Kahramanca çatışarak arkadaşlarını kurtardı
1993 yılında Bingöl’ün Genç ilçesinde görev yapan Tireli Piyade Komando Er Bülent Setreli ve silah arkadaşları, karakoldaki askerleri PKK baskınından korumak için öncü kuvvet olarak yola çıktı. Arazide karşılaştığı PKK’lılarla saatlerce çatıştıktan sonra şehit düşen Setreli teröristleri durdurarak karakoldaki arkadaşlarının hayatını kurtardı.
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 26 Şubat 2021
İzmir Tireli Piyade Komando Er Bülent Setreli, hayatının baharında henüz 21 yaşındayken PKK'nın hain kurşunlarına hedef oldu. Askere gidinceye kadar Bahçekahve semtinde ailesiyle mutlu bir hayatı vardı. Kardeşleri, Önder, Hüseyin ve Zehra ile çok iyi anlaşıyordu. Ailenin gözbebeğiydi. Süt ürünleri satan bir işyerinde tezgahtarlık yapıyordu. Düzgün, tertemiz karakteri yüzüne yansımıştı.
TÜRKİYE ASKERİNE AĞLIYORDU
Askerlik çağı geldiğinde, 'Vatan borcu, namus borcudur' diyerek hemen askerlik işlemlerine başladı. Davulla, zurnayla, ellerine kına yakılarak 1992'de askere uğurlandı. Aradan 1 yıl geçmişti. Parmaksız Zeki kod isimli Şemdin Sakık liderliğindeki 150 gözü dönmüş PKK'lının, Bingöl yakınlarında terhis olan sivil ve silahsız askerlerin içinde bulunduğu minibüsün önünü keserek 33 askeri kurşuna dizdiği katliamın yankıları tüm yurtta devam ediyordu.
SAATLERCE ÇATIŞTI
Tireli Bülent Setreli, görev yaptığı Bingöl'de kendi şahadetinden 34 gün önce PKK'lı canilerin yaptığı katliamdan derinden etkilemişti. Takvimler 1993 yılının 28 Haziran tarihini gösteriyordu... Bingöl'ün Genç ilçesinde görev yapan Piyade Komando Er Bülent Setreli karakoldaki arkadaşlarını korumak için, öncü kuvvet olarak yola çıktıkları arazide karşılaştıkları teröristlerle saatlerce çatıştı.
ARKADAŞLARIYLA ŞEHİT DÜŞTÜ
Çok sayıdaki teröristi etkisiz hale getirdiler. Sayıca üstün olan PKK'lı hainler tarafından üzerlerine yağmur gibi mermi yağdı. Genç Bülent, yanındaki üç silah arkadaşıyla çatışırken şehit düştü. Vücuduna tam 7 mermi isabet eden Tireli kahraman asker Bülent Setreli ve arkadaşları canları pahasına teröristleri arazide durdurarak karakoldaki arkadaşlarının hayatını kurtardı.
ACI HABERI VEREMEDILER
HABER memleketi Tire'ye çabuk ulaştı. Garnizon komutanlığından üst rütbeli askerler acı haberi vermek için ailenin Bahçekahve semtindeki evinin yolunu tutu. Kapıyı anne Zahide Selek açtı. Karşısındaki genç subayları görünce kalbi hızlı hızlı çarptı. Zorlukla, 'Yoksa Bülent'ime bir şey mi oldu? diye sordu. O an subayların kelimeler boğazına düğümlendi. 'Evde başka birileri var mı anne?' diye sordular. 'Yok' yanıtını alınca da Zahide hanıma 'Oğlunuz şehit düştü başınız sağ olsun' diyemeden Setreli ailesinin evinden ayrıldılar. Görevli subaylar, ailenin diğer üyelerinden şehidin ağabeyi Önder Setreli'nin küçük sanayi sitesindeki işyerine giderek, kardeşleri Bülent'in şahadet haberini verdiler.
