Türkiye'de sıklıkla kadınlarda görülen kansızlığın tanı, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında önemli uyarılarda bulunan Dahiliye Uzmanı Dr. Mesut Kaldır, toplumun her kesiminde görülebilen bu rahatsızlıkta tedavinin geciktirilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Kansızlığın nedenlerine değinen Uzm. Dr. Mesut Kaldır, "Kandaki alyuvar sayısının ya da hemoglobin düzeyinin hastanın yaşı ve cinsiyetine göre olan normal değerin altına düşmesi durumuna kansızlık (anemi) denir.
Kansızlığın sebepleri arasında en sık alyuvar yapımının normalin altında oluşu ya da alyuvar yıkımının ve kaybının normalden fazla olması vardır. Farklı kansızlık tipleri var; hücre çaplarına ve büyüklüklerine göre, metabolik birtakım rahatsızlıklara ve genetik hastalıklara göre ama en çok karşılaştığımız orta yaş ve üzeri kadınlarda hemoglobin düşüklüğünün neden olduğu anemi diyebileceğimiz kansızlık türü. Hemoglobin düzeyi normalde erkeklerde 14-15gr, kadınlarda 12-13 gr olması gerekir. Kansızlığın en yaygın sebeplerinden biri Demir, ikinci sırada ise B12 eksikliği yer alır" dedi.
Kansızlığın belirtiler ve tedavi yöntemlerine dikkat çeken Uzm. Dr. Mesut Kaldır, "Kansızlık belirtileri aneminin tipine, ciddiyetine göre değişiklik gösterir. Altta yatan sorunların spesifik belirtileri genellikle kansızlığa bağlı belirtilerden önce fark edilebilir. Vücut aynı zamanda kansızlığa bağlı erken belirtileri telafi etme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahiptir. Kansızlık hafifse veya uzun bir süre içerisinde yavaş bir şekilde gelişirse, herhangi bir semptom fark edilmeyebilir. Birçok anemi tipinde ortak olan semptomlar şunlardır; kolay yorulma ve enerji kaybı, özellikle egzersizle olan alışılmadık derecede hızlı ya da düzensiz kalp atışı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, ciltte solukluk, bacaklarda kramplar, uykusuzluk.
Anemi tanısı için öncelikle doktorunuz tarafından tıbbi öykünüz ile aile öykünüz alınacaktır. Sonrasında ise fizik muayene ile birlikte tahlil ve tetkikler yapılarak anemi teşhisi konulabilir. Fizik muayenede kalp atış hızı dinlenir, soluk alıp verme fonksiyonları kontrol edilir, dalak ve karaciğerde şişme olup olmadığı kontrol edilir. Aneminin tipini ve seviyesini öğrenmek için kan testleri istenilebilir. Kansızlık şüphesi var ise doktorunuz sizden öncelikle tam kan sayımı testi yaptırmanızı isteyecektir. Tam kan sayımı testinde hematokrit, hemoglobin değerlerine ile birlikte alyuvarların, akyuvarların ve plateletlerin yani trombositlerin sayısı kontrol edilir.
Eğer tam kan sayımı testi anemi teşhisi için yeterli olmazsa hekiminiz sizden hemoglobin elektroforezi, retikülosit sayımı, serum demiri ve serum ferritin testlerini de isteyebilir. Aneminin bir başka kronik hastalığın belirtisi olduğunun düşünülmesi halinde o hastalıkla ilgili tetkikler yürütülebilir. Doktorunuz bağırsaklardan kaynaklı bir kanamadan şüpheleniyorsa dışkıda gizli kan ve kolonoskopi tetkikleri isteyebilir. Bunun yanı sıra, kadınlarda üreme sisteminden kaynaklandığı düşünülen kanamalar için jinekolojik muayene olmanız önerilebilir" ifadelerini kullandı.
EN YAYGIN SEBEPLERİNİN DEMİR VE B12 EKSİKLİĞİ
Aneminin en önemli ve yaygın nedenlerinin demir ve B12 eksikliği olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Mesut Kaldır, şu uyarılarda bulundu:
"Toplum üzerinde demir eksikliğinden kaynaklı kansızlık sorunu görülen en yaygın sebeptir. Demir hemoglobin proteininin en önemli bileşenlerinden biridir; demir eksikliği durumunda hemoglobin üretilemez ve anemi meydana gelir. Bu duruma demir eksikliği anemisi adı verilir. Demir eksikliği, vücuda demir alımının yeterli olmaması, yeterli olsa da bağırsaklardan emiliminin sağlanamaması ya da bağırsaklarda kaçak olmasında kaynaklanabilir. Bunun yanı sıra bazı kadınlarda demir eksikliği regl döneminde gereğinden fazla kan kaybetmelerinden dolayı ortaya çıkmaktadır. B12 vitamini de alyuvarların üretiminde önemli rollere sahiptir. Bu nedenle B12 yönünden fakir beslenmek de anemiye yol açabilmektedir. Özellikle kırmızı etin az tüketimi veya hiç tüketilmemesi B12 vitamini ve demir eksikliğine yol açar. Anemileri engellemek için besinlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. Travma veya iç kanama gibi nedenlerle yaşanan kan kayıpları da anemilere yol açabilen nedenler arasındadır"
KANSIZLIK NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kansızlık tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler bulunduğuna işaret eden Uzm. Dr. Mesut Kaldır, tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
"Tedavi yöntemlerinin hepsinde kırmızı kan hücresi sayısının artırılması hedeflenir. Böylece kanın taşıdığı oksijen miktarı arttırılır. Tedavi aneminin tipine ve nedenine bağlı olarak planlanır. Tedavide temel hedef anemiye neden olan durumu ortadan kaldırmaktır. Demir eksikliği ve B12 eksikliği nedeniyle oluşan anemi için hekimin tavsiye edeceği besin ürünleri tüketilmeli. Tedavi yöntemlerinden ilk acil olmayan durumlarda oral yolla alınacak tablet ya da sıvı formdaki Demir ve B12 takviyesidir. Eksikliklerin giderilmesinde uygulanan bir diğer yöntem enjeksiyon ya da serum yardımıyla vitamin takviyesinin yapılmasıdır. Eğer kansızlık ilerlemiş ve tehlikeli bir noktaya gelmişse kan ve ilik kök hücre nakli yapılabilir. Ya da anemiye neden olan ve hayatı tehdit eden ciddi bir kanamanız varsa hekiminiz tarafından cerrahi bir operasyon da tavsiye edilebilir. Vücutta kansızlığa sebep olacak eksiklerin çıkmamasın için en başta sağlıklı ve besin değeri yüksek olan gıdalar tercih edilmeli. Mide ve bağırsak sağlığına dikkat edilmeli alkol, sigara ve asitli içecek tüketmek için kötü alışkanlıklar terk edilmelidir"