Sosyal medyada çocuklara büyük tuzak: Önce oyun sonra şantaj
Son günlerde Türkiye'de artan şiddet olayları, ailelerin çocuklarını dijital medyanın olumsuz etkilerinden koruma çabalarını artırdı. Yeni sosyal medya platformlarında bir araya gelen çocuklar, hem şiddetin mağduru hem de sorumlusuyla karşılaşabiliyor. Uzmanlar, ebeveynlere çocuklarını ürkütmemelerini ve onlara güven verdiklerini hissettirmelerini öneriyor. Ayrıca, çocukların nasıl tuzağa çekilebileceğine dair önemli bilgiler paylaşarak, ailelerin dikkat etmesi gereken konuları vurguluyor.
- Yaşam
- Sabah
- Giriş Tarihi: 13 Ekim 2024 11:43
Dijital dünya, içinde yaşadığımız evreni küresel bir köy haline getirse de, insanlık için büyük tehlikeler barındırıyor. Teknolojinin baş döndürücü hızı, kötü niyetli kişiler tarafından, kaosa ve kargaşaya hizmet için de kullanılabiliyor. Sosyal medya mecraları farklı bir dünyanın kapılarını açsa da, bu durum çoğu zaman özellikle gençler ve çocuklar için büyük riskleri beraberinde getiriyor. Dünyanın bütün ülkeleri, dijitalleşmenin getirdiği şiddet fırtınasıyla baş etmenin yollarını arıyor. Özellikle çocuklar ve gençler, sanal ile gerçek olanı ayırt etmekte oldukça zorlanıyor. Son dönemde ülkemizde yaşanan hadiselerle birlikte 'Incel' kavramını duyar olduk.
İstemsiz bekar anlamına gelen bu tabir, kadınlara yönelik nefret dilini kullanan dijital medya kullanıcısı gençleri betimlemek için ifade ediliyor. Sorumlu ebeveynler, evlalarının kötü bir olayın kurbanı ya da insanlık dışı bir şiddetinin sorumlusu olmaktan tedirginlik duyduğu bir dönemde, dijital şiddet dosyasını tüm yönleriyle ele aldık.
Klinik Psikolog Ayhan Altaş
TEHDİTLERE MARUZ KALINCA KAYGI BOZUKLUĞU YAŞIYORLAR
Danışanımız 16 yaşında mide ve karın ağrıları ile bize başvurdu. Gitmediği doktor kalmamasına rağmen mide sorunları devam ediyordu. Aile ile yaptığımız görüşmede çocuklarının son bir ay içinde tutarsız davranışlar sergilediğini kendilerinden uzaklaştığını ve daha sonra bazen mantık dışı davranışlar sergilediğini ifade ediyorlardı. Çocuklarının uzun saatler bilgisayar başında ve bilgisayar oyunlarında zaman geçirdiğini ifade etmişlerdi. Çocukla yaptığımız görüşmelerde ve uyguladığımız testlerde online oyunda bir kullanıcı tarafından mobinge maruz kaldığını ifade etti. Yaşça kendisinden büyük olan kullanıcı annesine ve babasına zarar vermekle tehdit edip çocuğa bazı görevler veriyordu. Verdiği görevleri yapmazsa ailesine zarar vereceğini ifade ediyordu. Bilgisayar üzerinden danışanımızın adresini bulan şahıs böylece danışanımız üzerinde inandırıcılığını artırmıştı. Yaşadığı mobing sonrası ortaya çıkan kaygılar üzerine terapötik uygulamalar yaptık kaygı düzeyi azaldıkça daha sağlıklı düşünmeye ve kendisine zarar veren bu ortamdan uzak durmaya başladı.
