Narin Güran cinayetinde ikinci duruşma! Karar bugün açıklanır mı?
Türkiye'nin konuştuğu Narin Güran cinayetinin dün başlayan ikinci duruşmasına bugün devam ediliyor. Duruşmada, tutuklu sanık amca Salim Güran savunma yaparak olay gününü anlattı. Peki Narin'in katili kim? Karar bugün açıklanacak mı? İşte detaylar...
- Yaşam
- AA
- Giriş Tarihi: 27 Aralık 2024 11:27
- Güncelleme Tarihi: 27 Aralık 2024 12:48
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması devam ediyor.
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başlayan davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
SALİM GÜRAN, OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması, 2'nci gününde de devam etti. Dün yaşanan gerginliğin ardından Güran ailesinin yakınları duruşma salonuna alınmazken, tutuklu sanık Salim Güran savunmasına başladı. Mütalaaya karşı son savunması istenen Salim Güran, olay gününü anlatarak, "Alışverişe gittik. İki oğlumla çay ocağında oturduk. İşimiz bitince aynı istikametten geri geldik. Petrole gittim, yakıt aldım. Çarıklı istikametinden yine köye geldik. Eve geldik. Eşim kahvaltılık bir şey hazırladı. İki oğlumla beraber yedik. Sonra istirahat ettim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim. Sonra işlerime baktım. Sonra elektrikçiler geldi, 'Hayırdır' dedim. 'Senin amca oğlunun tarlasında arıza var' dediler. Daha sonra 'Gelin' dedim, onların arabasına bindim. Daha sonra tarlaya geldik. Yeni yeni kurtlanmıştı. O sırada Mehmet Şerif ile konuşuyordum. 'Pamuk kurtlanmış' dedim. O sırada elektrikçiler panoya çıktı. Daha sonra elektrikçiler geldi. Mehmet Şerif ile konuşmamı, ne kadar vereceğimi öğrenmemi istediler. Ben de 'Siz arayın konuşun' dedim. Daha sonra anlaştılar. Daha sonra ben eve geldim yine. Zaten fazla durmadım. Oğlum da benleydi. Hüseyin amcamı görmeye gittim. Oradayken Ramazan aradı, 'Şüpheli bir araba var' dedi. Osman yeğenim de vardı yanımda. 'Geleyim mi' dediler, 'Yok' dedim. Köy yolundan çıktım, yukarı gittim. Gittim, araç sürmeyi öğrenen iki kişiymiş. 'İleri geri hareket ettiriyoruz' dediler. 20.00 sıralarında kızım aradı, 'Narin kayıp' dedi. Kalktım Mehmet Selim Atasoy'la köye geldik. Geldim, o kalabalığı gördüm. Yengem ağlıyor, yeğenlerim kendilerini yere vuruyor. Kalktım Şakir Başçavuşu aradım. 'Yeğenim kayıptır, bir ekip gönderim' dedim. 'İzindeyim, göndereceğim' dedi. Sabri K. var, 'Okulun anahtarını getir' dedim. Samet Hoca da telefon görüntüsüne bakmış, 'Narin patikadan ayrılıyor' dedi, 'Anahtarı getir' dedim. Jandarma bekliyor. Kameradan da pek anlamıyorum. Baktılar, patikadan sonra ayrılıyor. Okulun yanındayken Arif geldi. 'Allah için, peygamber için kızımı bulun' dedi. Bağ, bahçe, tarlaları gezdik. Köyün aşağısında da bir şey görmedik. Gün doğmadan Barış kardeşimin yanına gittik. Akşam ben bu vahşiyi (Nevzat Bahtiyar) görmedim. Ama sabah aramaya geldi. Kanala geçtik. 'Kanala girmişse, bu menfeze yapışacak' dediler. Ayakkabımı çıkardım, cüzdanımı çıkardım. 16-17 yaşlarında biri vardı. Bir refleksle 'ay' dedi. Öyle deyince ben de hemen kendimi suya attım. Menfeze yapıştım. 'Ferhat, nerededir' dedim, gösterdi. Baktım yosundur. Ondan sonra bu da (Nevzat) bizimle. Kalktık şüphelendiğimiz yerlere baktık. Köye geldik. Daha sonra jandarma 'Muhtar, bizden ayrılma' dedi. 'Başım üstüne' dedim" dedi.
