Prof. Dr. Ateş Kara, Çin'de pandemi yapma riski olan yeni grip virüsü 'G4 H1N1'e ilişkin DHA'ya açıklama yaptı. Prof. Dr. Kara, bilim insanlarının 2000'li yıllardan itibaren grip virüslerini düzenli olarak izlediğini belirterek, virüste yaşanacak değişimleri takip ettiğini söyledi. Çin'de ortaya çıkan girip virüsü 'G4 H1N1'in tamamen yeni bir virüs olduğunu söylemenin zor olduğuna dikkat çeken Kara, "Özellikle hayvan çiftliklerinde ve ağırlıklı olarak domuz çiftliklerinde görülen bir virüs vardı. Belli kısmını kuşlarda görülen griplerden, belli kısmını ise insanlardan almıştı. Bugün tarif edilen bu virüste şöyle bir özellik var; 2009'da pandemi yapan, insanlarda salgına neden olan H1N1, bir dönem domuz gribi olarak adlandırılmıştı. Bugüne baktığımızda mevsimsel grip ile devam eden bu virüsün belli bir parçasını içeriyor. Bir kısmını yine kuşlardan almış vaziyette. Bir başka kısmını özellikle Kuzey Amerika'da aralıklı olarak insanlarda, aralıklı olarak domuzlarda görülen bir virüsten almış, yani 3 farklı virüsten bilgi taşıyor" dedi.
'DEVLETLER TARAFINDAN HAZIRLIK YAPILMALI'
Prof. Dr. Kara, Çin'de çıkan virüsün, 2009'da salgın yapıp insandan insan kolay geçen virüsten parça taşıdığı için 'acaba insandan insan geçebilir mi' diye tedirginlik yarattığını belirterek, "Ama bugün ki bilgiler insandan insana geçiş olmadığını gösteriyor. Bu bizim açımızdan, devletler tarafından takip edilerek hazırlık yapılması gereken bir durum. Toplum açısından bakıldığında bir korkuya, tedirginliğe gerek yok. Bu tür virüsler çok sık çıkıyorlar, hayvanlarda görünüyorlar; ama insanlara geçme olasılıkları çok çok düşük. İnsana çok rahat geçeni henüz olmadı; ama olabilir mi, olabilir. Bu virüste bir miktar riski artıran; 2009'daki pandemiden bilgi taşıması. Bu nedenle biraz daha riski yüksek görünüyor; ama 'bu toplumda bir korku yaratacak kadar mı', hayır değil. Ama yine de böyle bir değişim olup da insandan insana bulaşırsa o zaman tehlikeli. İzlenilmesi, takip edilmesi lazım ve tehdit olabileceği düşünülerek hazırlık yapılması gerekiyor. Devletin bu yönde hazırlıklı ve uyanık olması gerek" diye konuştu.
'ÖNLEM ALINIP TAKİP EDİLMELİ'
Grip virüsünün çok değişken olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kara, "Bir kısmı çok kolay bulaşıyor; ama mesela hastalık tablosu hafif olabilir, kayıplar da az olabiliyor. 2009'daki domuz gribi pandemisini hatırlarsak çok kolay bulaşıyordu, insanlar çok kolay hastalanıyordu. 1918'dekiyle karşılaştırıldığında kayıp sayısı çok düşüktü. Buradaki tedirginlik şu; kuşlardaki virüsten bir kısım taşıyor. Yani insan oğlunun daha önce bilmediği, görmediği bir kısım taşıyor. Ondan dolayı ilk defa karşılaşıldığı için '1918'deki gibi hareket edebilir mi', teorik olarak edebilir. Gerçek yaşamda veya karşılaştığımızda 'öyle oldu' demek şuan doğru değil; ama 'ihtimali var' demek lazım. Bu nedenle önlem alınıp takip edilmeli" dedi.
'İLAÇ VE AŞI İÇİN HAZIRLIKLI OLUNMASI GEREK'
Prof. Dr. Kara, gribe karşı etkili ilaçlar olduğunu vurgulayarak, "Yeni gelişecek olan virüsün hem ilaçlara karşı dirençli olması hem çok kolay bulaşması hem ağır hastalığa neden olması çok beklenen bir şey değil. Bir elimizde ilacımız var, iki daha da önemlisi aşıyı gripte nasıl yapacağımızı biliyoruz. Grip için nasıl aşı üretileceğini biliyoruz. Virüsü gördükten sonra da bir kaç ay içerisinde aşıyı çok bol miktarda üretme şansı var dünyanın. Bunlar çok büyük avantaj. O zaman şöyle hareket etmek lazım ilaç ve aşı için hazırlıklı olunması gerekir. Bu tip virüsler dünya tarafından düzenli olarak zaten takip ediliyor, dönem dönem geliştiğini de biliyoruz. Ama insandan insan bulaşma özelliğini kazanma ihtimali çok düşük. Riskimiz var; ama bugün için korkmayı gerektirecek bir durum yok. Bilim insanlarının bunu takip etmesi, gerektiğinde uyarıda bulunmamız lazım" ifadesini kullandı.
'EĞER BULAŞ OLURSA ÇOK YÜKSEK RİSK VAR'
Prof. Dr. Kara, virüsün özellikle domuz çiftliklerinde çalışan insanlara geçtiğini belirterek, "Çok ağır hastalık yaratmamış vaziyette. O geçen kişiden aynı evde yaşayanlara bulaşmamış. Eğer bulaş olursa çok yüksek risk var, dikkatli olalım, izleyelim. Tekrar altını çizelim şu anda dünya genelinde, insanları korkutacak durumun söz konusu olmadığını tekrar söyleyelim. Koronavirüs gıdaların üzerinde çok uzun canlı kalmıyor. Pişirmeye karşı çok hassas, pişirmeyi 60 derecenin üstüne çıkardığınızda virüsün aktivitesi kayboluyor. İnfluenza için de baktığımızda benzer özelikleri var. İyi pişirilmiş gıdadan direkt geçiş yok. Çiğ yenildiğinde risk olabilir, onu mutlaka düşünelim. Çiğ yemeyelim" dedi.
DHA
Kan grubu ve koronavirüs arasında bağlantı var mı? Bilim insanları açıkladı
Bilim Kurulu üyesi Yamanel'den 'hisseli kurban kesimi' uyarısı
Bilim Kurulu Üyesi Özkan'dan 'önlem yorgunluğu' uyarısı