İslam'ın 5 şartından biri olan namazın en önemli farzlarından biri de dinin direği olan bu ibadeti kıbleye yönelerek kılmaktır. Eğer yönümüzde kıbleden ufak bir sapma olması durumuna karşı da namazın diğer bir önemli farzı olan 'niyet' devreye girer. İşte bu noktada bizler namaza niyet ederken "Kıblem Kabe'ye" deriz. Tabii ki bazı Allah dostları, namaz kılarken tekbir getirdiği anda Kabe'yi kalp gözüyle görebilir. İşte bunlardan biri de Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hadisi şeriflerine mazhar olan büyük padişah Fatih Sultan Mehmed Han'dır. Sultan Fatih, İstanbul'u fethettiği haftanın ilk cuma namazını daha önce kilise olup camiye çevirdiği Ayasofya'da kıldırmıştır. Ayasofya'nın İstanbul'un fethi sonrasında Kıble'ye döndürülmesi olayı da bu ilk cuma namazı sırasında gerçekleşmiştir.
'KAÇIRMAYAN VAR MI?'
Rivayetlere göre: Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u salı günü fethettikten sonra, ilk cuma namazını Ayasofya'da kılmak için kilisenin derhal camiye çevrilmesini emreder. Ordudaki ustalar, hemen Ayasofya Kilisesi'ni, Büyük Fetih Camii'ne çevirip namaza hazırlar. Cemaat camide toplandıktan sonra Fatih Sultan Mehmed, "Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? Eğer varsa imamlığı o yapacak" der. Herkes birbirine bakar. Fatih'in yanındaki lalası da diğer alimlere ve en son Akşemseddin'e bakar. Ama herkes başını yere eğer. Fatih'in hocası Akşemseddin bile başını eğerek, "Bir keresinde evime misafir geldi. Misafirleri kıramadığım ve çok meşgul olduğum için ikindi vakti keraate girdi. Hayatımda sadece bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım" der. Bu sözler üzerine Fatih Sultan Mehmed, "Ben hayatımda hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım" deyince, oradaki heyet tarafından hem padişah olduğu için hem de savaşlarda bile ikindi namazının sünnetini kaçırmadığı için Ayasofya'da kılınacak ilk cuma namazına imamlık yapmaya Fatih Sultan Mehmed layık görülür.
TEKBİRDE KABE'Yİ GÖRDÜ
Fatih imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirir ama hemen durur ve sağına soluna selam vererek namazını bozar. Sonra tekrar tekbir getirir ve tekrar durur ve namazını bozar. Üçüncüsünde de tekbir getirdikten sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar. Cemaatten bazıları "Padişah büyük kibre girdi, o kibrinden dolayı namazı başlatamadı" diye düşünür. Cuma namazı kılındıktan sonra Fatih Sultan Mehmed'e namazı neden bozduğu sorulunca, "İstedim ki namaz sırasında bana ve cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim, Kabe görünmedi. İkincisinde de tekbir getirdim, Kabe yine görünmedi. Üçüncü tekbirde Kabe gözümün önünde belirdi" diye cevap verir.
KIBLEYE DÖNDÜRÜVERDİ
Akşemseddin ise bu olayı şöyle anlatır: "Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Birincide baktım ki, Ayasofya'nın yönü kıbleye bakmıyor. İçimden 'İnşallah bir yanlış yapmayız' dedim. İkinci kez tekbir getirdi, tekrar namazı bozdu, sevindim. Üçüncü tekbirde içimden: 'İnşallah yine namazını bozar' dedim. Fakat o an bana manevi alemde cemaatin en arka safı gösterildi. Bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm. Bir an baktım ki Hızır Aleyhisselam, o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya'nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Sonra bir kişilik yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu. Böylece padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kabe'yi tam karşısında gördü ve namazı kıldırdı."
ILK YAPILDIGINDA KUDÜS'E DÖNÜKTÜ
AYASOFYA kilise olarak yapıldığı için ibadet yönü Kabe'ye değil, Hz. İsa'nın doğduğu Kudüs'e dönüktü. Hızır Aleyhisselam'ın, caminin kuzeybatı yönünde sol arka tarafındaki 'Terler Direk' denilen bakırla kaplı ortası oyulmuş yere parmağını sokup sütunu döndürmeye başlamasıyla birlikte bütün binanın Kâbe'ye doğru döndüğüne inanılır. Ancak bazı rivayetler de bir kişinin durumu fark edip çığlık atması üzerine Hızır'ın gözden kaybolduğu ve Ayasofya'nın tam olarak Kâbe'ye dönük olmadığı söylenir.
DİLEK TUTUP DUA EDİYORLAR
Ayasofya'yı ziyaret edenler, caminin arka kısmındaki dört köşe olan Terler Direk denilen üzeri bakırla kaplı mermer sütundaki oyuğa parmağını sokup sütunu tam bir tur döndürmeye çalışarak dilek tutar.
Tolga TEKİN