"NICE BÜLENTLER VERDIK"
28 yıldır acısı dinmeyen şehit annesi Zahide Selek, "Oğlumun hayalleri vardı. Sevgi dolu güler yüzlü bir gençti. Askerlik dönüşünde evlenecek yuva kuracaktı ama kısmet olmadı. Başımı her çevirdiğimde onun duvardaki resmiyle göz göze geliyorum. Tertemiz yüzüyle bana her zaman gülümsüyor. Acısını kalbimin derinliklerinde hissediyorum, yüreğim sızlıyor. PKK terörüne nice Bülentler verdik ama vatanımızı böldürmedik. Bu vatanın sınırları kanla çizildi. Bu topraklar kanla sulandı. Bizim, hainlere verecek bir çakıl taşımız bile yok" diye konuştu.
DEVLET AILEYE SAHIP ÇIKTI
ŞEHİT ağabeyi Bülent Setreli ile gurur duyduğunu belirten kardeşlerden Hüseyin Setreli ise "Bizler 28 yıldır bayram nedir bilmiyoruz. Her bayram günü büyük bir hüzün yaşıyoruz. Onlar bu vatan için bir an bile düşünmeden canlarını verdiler. Bugün 18 yaşında olan oğlum dünyaya geldiğinde ona gururla şehit ağabeyimin ismini verdim. Ağabeyimin ölümünden bu yana devletimiz bize her zaman sahip çıktı. Bizleri hiç yanız bırakmadılar. Ben ve kız kardeşim Zehra Sağar devletimizin şehit ailelerine sağladığı kontenjandan faydalanarak işe girdik.Tire Belediyesi de büyük bir jest yaparak evimizin karşısındaki yeni yaptığı parka ağabeyimin adını verdi. Annem pencereden baktığında ağabeyimin adını taşıyan parkı görecek" dedi.
YENI ASIR MUHABIRI 28 YIL ÖNCE TIRE'NIN ILK SEHIDINI ANLATTI
28 yıl önce yine gazetem Yeni Asır'da görev yapıyordum. Genç bir muhabirdim. PKK terörünün en karanlık günleriydi. Şehidin haberi ilçenin gündemine bomba gibi düşmüştü. O gece şehir sabaha kadar uyumadı. Ertesi gün şehidin cenazesini ilçe girişinde binlerce kişi karşıladı. Kalabalık cami avlusuna sığmadı, caddelere taştı. Bülent Setreli, Tire'nin ilk şehitlerinden biriydi. Tanıyan tanımayan herkes bir 'Fatiha' okumak için cenazesine koştu. İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı. Fotoğraf çekecek açı bulmakta bile zorluk çekiyordum. Başımı çevirdiğim her noktada şehidi tanıyan, tanımayan kadın, erkek herkes ağlıyordu.
CENAZE, helallik alınmak için baba evinin yolunu tuttuğunda arkasında on binler de Tire sokaklarında 'tekbir' nidalarıyla dev ay yıldızlı bayrağın altında yürümeye başlamıştı. Cenaze baba ocağına ulaştığında ise duygu yoğunluğu zirveye ulaştı. Oğlunun tabutuna kapanarak hıçkıra hıçkıra ağlayan annenin feryatları yürekleri dağladı. Dokuz yıldır muhabirdim. Olaylardan kolay kolay etkilenmezdim.
AMA bu çok farklıydı. Gözyaşlarımla ıslanan fotoğraf makinesinin deklanşörüne ne çektiğimi görmeden ardı ardına bastığımı hatırlıyorum. Haber ertesi gün Yeni Asır'da birinci sayfada yer buldu. Tire'ye gönderilen üç bin Yeni Asır, bayide henüz gün doğmadan tükenmişti. 28 yıl sonra ailenin evine ikinci kez gittiğimde Yeni Asır'ın haberini çerçeveletilmiş şekilde duvarda asılı şekilde buldum. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen acının hala çok taze olduğunu fark ettim.
Nadir UYSAL