2011 zor bir yıldı

Bütün yıl, Avrupa borç krizi ile ilgili gelişmelerle yön bulan İMKB Endeksi, 2011 yılını 52 binin altında tamamladı. Yılın son gününde de satıcılı seyrini sürdüren endeks, cuma gününü ise 787 puanlık düşüşle 51 bin 266 puanla bitirdi. 2011'in etkilerini, 2012 Ocak ve Şubat aylarında göreceğiz. Avrupa'ya yönelik sorunlar ile başlayacağız. 2012'nin ikinci çeyreğinden sonra Avrupa gündemden düşecek. Bu yüzden 2012 yılının tamamı için iyimserim ama başları için kötümserim.
2012 yılına ilişkin beklentiler olumsuz. Yeni yılda satıcılı seyirler bekliyorum. Yılın ilk günü ABD ve Asya piyasaları tatil nedeniyle kapalı olacak. Yılın son işlem gününde olduğu gibi, ilk işlem gününde de zayıf hacimli işlemler devam edecek. Merkez Bankası'nın dolara müdahalesinin etkili olması beklemiyorum. Bu hafta kurun yeniden 1.925'e yükselmesi durumunda ise bu müdahalenin daha çok olumsuz etkisi dahi görülebilir. Müdahalenin İMKB tarafında olumlu etkisini görerek başlayacağız. Yeni yılda yurtdışı piyasalar, dolar kurunun seyrini yakından izleyecek. Ama özellikle ilk çeyrekte satıcılı seyirler bekliyorum diyebilirim.
FAİZ YÜKSELDİ
Faiz tarafında gösterge bileşik faizin yüzde 11'in üzerine yükseldiği görülüyor. Piyasada yılın son işlem gününün cuma olması nedeniyle hacim düşük seyretse de, dövizde olan hareketin faiz tarafına, çıkış olarak yansıdığı gözlendi. Piyasada yapıcı(PY) bankalar cuma günü TCMB'den toplam 4.3 milyar TL tutarında gecelik repo imkanı kullandılar. PY'ler 2 Ocak 2012 vadeli repo imkanı kullanırken, basit faiz yüzde 12 seviyesindeydi. Gösterge tahvil günü yüzde 11.04 bileşik seviyesinden tamamladı. Valörlü işlemler de ise yüzde 11.17 seviyesi gözleniyor.
Yeni yılın ilk haftası olan bu hafta, Aralık ayı enflasyon oranları açıklanacak. Tüketici fiyat enflasyonunun yıl sonunu yüzde 10'u aşarak tamamlamasını bekliyorum. 2012 yılının ilk haftasında piyasalardaki dalgalanmanın sürmesi bekleniyor. Haftaya, küresel piyasaların tatil döneminden sonra daha hareketli olması beklenebilir. Yurtiçinde Aralık enflasyon verilerinin çift haneli olması olasılığı, Merkez Bankası'nın yeni ihale sisteminin yarattığı belirsizlik ortamı ve Ocak ayında Hazine itfalarının yüksek oluşu gibi nedenlerle faizler üzerinde baskının süreceğini öngörebiliriz.

DOLAR HAREKETLİ
Merkez Bankası'nın piyasaya doğrudan dolar satışıyla müdahale etmesi piyasalarda hareketlenmeye neden oldu. Dolar/TL nin cuma gününe 1.9065 seviyesinden başlamasıyla birlikte Merkez Bankası'nın piyasaya doğrudan satış yöntemiyle müdahale etmesinden sonra 1.86 seviyesine gerilediği görüldü. Piyasada, Merkez Bankası'nın yaklaşık 3 milyar doları aşan oranda satış yaptığı konuşuluyor. Kurdaki düşüş traderlara yüzde 1.5 gibi bir avantaj sağladı. Dolar günü 1.8875 TL den euro da 2.4480 TL'den kapadı.
Döviz tarafında Merkez Bankası'nın uygulamaları önem taşıyor. Ancak, bankanın müdahalelerine karşın güçlü dolar karşısında Türk Liras'nın değerini korumakta zorlandığı görülüyor. Bu çerçevede, euro/dolar paritesindeki gelişmelere bağlı olarak bu hafta dolar/TL'nin yine 1.90'lar çevresinde dalgalanması bekleniyor. Merkez Bankası'nın piyasalara agresif müdahalesinin sürmesi ve küresel piyasalarda risk iştahının artması halinde ise dolar /TL 1.85'lere doğru çekilebilir diye tahmin ediyorum.