Son dönemin en çok konuşulan isimlerinden Mehmet Dinçerler, yaşadığı çalkantılı dönemi ilk kez A Para'da Funda Karayel'in sunduğu 'Yıldızlı Sohbetler' programında anlattı.
Son dönemin en çok konuşulan isimlerinden Mehmet Dinçerler, yaşadığı çalkantılı dönemi ilk kez A Para'da Funda Karayel'in sunduğu 'Yıldızlı Sohbetler' programında anlattı.
Ünlü işadamı 'battı' söylentisinden çok kısa süre evli kaldığı Hadise'ye aldığı yüzüğün sahte çıktığı iddiasına, boşandıktan sonra evlerindeki robot süpürgeyi geri istediği haberlerinden annesiyle ilişkisine kadar pek çok konuya açıklık getirdi.
Dinçerler yıllar önce attığı 'Şişko sarışın sen ölmelisin', 'Çok gezen kızdan daha itici bir şey varsa o da onun reklamını yapan kızdır' gibi 'tweet'leri için de özür diledi.
'KENDİMİ GELİŞTİRDİM'
Babamın ortak olduğu bir şirket vardı, bu şirket sıkıntıya düştü ve 2-3 sene düzene girsin diye şirketi hem fonladım, hem de destek oldum. Daha sonra baktım ki fonlamakla kurtaracak bir şey yok... Şirketle hiçbir bağım yok, sadece 2016 senesinde şirketin A.Ş.'ye dönebilmesi için 5 ortağı olması gerekiyordu. Babam da bana temsili olarak yüzde 1 ortaklık verdi, sonra da beni çıkardı. Tek bağım bu sembolik ortaklık.
Sabah bir uyandım, bizim büyük gazetelerimizden birinde 'battı, bitti' haberleri... Şoke oldum, avukat ve finans müdürümü aradım, hayırdır gerçekten battık mı diye. "Hayır" dediler, bir dava açılmış, ilk celsede bu iş bitecek. Bir yanlış anlaşılma var yani. Gittik hakimin karşına çıktık, hakim "Senin burada ne işin var?" dedi.
"Battı" diyorlar da sadece geçen sene 65 tane şube açtık 20 şehirde. Bu nasıl oluyor? Bu arada markamı Amerika'dan kendi imkanlarımla getirdim, haberlerde konu edildiği gibi üçüncü şahısların da desteği olmadı.
Robot süpürge haberi gerçekten çok komik, ben de gördükçe gülüyorum açıkçası. İnsanlara eğlence çıktı ama tabii ki ben hayatım boyunca böyle ufak tefek şeylerin peşinde koşmuş bir adam değilim. Zaten öyle bir diyaloğumuz da hiçbir zaman olmadı. Biz hiçbir zaman maddiyata bağlı eşyaların veya başka şeylerin peşinde koşan bir süreç yaşamadık.
Yıllar önce attığım tweetler gerçekten çok üzücü, utanç duydum açıkçası gördüğümde. Bunlar 20'li yaşların başında sorumluluk sahibi olmayan bir gencin cahilce yazmış olduğu saçmalamalar. Öyle utandım ki, onları gördüğüm anda sosyal medyamı kapattım. Aradan 10-15 sene geçmiş, o zaman ki Mehmet ile bu zaman ki Mehmet arasında belki 500 kitap vardır yani. İnsan zaten böyledir. Kendini geliştirmeye çalışır.
Ben o dönem o tweetleri yazan cahil genç olarak bu yaşıma gelseydim gerçekten de cahil cühela bir adam olurdum. Ama kendimi geliştirmek için elimden geleni yaptım, hâlâ da yapıyorum. 12-13 sene önce saçmaladığım şeyler üzerinden birilerinin gönlünü kırdıysam çok özür dilerim. Beni affetsinler. Keşke yazmasaydım, keşke yazdıysam da silmiş olsaydım.
'ANNEM HAYATIMA KARIŞMAZ HER ZAMAN YANIMDADIR'
Annem benim için çok kıymetli. Özellikle erkek evlatlar biliyorsunuz daha çok anneye düşkün olurlar. Annem beni evde doğururken ölümün direğinden dönmüş bir kadın. Tam bir savaşçı. İki defa kanseri yendi. 3 çocuğunu tek başına büyüttü. Şimdi ben bu kadına tabii ki aşık olacağım ama herkesin yeri farklıdır. Annemle birbirimize olan sevgimiz, saygımız sonsuz. Annemin de bir dünya görüşü var. Ben onun görüşüne sahip değilim ama biz böyle durumlarda konuşuruz. Ben ona "Anne, ben böyle çok mutluyum" dediğimde bana "Benim için tek önemli şey var, senin mutluluğun" der. Annem değil hayatıma karışmak, hep yanımda ve arkamdadır.
'SAHTE YÜZÜK OLAYI İLİŞKİME YAPILMIŞ BİR İTİBAR SUİKASTI'
Sahte yüzük olayı hem bana hem de ilişkime yapılmış bir itibar suikastı. Böyle bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu süreçte herkes istediğini söyledi.
Bir gün "Yüzüğün fiyatı şu kadar" dediler, diğer gün "Bu kadar" dediler. Cevap vermeye tenezzül bile etmiyorum. Çünkü orada bir kurum var, yani kurulmak istenen bir şey var. Yani taçlandırmak istediğim bir süreç var. Önemli olan maddi değeri değil, sembolik değeri. Yoksa kıymetsiz haberler bunlar yani...