Evde kalma günleri arttıkça mevcut alışkanlıklarımızı iyice unutmaya başladık. Sofralarda değişik yemekler arayıp, farklı tarifler denemeyi ister olduk. Erken kalkmak için bir nedeniniz kalmayınca uyku saatleri uzadı, gece geç yatmalar başladı. Bunun devamında sabaha kadar dizi, film, oyun döngüsü uyku saatlerinizi belirler oldu. Aslında günlük rutininiz bozulduğunda ilk değişen durumlardan biri uyku düzeni oluyor.
SİRKADİYEN RİTMİ ÖNEMLİ
Hal böyle olunca da vücut geç yatıp geç kalkmaya uyum sağlayabilmek için sirkadiyen ritmini değiştiriyor. Vücutta yemek ve uykunun sirkadiyen ritimleri genellikle birbiriyle bağlantılı olarak çalışır. Uyku düzeninizin bozulması iştahı ve yemek yeme isteğini arttırabilir. Yaşanılan bu zor günlerde haberlerin ve sosyal medyanın yarattığı stresle veya evde oturmanın verdiği can sıkıntısı ile de yeme isteğiniz artabilir. Bu durumda fizyolojik olarak değil psikolojik olarak besin tüketimine yönlendirilmiş oluyorsunuz.
GECELERİ İŞTAHINIZ ARTIYORSA...
Gece yeme sendromu, geceleri artan iştah ve uyku problemlerinin yaşandığı bir durumdur. Her gece yemek yiyorum diyen kişinin yeme bozukluğu vardır diyemeyiz. Sadece gece yemek yiyor olmanız gece yeme sendromu olduğunuzu göstermez. Tanı koyabilmek için farklı kriterleri değerlendirmek gerekmektedir. Gece yeme sendromu için 6 farklı kriter belirlenmiş ve bu şekilde tanı konulması planlanmıştır.
FARKLI KRİTERLER MEVCUT
Kriterlerden ilki akşam ve gece saatlerinde artan besin tüketimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Günlük alınması gereken kalorinin yaklaşık %25'i akşam yemeğinden sonra alınmaktadır. Her gün olmasa bile haftada en az 2-3 kere gerçekleşen gece yemek yemeler de bu gruba sokulabilir. İkinci kriter olarak, bireyler kahvaltı yapmak istemezler ve genellikle sabahları iştahsız olurlar. Üçüncüsü ise, bu bireylerin akşam yemeğinden uyuyana kadar sürekli bir şeyler yeme isteklerinin olmasıdır.
UYKUSUZLUĞA NEDEN OLUYOR
Bununla beraber uykusuzluk problemleri çekmek ve uyuyabilmek için yemek yemek zorunda hissetme durumları da tanı kriterleri arasında sayılabilmektedir. Uykusuzluğa bağlı olarak bu bireylerde özellikle akşam saatlerinde artan depresif ruh hali olduğu da görülmektedir. Bireyleri bu ruh haline sürükleyen ise daha çok gece artan yeme isteklerini bastıramamanın verdiği üzüntü, sinirlilik ve besin tüketiminden sonra gelen suçluluk ve utanç duygusudur.
OBEZİTEYE YATKINLIKLA BAĞLANTILI
TÜM bu tanı kriterlerinin en az 3 aylık bir periyotta herhangi bir ilaç veya madde bağımlılığı, sağlık sorunu veya psikiyatrik bozukluktan bağımsız olarak devam ediyor olması önemlidir. Normal kilo aralığına sahip, hafif kilolu veya obez bireylerin hepsinde gece yeme sendromu görülebilen bir durum olsa da yapılan araştırmalar obeziteye yatkınsanız gece yeme sendromuna sahip olma olasılığınızın daha yüksek olduğunu göstermektedir.
ANNE BABALAR DİKKAT!
Bu sendromun bir diğer belirtisi olan uykusuzluk durumu da sirkadiyen ritminizin bozulmasına neden olarak kilo vermenizi zorlaştırmaktadır. Depresyon, anksiyete problemleri veya madde bağımlılığı olan bireylerde bu sendrom daha sık görülmektedir. Sevgili anne babalar; yapılan araştırmalar gece yeme sendromuna sahip ebeveynlerin çocuklarının da bu sendroma sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
ÖĞÜNLERİNİZİ PLANLAYIN
Gece yeme sendromuna karşı ilaç tedavisinin yanı sıra davranış terapisi de oldukça etkili bir yöntemdir. Bununla birlikte bireylere sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması da tedavi sürecinin bir parçasıdır. Besin tüketim kaydı tutmak, öğün planlamak ve günlük kalori alımının kısıtlanması da tedavi için önemlidir. Beslenme tedavisi ile gece yeme sendromundan kurtulmak için gece sıklıkla tükettiğiniz besinleri eve almayarak başlayabilirsiniz.