ONLARA GÜVENDİĞİNİZİ HİSSETTİRİN
Danışanımız 13 yaşında bir genç kızdı. Bir sosyal medya platformunda 16 yaşındaki bir genç erkek olduğunu iddia eden biriyle çevrimiçi arkadaşlık kurdu. Başlarda bu kişi, dostça davranıyordu ve aralarındaki yazışmalar genç kız için güven verici bir dostluk haline gelmişti. Ancak bir süre sonra, arkadaşının mesajları aniden değişmeye başladı. Kendisini değersiz hissettirecek, aşağılayıcı yorumlar yapmaya ve danışanımızı alenen eleştirmeye başladı. Aşağılayıcı konuşmalar her geçen gün artıyor ve danışanımızın duygusal olarak çöküntü yaşayacak seviyeye gelmesine neden olmuştu. Bize başvuru yaptıkları nokta ise burası oldu. Duygusal olarak yaşadığı çökkünlüğe aile anlam veremiyordu. Kendisinin de talebiyle psikolojik destek için başvurmuştu. Seanslarda ilk başlarda özellikle ailesinin kızacağı kaygısı ile durumu anlatmaktan çekinse de ilerleyen seanslarda aramızdaki güven ilişkisi oluşunca durumu anlattı. Bu kişi ile olan iletişimini tamamen kopardı ve durumu ailesine beraber anlattık. Ailesi çocuklarının yanında oldu ve hızlı bir şekilde çökkünlükten çıktı. Ailelerin çocuklarına güven vermeleri koşulsuz kabul etmeleri çok önemli, çocukların yaptıkları hataları aileler çok sert bir tepki ile karşıladığında çocuklar sorun yaşadığında karşılaşacağı tepkiden korktuğu için kendini ifade etmemeyi tercih ediyor.
SİBER ZORBALIĞA DİKKAT
Danışanımız 15 yaşında lise öğrencisi. Okulda sınıf arkadaşlarının kurduğu sohbet grubunda, arkadaşları tarafından siber zorbalığa maruz kalıyordu. Arkadaşları danışanımızın fotoğrafları üzerinde oynayarak grupta paylaşıp daha sonra alay konusu ediyordu. Bu yaşadıkları sonrası danışanımız aşırı öfke patlamaları yaşamaya başladı. Ailesi bu haline anlam veremiyordu. En son kalp sorunları yaşadığını ifade ederek ailesinden hastaneye götürmesini talep etti. Doktoru psikoloğa gitmesinin uygun olacağını söyledi. Panik atak yaşamasına neden olan şey acaba bu sefer benimle alakalı nasıl bir alay konusu olacak gibi kaygıları vardı. Ailesiyle görüşmede son zamanlarda aşırı öfkeli ve okula gitmek istemediğini ifade ettiler. Okula gitmek istememe üzerine eğildiğimizde yaşadığı siber zorbalığı anlatmaya başladı. Danışamız ile bu konuyu ailesine bildirdik ve okul idaresi ile bu konu hakkında bir soruşturma başlatıldı. Okul idaresi de yaşanan zorbalığı görünce gerekli önlemler alındı. Bu yaşadığı zorbalık sürecinde duygusal olarak çok yıprandığı için yaşadığı bu duygusal sorunlarla alakalı bir süre psikolojik destek alarak bunları atlattı.
Klinik Psikolog Mehmet Teber
ÖNCE OYUN SONRA ŞANTAJ
İstismar çoğunlukla kız çocuklarına yönelik ama erkek istismarı da var. Çünkü pedofili erkek, kız ayırt etmiyor. En çok 10-15 yaş arasında oluyor. Genelde çocuğa yönelik aşırı güzel sözler söyleyerek veya onun bir sıkıntısını aşırı önemseyip ilgilenerek ilk bağı kuruyorlar. Sonra sıra görüntü almaya geliyor. Doğruluk mu cesaret mi oyunu ile, nasıl bir bedenin var göstersene biz arkadaşız söylemleri ile ilerliyorlar. Çocuk reddettiğinde ilgilerini çekmek ya da çocuğu küçümsemek (bebek misin, korkak mısın) gibi stratejilerle ilk görüntüleri alıyorlar. Bazen yapay zeka ile çocuğun çıplak fotoğraflarını da üretiyorlar. Sonra ise artık tehdit başlıyor. Okula yayarız, internete koyarız, ailene göndeririz gibi. Tüm aşamalarda bir iyi bir kötü rolüne geçiyorlar. Çocuğun aklı karışıyor ve tehdit de olunca artık kapana giriyor. Öncelikle evdeki internetin güvenli internete taşınması, Iphone telefonlarda Ekran Süresi, diğer telefonlarda ise Googla Family Link uygulaması ile kullanımı denetleyebilirler. Kendi telefonu olduğunda ise karşımıza alıp benim 5 Kırmızı Alarm Noktası adını verdiğim konularda uyarmaları gerekiyor.
