Hatay'ın Narlıca semtinde süpermarket ile pastane işleten, Akçaova Mahallesi'nde kendilerine ait 4 katlı apartmanda oturan Hasan Kuday, eşi, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla depremde yıkılan evlerinden canlarını kurtardı. Antalya'da yaşayan iş insanı Hüseyin Alp, 33 yıldır hiç görüşmediği asker arkadaşı Hasan Kuday'a ulaşıp, Antalya'ya davet etti. Hüseyin Alp ile eşi Demet Alp, kiraya verilmek üzere hazırladıkları içi yeni eşya ile donatılmış evlerini küçük çocuklar, gençler ve yetişkinlerden oluşan 11 kişilik Kuday ailesine "Ev sizin, istediğiniz kadar kalabilirsiniz, tüm gıda, kıyafet, çocukların okul ihtiyaçlarını da biz karşılayacağız" diyerek tahsis etti.
"EŞİMİN ASKER ARKADAŞI"
Geçici barındıkları evde yeni bir yaşama başlayan Kuday ailesini ziyaret eden Demet Alp ile hayırsever emekli öğretmen Süheyla Akkaya, aile bireyleriyle sohbet etti. Alp, aile ile tanışma, buluşma anını ise şöyle anlattı: "Depremin yaşandığı gün eşim Hüseyin Alp, Hatay'da bir asker arkadaşı olduğunu hatırladı. 33 yıl hiç görüşmemişler. Hatay'daki Kuday soy isimli kişileri araştırdı, birçoğu ile temas kurdu. Sonunda asker arkadaşı Hasan Kuday'a telefondan ulaşmayı başardı. Geçmiş olsun dileklerini iletip, 'Ailen ile birlikte Antalya'ya gelin, araç imkanı yok ise ben gelip sizi alayım' dedi. Hasan Bey, bir araçla ailesi ile Antalya'ya ulaştı. Kuday ailesi gelmeden önce de evin eksiklerini tamamladık, yeni sıcak yuvalarına kavuşturduk." Hataylı iş insanı Hasan Kuday ise yaşadıkları 4 katlı apartmanın nasıl çöktüğünü gözyaşları arasında anlattı.
"YÜREĞİMİZ HATAY'DA KALDI"
Kuday, "Deprem uykuda yakaladı. Ben namaz kılmak için uyanmıştım. Beşik gibi sallanıyorduk. Ailemi bağırarak, kapılara vurarak uyandırdım, 'Kaçın' diye bağırdım. Elektrikler de kesilmişti, ortalık zifiri karanlıktı. Herkes dışarı çıktı, eşim ve kızım içeride kaldı. Binamızın zemin ve birinci katı çöktü, adeta yerin dibine gömüldü. İkinci kat birinci kat oldu. Kızımı, eşimi pencereden çekip çıkardık. Oğlum da çocuğuna siper olarak aniden aralanan çelik kapıdan dışarı çıkmayı başardı. Yan binadaki komşularımızı kaybettik. Binalardan 'İmdat, kurtarın' şeklinde bağırış, çağırışlar eksik olmadı. Kurtulanlar karanlıkta bir şey yapamıyordu, binalar hala sallanıyordu. İş yerlerimiz de yıkılmıştı. Üzerinde yaşayan ailelerden birçoğu hayatını kaybetti. Yakın akrabalarımızdan da can kayıplarımız oldu. Biz kurtulduk ama yüreğimiz Hatay'da, diğer depremin yaşandığı şehirlerde kaldı. Yaşadıklarımız keşke rüya olsa" diye konuştu.