Vedat Milor'u denize atıyorlardı... Twitter hesabından anlattı
Yemek eleştirmeni Vedat Milor, Adalar’da uğradığı şiddet olayını twitter hesabından paylaştı. Milor, Burgazada’da fazla masa koyarak yolu tıkayan bir restoranın çalışanını uyardığını ve çalışanın kendisine hakaret ederek denize doğru ittiğini söyledi. Milor ayrıca ilgili restoranın sahiplerinden birinin belediye başkan yardımcısı olduğunu ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), konuyla ilgili inceleme başlattı. Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de restoran sahibinin başkan yardımcısı değil, meclis üyesi olduğunu söyledi.
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 30 Temmuz 2019 12:53
Ünlü gurme Vedat Milor, Adalar Belediye Başkan Yardımcısı'nın sahibi olduğu restoran çalışanı tarafından şiddete uğradığını sosyal medya hesabından duyurdu.
Ünlü yemek eleştirmeni Vedat Milor, Burgazada'da yaşadığı talihsiz olayı kişisel twitter hesabından takipçileriyle paylaştı. Belediyenin çizdiği sınırların dışına çıkarak yol üzerine masa koyup insanların yürümelerini engelleyen Ada Keyf Restoran isimli mekanda şikayetini dile getiren Vedat Milor'e fiziki müdahalede bulunuldu. Vedat Milor ayrıca söz konusu mekanın Belediye Başkanı Erdem Gül'ün yardımcısının olduğunu ifade etti.
Vedat Milor, Burgazada'da yaşadığı olayı sosyal medya hesabından böyöle anlattı:
Burgazada'da başımdan çok tatsız bir olay geçti. Detaylı paylaşmak istiyorum çünkü bu sorun farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. Ada'da rıhtıma yakın restoranlar Belediye'nin çizgidiği sınırları ihlal edip masalarıyla neredeyse geçecek yer bırakmıyor
Bazı restoranlar fazladan bir masa daha koyup yürümeyi imkansız hale getiriyorlar. Bir restoranın önünden geçerken benzer bir sorun vardı ve ben de ilgili bir çalışanı ikaz ettim. Ancak çalışan "Sana ne lan, fazla konuşma" diyerek beni denize doğru itti. Düşmeme ramak kaldı.
Açık biçimde kanuna ve nizama aykırı olan bir uygulamayı ikaz ettiğim için uygulanan bu kaba kuvvet düşündürücü. Bu restoranın sahiplerinden birinin Belediye Başkan yardımcısı olması iki kere düşündürücü ve üzücü. Geriye doğru denize düşsem boynum kırılabilirdi.
Çok üzücü bir olay daha var: Restoran sahipleri benim çalışana hakaret ettiğimi iddia etmiş. Öyle bir şey söz konusu değil tabii ki. Vapurda dönerken gittiğim restoranla ilgili düşüncelerimi ses kaydına aktarıyordum. Allah'tan bu açık kalmış. Olan biten her şey orada.
Amacım çete, dağ kanunlarına aynı şekilde yanıt vermek değil. O yüzden kötü yorum bırakma, bizzat arayıp taciz etme gibi yaklaşımlar doğru olmaz. Yapılması gereken şey belediyenin o bölgeyi geçişe uygun hale getirmesi.