Kalp krizi ve belirtileri ile ilgili konuşan Dahiliye Uzmanı Dr. Cüneyt Hayretdağ, göğüs ağrılarının genellikle kalple ilgili olduğu düşünülerek acil servislere başvurulduğunu söyledi.
Her göğüs ağrısının kalple ilgili olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Hayretdağ, "Göğüs ağrısı, eforla ilişkiliyse, efor sonrasında göğüste, sırtta yanma ya da midenin üst kısmında ağrı, kürek kemiklerine vuran ağrılar varsa bu rahatsızlıklar kalp ile ilgili olabilir diye düşünmek lazım. Ama her göğüs ağrısı da kalple alakalı değildir. Yemek borusu ağrısından akciğer hastalıklarına, kas iskelet sistemi hastalıklarına kadar bir çok hastalıkta göğüs ağrısı görülmektedir" dedi.
Göğüs ağrısı şikayetiyle gelen hastanın öncelikle acil durumu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Hayretdağ, "Hastanın göğüs ağrısı kalp kaynaklı mı; bir kalp krizi ya da kalp zarı iltihapı ya da damar yırtılması sonrası mı oluşmakta ya da kalp ile akciğer arasında bir risk mi öncelikle bu durumlara bakılır.
Bunun için de EKG ve akciğer grafisi şarttır. Bu iki aşamadan sonra laboratuvarlardan gelecek kan tahlillerine bakılır. Acil durum var ise hasta hemen gerekli birime yatırılır. Ancak bir sorun gözlemlenmediyse gelen hasta başka bir hastalığı olabileceği şüphesi ile ilgili polikliniklere gönderilir" ifadelerine yer verdi.
GEÇMEYEN HIÇKIRIĞA DİKKAT
Kalp krizinin, göğüs ağrısı dışında başka belirtiler de verdiğini ve bu belirtilerin her hastada farklı ortaya çıkabildiğini anlatan Uzm. Dr. Hayretdağ, "Her hasta tipik şikayetlerle gelmez. Kimi hastada ağrı çeneye vurabilir ya da kişi yediği lokma yemek borusunda kalmış gibi hissedebilir. Mide bulantısı, öğürme, kusma, tansiyon düşüklüğü, boyunda sıkıntı hissi, bilinç kaybı gibi sebepler haber olabileceği gibi geçmeyen hıçkırık bile kalp krizine bir sinyal sayılabilir.