Obezite ve diyabet gibi sağlık sorunları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de hızla artıyor. Sağlıklı kilo yönetimi ve kan şekeri düzenlenmesi, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için büyük önem taşıyor. Ünlü sanatçı Metin Arolat'ın ölümünden sonra gündeme gelen zayıflama yöntemleri, doktor kontrolünde olmadığında kötü sonuçlar doğuruyor.
AÇLIK HORMONUNA ETKİ
Zayıflama uğruna hızlı sonuç almak isteyen kişiler, istenmeyen sonuçlara neden olan yöntemleri uygulayabiliyor. Uzman Diyetisyen Mehlika Öktem Boz, bu yöntemlerden biri olan ve son dönemde oldukça popüler olan zayıflama iğnesinin mucizevi sonuçlar yaratmadığını, sağlıklı bir kilo yönetimi için dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivitenin önemini anlattı. Sanatçı Arolat'ın ölümünde şüphe uyandıran zayıflama iğnelerinin, kontrolsüzce kullanılarak açlık hormonu olan glukogan salınımı engelleniyor. Böylece sağlıksız bir şekilde besin alımını azalıyor.
"TEK BAŞINA YETERSİZDİR"
Yeni Asır'ın sorularını yanıtlayan Mehlika Öktem Boz, zayıflama iğnelerinin sağlık uzmanları tarafından kontrollü bir şekilde ve uygun adaylar için reçete edilerek kullanılması gerektiğini dile getirdi. Aksi halde yan etkileri ve riskleri olabileceğini belirten Öktem Boz, "Diyetle kilo sorunlarını aşamayan kişiler, zayıflama iğnelerine başvuruyor. Kilo verme sürecinde sağlıklı beslenme ve egzersizle sürdürülebilirlik olmadığında kişiler kilo verme sürecini desteklemek ve hızlandırmak için ne yazık ki zayıflama iğnelerine yöneliyor. Zayıflama iğneleri tek başına mucizevi sonuçlar getirmez. Sağlıklı kilo verme süreci, dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte ele alınmalıdır" dedi.
HER VÜCUTTA AYRI TEPKİ
Kişilerin vücut anatomisi, yapısı ve sağlık durumunun farklı olduğunu dile getiren Mehlika Öktem Boz, "Bu nedenle, bireyin ihtiyaçlarına ve durumuna uygun bir plan oluşturmak önemlidir. Zayıflama iğnesinin diyabetli obez bireylerde kan şekerini düzenlediği, kilo kaybına neden olduğu, kan lipit düzeylerini azaltabildiği bu nedenle kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkileri olduğuna dair umut veren çalışmalar bulunmaktadır. Ancak herhangi bir hastalığı olmayan bireylerde sadece zayıflama amacıyla kullanıldığında birçok sağlık riskleri ile karşılaşılabildiğini unutmamak gerekiyor" dedi.
Yan etkileri de sıralayan Öktem, şunları söyledi: "Baş ağrısı, mide rahatsızlığı, uykusuzluk, kalp çarpıntısı gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Kalp sağlığı, kan basıncı ve diğer tıbbi durumlar üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bazı kişilerin vücutları ilaca tolerans geliştirebilir, bu da ilacın etkisini azaltabilir. Bu da yüksek doz kullanım ve daha fazla sağlık riski anlamına gelmektedir. Bazı zayıflama ilaçları bağımlılık yapabilir ve kötüye kullanılabilir. Tiroid kanserinin biyomarkeri olan serum kalsitonin seviyesini artırabileceği, pankreatit riski oluşturabileceği ve hatta intihara yol açabileceği ilacın yan etki bildirileri arasında yer almaktadır."
ALTERNATİF DE VAR
Zayıflama iğneleri, kilo verme sürecini desteklemek için sıklıkla kullanılan bir seçenek olsa da, gerçekçi olmayan kilo kaybı beklentilerinin hayal kırıklığına yol açabileceğini belirten Öktem, sağlıklı kilo yönetimi için alternatif yöntemlerin mevcut olduğunu belirtiyor. Öktem, "Dengeli beslenme, yeterli su tüketimi, besin takviyeleri, düzenli egzersiz, yaşam tarzındaki olumsuzlukların bırakılması ve stres yönetimi tüm süreci olumlu bir şekilde etkiliyor" ifadelerini kullandı.