Bunlar kişisel veriler, özel fotoğraflar, tehdit, şiddet ve kötü dokunuş. Bunlar varsa kırmızı alarm var ve bize haber ver denilebilir. Ayrıca burada koşulsuz destek sözü vermek gerekiyor. Böyle bir olay yaşanırsa bana geldiğinde sana kızmayacağım, seni kınamayacağım, seni suçlamayacağım, seni korumak ve daha çok sevmek için elimden geleni yapacağım" gibi bir söz kullanılmalı.
Sosyal Bilimci Prof. Dr. Ali Murat Yel
SANALDAKİ ŞİDDET MİLYONLARA ULAŞIYOR
Dijital platformlardaki şiddet ücretsiz ve denetimsiz olarak milyonlara ulaşabiliyor. Yetkili kurumların ister sanal ister dijital ortamlardaki şiddeti kesinlikle denetim almalı ama bu işi sadece ebeveynlere bırakmak olayın vahametini anlamazlıktan gelmektir. Ailelerin çocuklarının internet ortamında ne yaptıklarını kontrol etmesini beklemek sanki biraz haksız bir beklenti. İlk önce kendilerinin bu dark web dediğimiz ortamları bilmeleri ve çocuklarını ancak ondan sonra korumaya çalışmaları gerekir.
Dijital İletişim Araştırmacısı Prof. Dr. Ali Murat Kırık
FİLTRE VE GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMALI
Sosyal medyada sanal çeteler, genellikle genç kullanıcıların ilgi alanlarına hitap eden platformlarda, anonimliği ve hızlı iletişim olanaklarını kullanarak ortaya çıkıyor. Discord gibi uygulamalarda, kullanıcılar sesli ve yazılı sohbet odalarında bir araya gelerek ortak ilgi alanlarına sahip topluluklar oluşturuyorlar. Ancak bu gruplar bazen tehlikeli bir hal alarak radikalleşme, zorbalık, yasa dışı faaliyetler veya nefret söylemleri gibi olumsuz etkilere yol açabiliyor. Son dönemde Discord, genç kullanıcıları hedef alan ve zararlı içerikleri yaymaya çalışan gruplar nedeniyle devletlerin ve ebeveynlerin dikkatini çekiyor ve panik oluşturuyor. Bu tür gruplar, özellikle genç kullanıcılar arasında psikolojik ve toplumsal zararlara yol açıyor. Discord gibi denetimi güç gruplarda vücut bularak yaygınlaşıyorlar. Aileler, çocuklarını sosyal medya platformlarında karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı korumak için bilinçli adımlar atmalıdır. İlk olarak, çocuklarının internet kullanımını yakından takip etmeli, hangi platformlarda zaman geçirdiklerini ve kimlerle iletişim kurduklarını öğrenmelidirler. Ebeveynler, çocuklarına güvenli internet kullanımı hakkında bilgi vererek, karşılaşabilecekleri riskler ve zararlı gruplar konusunda farkındalık kazandırmalıdır.
Ayrıca, çocuklarıyla düzenli iletişim kurarak, onların dijital dünyadaki deneyimlerini paylaşmalarını teşvik etmeli ve gerektiğinde profesyonel destek aramaktan çekinmemelidirler. Ailelerin teknolojik araçlarla da içerik filtreleme ve zaman sınırlamaları gibi güvenlik önlemleri alması, çocukların olumsuz etkilere maruz kalmasını önlemede önemli bir adımdır. Devlet, sosyal medya platformlarının artan tehlikelerine karşı etkili önlemler almak için sosyal medya yasasını güncellemeli.