Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, DHA'ya yaptığı açıklamada, kafe ve restoranlarda maske ve mesafe ile HES kodu sorgulama kurallarına uyulmasının esas olduğunu söyledi. Akın, kafe ve restoranların bahsedilen kurallara uyduğu takdirde herhangi bir zaman aralığına ihtiyaç duymayacaklarını belirterek, "İlk birkaç gün kurallara uyuyor gözükmekle beraber daha sonra çeşitli nedenlerden dolayı işletmecinin düşünceleri, müşterilerin bu konudaki aymazlığı ya da umursamazlığı yüzünden tekrar eskiye dönülüyor ve tekrar o bulaşmalarda sıcak noktalar yani hastalığın bulaşma riskinin arttığı dediğimiz yerler ortaya çıkmaya başlıyor ve topluma hızla yayılıyor. Masaların arasındaki mesafeler ve müşterilerin fiziki mesafelerine özellikle kapalı alanda çok dikkat ederlerse, işletmeler havalandırma sistemlerini yatay düzeyde işletmezlerse ya da hiç havalandırma sistemlerini çalıştırmazlarsa, lokantalar, restoranlarda risk azaltılabilir" dedi.
'KISA SÜREDE YEMEĞİNİZİ YİYİP LOKANTADAN AYRILMAK LAZIM'
Akın, vatandaşa önerisi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Lokantalara, restoranlara ya da kafelere gittiğiniz zaman çok ciddi risk alıyorsunuz. Bu risk nasıl artıyor; zaten herkes maskesini çıkardığı için bir defa korunmanın önemli bir ayağını yok etmiş oluyorsunuz. O zaman diğer yöntemlere doğru gitmek lazım. Mesafenizi uzak tutmanız ve lokantada ya da kafede kalma süresinizi kısaltmanız lazım. Bir ara 45 dakika kuralı gibi konular konuşuluyordu, bunları kural olarak koyup takip etmeniz çok zor ama müşteri olarak gittiğiniz zaman hiç olmazsa olabilecek en kısa sürede yemeğinizi yiyip lokantayı terk etmeniz lazım. Hastalığın bulaşmasında en önemli faktör kapalı alanlarda maskesiz uzun süre kalmak ve konuşmak. Konuştuğunuz zaman hastalığın yayılma olasılığı artıyor. Şu anda ben konuşuyorum ama sizin riskiniz şu an çok az. Ama ikimizin de maskesi olmazsa ortak yemek yiyor olsak, 10 dakikadaki bulaşma riskinizle 1 saat beraber oturduğumuz bulaşma riski çok değişiyor. O zaman bir anda hastalık bulaşıyor. Sizde çevrenize bulaştırıyorsunuz. Bu yüzden lokantaya gidenlere önerim var; kuralları çok yakın takip etsinler, yemek yerken elbette maskelerini çıkaracaklar ama olabildiği kadar az konuşsunlar ya da alçak sesle konuşsunlar. Kısa sürede işlerini bitirip, lokantadan ayrılsınlar. En büyük riskin öğlen yemekleri ve beraber olan akşam yemekleri. Hepimiz akşam yemeklerine gidiyoruz. Sohbet ediyoruz, sosyalleşiyoruz. Güzel şeyler bunlar ama bu hastalığın fırsat olarak kullandığı şeyler uzun süre oturmak, maskesiz konuşmak hastalığın yayılmasını kolaylaştırıyor. Bir bakıma virüs şu anda startta bekliyor. 'Ben biraz daha yayılma fırsatı bulabilir miyim' diye. Bunu engellemenin yolu hem işletmeciler hem de restoranlara giden müşterilerin alacağı önlemlere dayanır."
'2021 YILI KONTROLLÜ DÖNEM OLMASI LAZIM'
Prof. Dr. Akın, tam kapasite açılmanın doğru olmadığını söyleyerek, "Çünkü şunu iyi görüyoruz, bu sene biz Covid-19 ile beraber yaşayacağız, 2021'de belli oldu bu. Hastalığın bir süre sonra düşeceğini biliyoruz. Düşecek ama yok olmayacak. Yok olmadığı için siz önlemleri bıraktığınız anda aynı hızla yayılmayı ve vaka artışını tekrar yaşarız. Çünkü virüsün özelliği bu. Bu özellikler hakkında çok fazla bilgi sahibi olduk. O yüzden de yaz ayında kontrollü normalleşme esas bunun ismi. Herkes kendi koruyucu önlemlerini alması lazım ve çevresini kontrol ederek, hastalığın kendilerine bulaşmasını engelleyecek önlemlerin riayet etmesi lazım. Her hâlükârda 2021 yılı vatandaşlar ve işletmeler için kontrollü bir dönem olması lazım" ifadelerini kullandı.