Tedavilerin veya ameliyatların sonucunda sonucun hatalı olduğu iddiası ile bir maddimanevi tazminat istemli açılan davalara malpraktis davaları denir. Bu davalarda sorumluluk öncelikle tedavinin veya ameliyatın uygulayıcısı konumunda olan doktordur. Fakat doktorun yanında özel hastanelerin de bazı sorumlulukları vardır. Özel hastaneler bünyesinde çalışan/ ameliyat yapan doktorların kusurlarından veya ihmallerinden müteselsil olarak sorumludurlar. Yani bir hastanın doktor kusuru veya ihmalinden kaynaklı davayı kazanmış olması ihtimalinde, hastaya hükmedilen tazminat miktarını hem doktor hem de hastane ödemek zorundadır. Hastane öder ise doktordan bu ödediği rakamı geri alır. Fakat bazı durumlar vardır ki artık doktorun haricinde bizzat özel hastane sorumlu tutulur. Bunlar özel hastanenin ihmalinden veya kusurundan kaynaklanan olumsuz sonuçlardır.
HER İKİ TARAFA DAVA
Özel hastanelerim sorumluluğu yönünden yapılan değerlendirmede; kurumun sorumluluğu tedaviyi yürüten hekimin ve yardımcı personelin seçiminde gerekli özenin gösterilmesi, tedavi şartlarının en iyi şekilde sağlanması, gerekli hijyenik ortamın ve yeterli personelin sağlanması, ilgili tedaviyi veya ameliyatı gerçekleştirmek için yeterli tıbbi gereç ve donanımlara sahip olması, uygun fiziki koşullara sahip olmasıdır. Bu hallerin varlığı halinde kusuru oranında bizzat hastanenin sorumluluğu doğmaktadır. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki eğer sadece doktorun bir ihmali, hatası olduğu düşünülüyor ise sadece doktora veya hem doktor hem hastaneye birlikte dava açılabilir. Fakat sadece hastaneye açılması davanın usulden red sebebidir. Hem hastanenin hem doktorun hatası olduğuna inanılıyor ise yine hem hastaneye hem doktora açılmalıdır. Bazen hastaların sadece hastaneye açtığı davaları görüyoruz. Bu davalar yerel mahkemede olmasa bile üst mahkemelerde usulden bozulmakta ve tüketiciler yani hastalar mağdur olmaktadırlar.
Bu yüzden malpraktis davalarında tecrübeli avukatlar seçilmesini öneririm. Hukukta her alan kendi içinde inceliklere sahiptir. Son olarak bazen bu davaların tüketici mahkemeleri yerine asliye hukuk mahkemelerinde açıldıklarını da görmekteyiz. Yalnızca tüketici mahkemelerinin olmadığı illerde tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleri bu davalara bakabilir. Onun dışında bu davalarda tüketici mahkemeleri yetkilidir. Bir sonraki yazımda tıbbi ihmal veya hataların Türk Ceza Kanunu'ndaki yerinden bahsediyor olacağım.