUNMAYIN
Yetimin malını yemekde büyük günahlardan birisidir. İslam'da babası ölmüşe yetim denir. Annesi ölene öksüz denir. Burada aileye bakmakla yükümlü olan baba olduğu için babasını kaybedene yetim denmiştir. Yani himaye edeni ölmüş, küçük, aciz ve kendini koruyamayan bir garibin malını elinden almak büyük günahtır. Bir de bunu yanlış anlayanlar var. Adam yetimin evine gidiyor ama yetim malıdır diyerek çayını bile içmiyor. Yahu kardeşim bu ikramdır. Bu gönül almaktır. Bu günah sayılmaz. Burada günah olan yetimin malını, onu aldatarak kullanmak ve harcamaktır. Unutmayalım ki Peygamber Efendimiz de bir yetimdir. Bunun için yetimi kollayalım, onu üzmeyelim ve yetime sahip çıkalım.
MÜSLÜMAN MUHAREBEDEN KAÇAMAZ
Büyük günahlardan birisi de muharebe günü savaş meydanından kaçmaktır. Gerektiğinde vatan için ölmezsen, düşman vatanı işgal eder ve namusunu çiğner. Bu büyük günahtır. Ama komutan seni taktik gereği geri çekiyorsa bu günah olmaz. Yeni bir plan için geri çekilmek günah kabul edilmez. Müslüman şehadet bilinciyle yaşamalı ve savaştan kaçmamalıdır. Hadis ile sabit olduğu üzere savaştan kaçmak büyük günahtır. Allah ayaklarımızı yolunda sabit kılsın.
TEMİZ KADINA İFTİRA ATMAK BÜYÜK GÜNAHTIR
Yedi büyük günahın sonuncusu da, başından nikâh geçen masum bir kadına iftira atarak zina etti demektir. Birisine zina yaptı diyebilmek için bir kadının namahreminden biri ile gayri meşru olarak cinsel ilişkide bulunması lazımdır. Bunu da o sırada 4 tane adil, Müslüman erkek şahidin görmesi lazımdır. Bir zinayı tek başına şahitlik ettiysen söyleyemezsin. Olaya şahit 4 kişi gereklidir. Peki, neden bu şekilde sıkıdır bu? Bu suçun cezası çok ağırdır. Zinanın cezası, zina edenler evli ise ölümdür. Bir de olayın yayılması suçun kendisinden daha tehlikelidir. Böyle bir dedikoduda o insanların hayatı biter. Toplumda itibarı kalmaz. İşte bu yüzden suçun tespiti de zorlaştırılmıştır. Tabi bu cezalar ve şahitliklerin zorlaştırılması, toplumun ıslahını ve düzenini sağlamak için Allah tarafından konulmuştur. Allah bizleri kanunlarına isyan edenlerden değil, emrine uyanlardan eylesin.