Sürdürülebilir bankacılık uygulamaları öne çıkıyor
Sürdürülebilir bankacılık sanayi ve ticaretin sebep olduğu olumsuzlukların durdurulması, doğaya ve insana verilen zararın önlenmesi açısından büyük önem taşıyor
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 27 Şubat 2022
Sürdürülebilir bankacılık uygulamalarıyla iklim değişikliklerine, ekolojik dengeye olan desteğe, dünyadaki sanayi ve ticaretin sebep olduğu veya olabileceği durumlara dolaylı yoldan müdahale edilebiliyor. Sürdürülebilir bankacılık bu durumların durdurulması, doğaya ve insana verilen zararın önlenmesi açısından da büyük önem taşıyor. Uluslararası arenada yaşanan gelişmelerin ışığında, sadece ekonomik değerin dikkate alındığı geleneksel iş modellerinin yerine sosyal ve çevresel konuların da dikkate alındığı yeni bir dünya düzenine girildi. Kişisel çıkarların yerini toplumsal çıkarların aldığı bu yeni düzenin başrolünde ise, faaliyetleri dolayısıyla dünyanın finans ağını elinde tutan bankacılık sektörü yer alıyor.
İLKELER BELİRLENDİ
İş stratejilerinin merkezine sürdürülebilir bankacılık yaklaşımını alan VakıfBank, bankacılık faaliyetlerini uluslararası sürdürülebilirlik standartlarında gerçekleştirmeyi hedefleyerek tüm paydaşlarına, topluma ve çevreye kattığı değerleri kalıcı bir şekilde artırmayı, sürdürülebilir kârlılık ve gelişim prensipleri ile küresel rekabet gücüne sahip bir banka olmayı amaçlıyor. VakıfBank bilgi birikimi, geniş şube ağı, müşterileri, hissedarları, çalışanları ve tedarikçileri dahil tüm paydaşları ile üretim ve istihdama katkı sağlayacak stratejiler izleyerek ülke ekonomisine, topluma ve çevreye duyarlı küresel ölçekte ve uzun vadede sürdürülebilir bankacılık faaliyetinde bulunmayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik uygulamalarını etkin ve hızlı bir şekilde koordine etmek için yetki, Bankada üst düzeyde karar verici ve sorumlu merci olan Kurumsal Yönetim Komitesi'nde. VakıfBank, koyduğu ilkelerle sürdürülebilirlik alanında ulusal ve uluslararası uygulamaları takip etmeyi ve uygulamalarıyla sürece katkı sağlamayı amaçlıyor.
EN SÜRDÜRÜLEBILIR BANKA 'VAKIFBANK'
VAKIFBANK 2020 sonunda elde ettiği en büyük ikinci banka olma konumunu güçlendirerek sürdürdü. Kredilerini bir önceki yıla göre yüzde 46 artıran banka, milli ekonomiye desteğini ise 766 milyar TL seviyesine yükseltti. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih , "2021 yılında toplam 4,7 milyar dolar tutarında kaynağı ülkemize getirdik ve milli ekonomimizin kullanımına sunduk. Stratejik önceliğe sahip konularımızın başında gelen ve attığımız adımlar ile pek çok muhabir banka ve uluslararası yatırımcının da takdirini kazanan sürdürülebilirlik çalışmalarımız sayesinde kaynak yapımızı daha fazla sürdürülebilirlik temalı işlemle çeşitlendirme fırsatı elde ettik. 2021 yılında 2,5 milyar dolardan fazla kaynağı sürdürülebilirlik temalı işlemlerle elde ettik. Böylece fonlama yapısında en fazla sürdürülebilir kaynağa sahip banka unvanımızı sürdürdük." ifadelerini kullandı. Sürdürülebilir bankacılık yaklaşımı kapsamında toplumsal yaşamın her alanına katkıda bulunmaya devam ettiklerini belirten Üstünsalih, "Tüm çalışanlarımıza eşit fırsatlar sunmaya büyük özen gösteriyoruz. 2022 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'ndeki yerimize koruduk ve 3 yıl üst üste endekste yer alan tek kamu bankası olduk" dedi.
DOGAYLA UYUMLU TARIMA İLGİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
SÜRDÜRÜLEBİLİR tarım günümüzde giderek daha da önem kazanıyor. İnsanlık için kaliteli ve yeterli miktarda gıda maddesinin, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir kriterlerle üretilmesini içeren tarım uygulamalarına sürdürülebilir tarım deniliyor. Doğa, muhteşem bir dengeye ve güce sahip olsa da hiçbir doğal kaynak sonsuz ve tükenmez olarak değerlendirilemez. Sürdürülebilir tarım, doğal kaynakların yok edilmemesi ve verimli bir şekilde kullanılmasını esas alıyor. Bu tarz gıda üretim uygulamalarıyla ekonomik katkının artırılması da amaçlanıyor. VERİM VE KARLILIK
Sürdürülebilir tarım için öncelikle kaynakların verimli ve etkili bir şekilde kullanılması gerekiyor. Çevreye duyarsız yürütülen ekonomik faaliyetler küresel iklim değişikliğinin en önemli etkenleri arasında yer alıyor. Tarımsal üretim de bu ekonomik faaliyetler arasında yer alıyor ve yanlış uygulamalar küresel iklim değişikliği sorununun büyümesine katkı sunuyor. Bütün bunların sonucu olarak sürdürülebilir tarım uygulamaları dünya çapında gündeme geliyor ve insanlığın bu alana ilgisi her geçen gün artıyor. Gıda maddelerinin uygun maliyetlerde ve ulaşılabilir olması, dünya çapındaki eşitsizliklerin giderilmesine katkı sağlayacaktır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları doğal yaşama da katkı sunuyor. Sürdürülebilir tarım verimi ve kârlılığı artırdığından istihdama da olumlu yansır.
MARKALARIN HEDEFİ SIFIR KARBONA GEÇMEK
YEŞİL Mutabakat adı verilen iklim yasasına göre, AB ülkeleri karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Türkiye'nin yüzde 50'den fazla pay ile en büyük ihracat pazarı olan AB'deki uygulama, ülkemizin ihracatını da önemli oranda etkileyecek. Bu nedenle şirketler yeşil dönüşüm yatırımlarına hız verdi. Otomotivden kimyaya, hazır giyimden demir-çelik sektörüne kadar AB'ye ihracatta ön sırada yer alan sektörlerde, AB'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi'ne yönelik hazırlıklar tüm hızıyla başladı. Çimento, demir, çelik, gübre ve alüminyum gibi emisyon yoğun sektörler uygulamadan en çok etkilenecek sektörler arasında ilk sırada yer alıyor.
DÖNGÜSEL EKONOMİ
Türk çelik sanayisinde, birim enerji tüketimini azaltmak için SÜRDÜ-RÜLEBİLİRLİK Akademisi tarafından Türkiye'de ikinci kez düzenlenen Uluslararası Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı "Döngüsel Ekonomiye Doğru" temasıyla yapıldı. Etkinlikte tüm paydaşlar döngüsel ekonomi vizyonu ile bir araya geldi.