'KÖYDEKİ BÜTÜN KUYULARA BAKTIK'
Arama çalışmalarını anlatan Salim Güran, "Araba meselesinde, Nevzat 'Param yok' dedi. Cemaat de vardı, '40 bin Nevzat versin' dediler. Yine 'Param yok' dedi. 'Paran yoksa kardeşime ev yapıyoruz, gel bu sıvayı yap' dedim. 'Bir fiyat söyle, yap' dedim. 'Ben bakmadan fiyat vermem' dedi. Gitti inşaata baktı. 'Bu inşaat, 200 binden aşağı olmaz. Senden 20 bin almam, 180 bin' dedi. 'Millet 150-160 bin fiyat vermiş. Sen de böyle bir fiyat ver' dedim. Sonra 'Kim veriyorsa o fiyata ona ver' dedi. Ondan sonra 3 ay benle konuşmadı. Kahvede yanıma gelmiyordu. JASAT ekibinden biri bağırıp çağırıyor. 'Muhtar gel arabaya bin' dedi. 'Kaç tane kamera var tespit edin' dedi. Hacı Sait benim dostum, çiftliği var. 'Muhtar benim çiftliğin kamerası var' dedi. O çiftliğin kamerasına baksaydılar, Nevzat'ın arabasını görseydiler. Kolluk, hem aileyi suçluyor. Sen Narin patikadan kaybolduktan sonra o saatten sonraki kameralara niye bakmıyorsun? 'Muhtar köyde kaç tane kuyu var' dediler. Kalktık beraber gittik, köydeki bütün kuyulara baktık. En son dediler ki; bir kuyu da Mehmet Kaya'nın orada var. Biz Mehmet Emin Kaya'nın avlusunda, 'Bu peyniri çıkarın' dediler. Baktım bir şeyler oluyor. Dedim 'Hayırdır komutanım?' Dediler ki 'Narin'in terliğini çingenelerin orada görmüşler.' Oraya en son giden benim. Sonra köye geldik. Ben okulun yanındayken, kamera var. Birsen, '17.30'da eve geldi, kapımızı çaldı' dedi. Kim ne saat diyorsa, ben kolluk kuvvetlerine öyle diyorum" diye konuştu.
'SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM, BERAATİMİ İSTİYORUM'
Suçlamaları kabul etmeyen Salim Güran, şöyle konuştu:
"Bazla ilgili, ben aynı anda iki yerde olabilir miyim? Baz beni derede gösteriyor, ben köydeydim. Benim aile bireylerime bak. Fuat, onlara çay vermiş. Diyor 'Bizi dinlemiş'. Eniştem Şevket Kaya, Narin'i bulmak için mücadele etmiş. Mehmet Bahtiyar diyordu, 'Nevzat işe gitmiş.' Ama şimdi demiyor. Hani bunun aile bireyleri bir tane gözaltında var mı? Hem kızımızı hem ailemi yok etti. Türkiye'yi parmağında oynatıyor. Allah peygamber aşkına, bu kolluk kuvvetlerine bir soruşturma açsınlar. Bu kadar kötülük niye? Dediler, 'DEM partilin yemek arabasını kovmuş.' Peşlerine takmışlar gazetecileri, şov yapıyorlar. Kim olsa kovar. Benim 7 çocuğum var, Narin'den 1 yaş küçük kızım var. Allah peygamber aşkına. Vallahi benim yengem, çocukları için ölüyor. Vallahi benim yeğenlerim kız kardeşleri için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz. Amcamın eşi, kardeşimin eşi, Fuat'ın eşi… Sen niye karını söylemiyorsun, kızını söylemiyorsun? Allah bizimledir. Allah'ım, bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Bu caninin (Nevzat Bahtiyar'ın) avukatının eşi gidip, onun eşiyle fotoğraf çekmiş. Belki karısı katildir? Sen nereden biliyorsun? Herkesten rica ediyorum, şov yapmayın. Canımız gitti. Bizim namusumuzla oynamayın. Kendimizi ifade edemiyoruz. Yeğenimin ölümüyle burada yargılanıyorum. Dağ gibi kardeşim çökmüş. Ailem, hepsi perişan. Yeter artık lütfen. Niye bu kadar kötülük, art niyet? Bakın bir DNA yüzünden başıma ne geldi. Suçlamalarımı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum."