Çakallarla Dans serisi, Arkadaşım Max, Aşk Geliyorum Demez ve daha birçok filmin ünlü yönetmeni Murat Şeker ile 55. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde bir araya geldik. Eski projelerinden yeni projelerine, Türk Sineması'ndan kariyerine kadar pek çok şeyi konuştuk.
POLİS OLDUM
Sosyal medyada, sizin kamera arkasından çok önünde olmanızı isteyen bir kitle var. Kamera önünde olmayı hiç düşündünüz mü? Oyunculuk zor iş ben işimi seviyorum. Ve alıştığım bir durum var. 'O kadar 5'incisini çekiyoruz. Bari ben de bir rol alayım' dedim. Çakallarla Dans 5'te polis rolünde yer aldım. Şu andaki tanınırlık seviyem çok iyi. Oyuncu olmak ünlülüğe giden bir kapı ve ben bunu istemiyorum. En azından şu an yolda yürüyebiliyorum.
Oyunculuk çok güzel bir meslek ama sette çalışmak zor iş. Düşünsenize dizide başrolsünüz çok para kazanıyor, tanınıyorsunuz ama haftanın 7 günü çalışıyorsunuz. 11 yıllık kariyeriniz boyunca en sevdiğiniz filminiz hangisi oldu? Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Ama en sevdiğim Aşk Tutulması diyebilirim.
FEYZ ALDIĞINIZ BİR YÖNETMEN VAR MIYDI?
Çok ilginçtir Tarkovsky'nin 'Stalker' filmi ortaokuldayken izlediğimde beni çok etkilemişti. Anlatış biçimine büyülendim. Yönetmen olmaya o filmle karar verdim. Ama 20'li yaşlara geldiğimde Ertem Eğilmez, kendi tarzımı oluşturmamda etkili oldu.
İKİ YENİ PROJE
Yeni bir projeniz var mı? Şu anda daha büyük bütçeli bir projemiz var. Harrington Kupası ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir projemiz var. Bunun için finansal altyapıyı oluşturuyoruz. Çakallarla Dans 5 ne zaman vizyonda? 8 Kasım'da vizyonda olacak.
'MİZAH YAPMAYI SEVİYORUM'
Başka tarzlar da denediniz ama komedide ısrarcı gibisiniz. Mesela Şerif Gören de bana 'hep komedi mi çekeceksin Murat' diye soruyor. Diyorum ki 'abi ben mizah yapmayı seviyorum.' Türk Sineması şu anda belli seviyeye geldi. Artık ürünleri çeşitlendirme zamanı. Bir sektör oluştu ve biz bunun için gerekli hamleleri yaptık.
'BABA SİNEMAYI BİZ KURTARACAĞIZ'
Sizin başladığınız yıllarda sinema nasıldı?
O zaman 15-20 Türk filmi çekiliyordu. Şimdi bu sayı 150'ye çıktı. 90'lı yıllarda 'Türk Sineması nasıl kurtulur' programları yapılıyordu.
Babam bana hep 'sinema bitmiş' derdi. Ben de 'baba sinemayı biz kurtaracağız derdim.' Şimdi bu sözü gerçekleştiriyor olmam bir gurur kaynağı.
FOTOĞRAF: NİDA ALADAĞ