Savcıyı makamında tehdit etmişti! Yenidoğan Çete üyesinin ifadesi ortaya çıktı
Yenidoğan bebekleri ölüme göndererek kazanç sağlayan Yenidoğan Çetesi soruşturmasındaki yeni fezlekenin detaylarına ulaşıldı. Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin, ifadesinde savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını iddia etti.
- Yaşam
- AA
- Giriş Tarihi: 05 Ocak 2025 11:50
112 Acil Çağrı Merkezinde çalışan kişilerle ortak hareket ederek bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detaylarına ulaşıldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan fezlekede, yargılaması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen "yenidoğan çetesi"ne yönelik ana dosyadaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, alınan ifadeler ve tapelerde isimleri geçen ancak açılan kamu davasında yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
Fezlekede, bu doğrultuda 17 şüphelinin tespit edildiği, ayrıca bu dosya kapsamında suç örgütüyle birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında resen soruşturma başlatılarak, dosyaya dahil edildiği anlatıldı.
SAVCIYA TEHDİT SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR
Hazırlanan fezlekede, şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in cumhuriyet savcısı Yavuz Engin ile makamında, ana dosyada sanık olan Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek için görüşme yaptığı ve tehdit boyutuna varacak söylemlerde bulunduğu belirtildi.
HTS kayıtlarına göre Zengin'in Beylikdüzü Medilife Hastanesi mesul müdürü olan ve ana dosyadaki sanıkların arasında yer alan Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 kez, yine savcının yanına birlikte gittiği şüpheli avukat Aylin Arslantatar ile 1320 kez, tahliye ettirilmek istenilen örgüt üyesi Toptemel'in üvey babası Yavuz Çelik ile ise 110 kez konuştuğu ifade edildi.
Fezlekede, şüpheli Zengin'in, dosya savcısını tehdit eyleminden önce de Yavuz Çelik ve Ahmet Atilla Yılmaz ile irtibatlı olduğu bilgisi verildi.
Şüpheli Zengin'in, suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan sanığı, örgütün varlığını bile bile dosya savcısını tehdit etmek suretiyle tahliye ettirmeye çalıştığı fezlekede yer aldı.
Fezlekede, şüpheli Zengin'in bu kapsamdaki eyleminin "örgüte yardım etme" olarak değerlendirildiği, tehdit eylemiyle ilgili soruşturmanın ayrıca devam ettiği belirtildi.
Ana dosyada tutuklu olan şüpheli doktor Şeyhmus Çelik'in, maktul bebek Opara'nın hastaneye kabulü yönünden gerekli tetkik ve değerlendirmeleri yapmaması sebebiyle sözleşmesel sorumluluğundan kaynaklı kusuru bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilen fezlekede, Çelik'in, "ihmali davranışla kasten öldürme" suçu dolayısıyla sorumlu olacağı ifade edildi.
Fezlekede, şüpheli doktor Zeki Ötünç'ün Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre Avcılar Hospital'da Kerem Muhammet Tokluoğlu adlı bebeğin ölümünde, hastaya uygun canlandırma tedavisi uygulamadığı, solunum cihazının destek ayarlarını yapmakta yetersiz kaldığı ve hastaya surfaktan tedavisi verilmediği için ihmali olduğunun tespit edildiği anlatıldı.
Esenler Güney Hastanesinde çalışan şüpheli doktor Hilda Keykubad'ın, maktul Kaya bebeğin klinik takip, tedavi ve resusitasyonunu üstlenmemesi nedeniyle ihmali olduğunun belirlendiği anlatılan fezlekede, İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerince yapılan denetim sonucunda, Kaya bebeğin yatışından itibaren uygulanan orderlarda hekim imzasının olmadığı, günlük hasta epikrizlerinin hekim tarafından yapılmadığı, epikriz raporlarının hekim tarafından oluşturulmadığı ve sadece hemşire gözlem notlarının bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ
Fezlekede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını savunarak, Türk milleti ve devletinden özür dilediğini belirtti.
Savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını iddia eden Zengin, ifadesinde şunları kaydetti:
"Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Bana 'müsteşar' diyenleri de 'müşavir' diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna yapabileceğim bir şey yok. Bu konuda Baki ile Yavuz'un hiçbir bilgisi yoktur. Kendilerini 20 yıldır tanıdığım için üzerine katarak ben söyledim. Dosyayı da Aylin cumhuriyet savcısının arkadaşı olduğu için almamıştı. Aylin üzülmesin diye bu şekilde konuştum. Böyle bir plan yoktur. Muhammed'in ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Ben o kişi tanımıyorum. Hiç Telegram da kullanmadım. Savcıyla ilgili bilgileri sadece Yavuz Çelik'in bana söyledikleri kadar biliyorum. Diğer söylediklerim tamamen boşboğazlıktandır. Benim biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir."
Şüpheli Dursun Eryılmaz da ifadesinde, bebek Kadan ile ilgili yargılanmasının yapıldığını, ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını, durumu çok kötü olan bebeği entübe ettiğini ve akciğer filmi çektiğini belirtti.
Kendisinin bir ihmali olmadığını savunan Eryılmaz, kadın doğum uzmanının anneden tahlil ve ultrason istediğini ancak annenin yaptırmadığını öne sürdü.
Şüpheli Hilda Keykubad ise ifadesinde, Özel Esenler Güney Hastanesi başhekimi olan ana dosyanın tutuklu sanığı Ali Dirik'in kendisinden habersiz hastane sistemine sigorta girişini yaptığını ve bunları olaylar ortaya çıktıktan sonra öğrendiğini savundu.
Bebek Kaya'nın durumunun kötü olduğunu, hastanede olmadığı için daha sonraki 3 günde bebeğe hangi tedavilerin yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını öne süren Keykubad, o tarihte hastanede çalışmamasına rağmen sigorta girişinden dolayı uzman ve bilirkişi raporlarında isminin geçtiğini iddia etti.
Keykubad, hastanenin nöbet listesine girişinin bebek Kaya'nın ölümünden sonraki tarihte olduğunu, kendisinin ve ana dosyanın tutuklu sanığı olan eşi Rıza Keykubad'ın adının geçtiği kısımlara katılmadığını ifade ederek, tapelerin kendisiyle ilgisi olmadığını savundu.
Fezlekede ayrıca bu dosyanın, "yenidoğan çetesi"nin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi.
İSTENEN CEZALAR
Fezlekede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar ve Şeyhmus Çelik hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10'ar yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Fezlekede, diğer 13 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası istendi.