Prostat kanserinde erken tanı HAYAT KURTARIR
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 30 Ekim 2020
ERGENLİKTE AKTİF OLUR
Doç. Dr. Adnan Şimşir, "Prostat üreme sisteminde olan bez yapısında bir organdır. Başlıca görevleri arasında meninin bir kısmını oluşturan salgıyı üretmek, idrar tutmaya katkıda bulunmak ve enfeksiyonlara karşı koruyucu bariyer olmak sayılabilir" diye konuştu. İLK TEST HER ZAMAN PSA
Prostat bezi doğumda yer alan bir organ olmasına rağmen oldukça küçük boyutlarda ve pasif bekleyen bir yapıya sahip olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Adnan Şimşir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ergenliğe girme ile beraber aktif hale gelip çalışmaya başlar ve bu çalışma ömür boyu devam eder. Özetle her erkeğin prostatı büyüyecektir ancak kimileri hiç etkilenmese de kimileri bu hastalıktan ciddi mustarip olmaktadır" dedi. Şimşir, "PSA denen kan testi, prostat kanseri tarama aşamasında önemli gereçlerden biridir. Buradaki temel sorun, PSA'nın prostatın hemen her hastalığında yükselmesidir. Bu nedenle her PSA yüksekliği saptanan hastanın prostat kanseri olma ihtimali yoktur. Bu nedenle kan testine ilaveten yapılan ikinci tarama yöntemi parmakla rektal muayenedir ve mutlaka yapılmalıdır."
100 ERKEKTEN 35'İNDE
Son 10 yılda bu konuda yaşanan diğer bir gelişmenin de prostatın magnetik rezonans (MR) görüntülenmesi olduğunu belirten Doç. Dr. Adnan Şimşir, "Prostat MR'ı kanser taramasında yüzde 90 seviyesinde verdiği doğru bilgiler nedeniyle önümüzdeki yıllarda tarama testlerinin olmazsa olması yolunda yer alacağını düşündürmektedir" dedi. Prostat kanserinde pek çok tedavi seçeneği olmasının bir avantaj olduğunu belirten Şimşir. "Günümüzde her beş erkekten birine prostat kanseri teşhisi konulmaktadır ve 80 yaşındaki erkeklerin yüzde 30-35'inde görülmektedir. Neyse ki elimizdeki olanaklar sayesinde prostat kanseri teşhisi konan erkeklerin çoğu prostat kanseri nedeniyle yaşamlarını yitirmezler" ifadelerini kullandı.