İber yarımadasında kurulan en uzun ömürlü İslam devleti olan Endülüs İslam mimarisinin ulaşabileceği yüksek noktalardan biri olan El Hamra Sarayı'nın temeli 1232 yılında, Gırnata Emirliği yani Beni Ahmer (Nasiriler) devletini kuran 1.Muhammed zamanında atıldı. Saray, aynı sülaleden gelen çeşitli hükümdarlar (3. Ebu Abdullah Muhammed, 1. Ebul Haccac Yusuf, 5. Muhammed) tarafından yapılan ilavelerle de genişletildi.
KIRMIZI KIZIL
Muhteşem saray adını Arapça "Kırmızı Kızıl" anlamına gelen El hamra sıfatından aldı. İnşaatında kullanılan kil harcının kızıla çalan renginden ve güneşin batışı esnasında üzerine düşen kızıl ışınların saray duvarlarına yansımasından dolayı bu ismi almıştır. El Hamra Sarayı kuzey ve güney yakasında sulak vadiler bulunan ve doğusundaki Sierra Nevada eteklerindeki tepeciklerce korunan sarp bir yamaç üzerinde duran büyük bir kale görünümündedir. El Hamra ilk olarak askeri bir alan olarak tasarlandıysa da zamanla emirlerin yaptırdığı yapılarla muhteşem bir saraya dönüştü. Sarayın çatı, kubbe ve kemerleri ahşaptan yapılmıştır. Saraya mükemmel bir taç kapıdan girilir. El Hamra kale, ribatlar, yazlık saray ve Generalife (Cennetül Arif) ile dört ana kısımdan oluşur. Girift bir yapıya sahip olan El Hamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekanların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir. Salon ve avlu duvarları yüzlerce çeşit geometrik desenlerle süslenmiş seramikler ile örülmüştür. El Hamra'nın hamamları, sıcak ve soğuk su tertibatını birlikte tesis etme noktasında Endülüs'lü mühendislerinin olağanüstü becerilerini ortaya koymaktadır. Banyolar öylesine maharetle onarılmış ki, bunları kullanma esnasında onların bakış açıları kolaylıkla anlaşılabilir.
GEOMETRİK DESENLER
Dinlenme odası, estetik zevke hitap eder biçimde kiremitle örtülmüş ve aydınlatma orada bulunan ve divanların üzerinde yatarak istirahat eden ve dahi yukarı kat daki üstü kapalı koridorlarda icra edilen müzi- ği dinleyen kişinin gözlerini rahatsız edecek derecede fazla ışık almayacak bir düzene göre ayarlanmıştır. El Hamra geniş bahçeler ve parklar içinde bir köşk, saray ve külliyedir. Kale duvarları arasında kalan saha, çeşitli süs bitkileri, hayvanlar ve fıskiyelerle nefis bir manzara arz etmekteydi. Yine bu saha, birbiriyle kenetlenmiş sanat âbideleriyle doluydu. İspanyollar zamanında V. Carlos yaptırdığı binâlar hâriç diğerleri, Mersinli Avlusu ile Aslanlı Avlu'nun çevresinde toplanmıştır. Aslanlı Avlusunda bulunan Sultan Mezarları kısmı, İspanyollar tarafından tamamen tahrib edilmiştir. Mersinli Avlusu etrafında; Mahkeme Divanhanesi, İki Kız Kardeşler Salonu, Beni Sirac Salonu, Elçiler Salonu, Cami ve Hamamlar mevcuttu.
MİMARİ YAPIYA MÜDAHALE
Endülüs'ün 1492 yılında düşüşünden sonra, Kral Ferdinand El Hamra Sarayı'nın ilk orijinal çizimlerini mimar Pablo Lozano'ya yaptırtmıştır.
Bu çizimler İspanya kraliyet akademisi arşivlerinden 1780 yılında Madrid'te yayınlanmıştır. Bu çizimler El Hamra Sarayı'nın bozulmamış orijinal mimari görüntüsünü yansıtmaktadır. El Hamra Sarayı mimari bozulmaya ilk olarak Kastilya kralı V. Carlos tarafından 1526'da kendi adını taşıyan sarayın yapımı için El Hamra'nın bir kısmı yıktırması ile başlamıştır. Endülüs Emevi mimarisinin ihtişamını hazmedemeyen Kastilya Kralı V. Carlos, El Hamra'ya nazire olsun diye sarayın bahçesine kendi adını taşıyan bir saray yaptırsa da yeterli ilgiyi göremedi. 1568-1570 yılları arasında vuku bulan müslüman ayaklanmalanndan sonra El Hamra'nın bakımı için ayrılan para miktannda önemli bir azalma meydana geldi. 18. yüzyılın başlarında, Katolik krallar devrinden beri Tendilla Kontluğu'nun sorumluluğunda sürdürülen devlet koruması kaldırılan ve daha sonra bakım için tahsis edilmiş gelirleri kesilen El Hamra, bunun sonucunda çok sayıda yersiz yurtsuz kimsenin istilasına maruz kaldı. Her ne kadar devlet daha sonra yükümlülüklerini tekrar üstlendiyse de yapıya eskisi kadar ilgi göstermedi. 1809 yılında Napolyon kuvvetleri Granada'yı işgal ettiklerinde karargâh olarak El Hamra'yı seçtiler.
DİNAMİT DÖŞEDİLER
Fransızlar bulundukları süre içerisinde saray kompleksinin bazı yerlerini tamir etmelerine karşılık 1812'de ülkelerine geri dönerken havaya uçurmak maksadıyla bütün kulelere dinamit döşediler. Elhamra'yı yerle bir edecek olan bu teşebbüs, durumu zamanında fark edip dinamit kablolarını kesme cesaretini gösteren bir İspanyol askeri sayesinde kısmen sonuçsuz kalmış ve daha sonra İspanya Krallığı'nın çağrısı üzerine gelen birçok yabancı uzmanın da katkılarıyla zarar gören kısımlar tamir edildi.
ARTIK KORUMA ALTINDA
1870 yılında El Hamra'nın hukukî statüsü köklü esaslara bağlandı ve millî anıtlardan sayılarak himaye ve bakımı için her yıl devlet bütçesinden muayyen bir payın tahsis edilmesi kararlaştınldı. 1905'te koruma ve bakımı özel bir komisyona verildi; bu komisyon da 1913 yılında görev ve yetkilerini Halk Eğitimi Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir birime devretti. 1985 yılından beri ise El Hamra ile ilgili hizmetler, El Patronato de la Alhambra y Generalife adlı kuruluş tarafından yürütülmektedir.
TOLGA TEKİN