Küresel piyasaları izleyeceğiz
ABD liderler zirvesi sonrasında Euro Bölgesi borç krizine ilişkin endişeler bir miktar yatışsa da, petrol fiyatlarında yaşanan yükselişler ve Almanya ile İspanya'dan gelen veriler temkinli bir havaya neden oldu. ABD borsalarındaki düşüşün ardından, Avrupa borsaları, Euro Bölgesi liderlerinin kalıcı kurtarma fonuna aktarılacak ödemeleri hızlandırma konusunda anlaşmalarının ardından durgun seyir izliyor. Kurtarma planının onaylanması olumlu algılanırken, likidite olsa da endişeler sürüyor ve Avrupa borç krizi henüz çözüme kavuşmadığı için karasız bir görünüm sergileniyor. Geçtiğimiz cula günü teknik nedenle ilk seansın yapılmadığı İMKB'de, ikinci seansta endeks en düşük 60 bin 454 puanı gördü. Borsa, tepki alımlarıyla günü 176 puanlık artışla 60 bin 902 puandan tamamladı. Piyasanın görünümü olumsuz değil. İMKB 100 Endeksi, 60 bin-60 bin 200 seviyesinin üzerinde kaldığı sürece olumlu seyrini koruyabilir. Endeksin bu bölgenin üzerinde kalacağını tahmin ediyorum. Önümüzdeki hafta enflasyon verileri, Hazine ihaleleri ve yine küresel piyasalardaki gelişmeler etkili olacak. Bu bakımdan AB zirvesi kararları ve Yunanistan'ın borç takası ile ilgili gelişmeler önem kazanacak. Piyasalar da FED tarafından ek bir parasal genişleme yapılmayacağına dair oluşan algının yarattığı tedirginlik sürüyor.
FAİZLER DÜŞEBİLİR
Faiz cephesi, dövizdeki hareketlerle bir miktar satış gördü ve gösterge tahvil yüzde 9.30 seviyelerini denedi. Gösterge tahvil haftayı yüzde 9.28 bileşik seviyesinden kaparken, valörlü işlemler ise bir miktar girişle yüzde 9.24 seviyesinde kaldı. Öte yandan Merkez Bankası 2-15 Mart zorunlu karşılık tesis dönemindeki haftalık vadeli fonlama miktarı için planlanan alt sınırı, 25 milyar TL'den 18 milyar TL'ye indirdi.
Bu indirimi hem teknik bir gereklilik hem de döviz kurlarındaki olası bir harekette ihtiyaç olması halinde sıkılaştırma için manevra alanını genişletmesi olarak yorumlayabilirim. Önümüzdeki hafta Şubat ayı enflasyonu ve Ocak ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Ayrıca haftaya Hazine'nin üç ihalesi var. Küresel piyasalardaki gelişmeler yakından izlenecek. Gösterge tahvilin bileşik faizinin de yüzde 9.10-9.40 aralığında seyredeceğini tahmin ediyorum. Enflasyon verilerinin olumlu gelmesi, faizlerde düşüş yönünde bir eğilime yol açabilir.
DÖVİZDE DURUM
Kurumsal lokal firmaların rutin ödemeleri için yarattıkları döviz talebi ve petrol fiyatında yaşanan seyir dolara destek oluyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin, TL için son dönemdeki en büyük risk olduğunu söyleyebiliriz. Son altı ayda 1.74 seviyesi aşağı yönlü neredeyse 10 kez denendi, ancak kalıcı olarak kırılamadı. Bu da yukarı yönlü yeni pozisyonların açılması için bahane oldu. Petrol fiyatlarından hem enflasyon hem cari açık yönlü olumsuz etkileniyor. Euro/dolar paritesi ise 1.32 seviyelerinde hareket ediyor. Dolar haftayı 1.7630 TL'den, euro de 2.3280 TL'den kapandı. Petrol şimdilik 125 doların hafif altında seyrediyor. Petrol fiyatının TL için bu seviyelerin daha da üstüne çıkması çok ciddi bir risk olur. Önümüzdeki hafta para piyasasındaki hareketler küresel piyasalardaki gelişmelerden etkilenecek. Bu bakımdan AB zirvesi kararları ve Yunanistan'ın borç takası ile ilgili gelişmeler önem kazanacak. Piyasalarda FED tarafından ek bir parasal genişleme yapılmayacağına dair oluşan algının yarattığı tedirginlik sürüyor. Ayrıca petrol fiyatlarındaki yüksek düzey de devam ediyor. Dolar/TL paritesinin 1.74-1.78 aralığında hareket etmesini bekliyorum.
FAİZLER DÜŞEBİLİR
Faiz cephesi, dövizdeki hareketlerle bir miktar satış gördü ve gösterge tahvil yüzde 9.30 seviyelerini denedi. Gösterge tahvil haftayı yüzde 9.28 bileşik seviyesinden kaparken, valörlü işlemler ise bir miktar girişle yüzde 9.24 seviyesinde kaldı. Öte yandan Merkez Bankası 2-15 Mart zorunlu karşılık tesis dönemindeki haftalık vadeli fonlama miktarı için planlanan alt sınırı, 25 milyar TL'den 18 milyar TL'ye indirdi.
Bu indirimi hem teknik bir gereklilik hem de döviz kurlarındaki olası bir harekette ihtiyaç olması halinde sıkılaştırma için manevra alanını genişletmesi olarak yorumlayabilirim. Önümüzdeki hafta Şubat ayı enflasyonu ve Ocak ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Ayrıca haftaya Hazine'nin üç ihalesi var. Küresel piyasalardaki gelişmeler yakından izlenecek. Gösterge tahvilin bileşik faizinin de yüzde 9.10-9.40 aralığında seyredeceğini tahmin ediyorum. Enflasyon verilerinin olumlu gelmesi, faizlerde düşüş yönünde bir eğilime yol açabilir.
DÖVİZDE DURUM
Kurumsal lokal firmaların rutin ödemeleri için yarattıkları döviz talebi ve petrol fiyatında yaşanan seyir dolara destek oluyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin, TL için son dönemdeki en büyük risk olduğunu söyleyebiliriz. Son altı ayda 1.74 seviyesi aşağı yönlü neredeyse 10 kez denendi, ancak kalıcı olarak kırılamadı. Bu da yukarı yönlü yeni pozisyonların açılması için bahane oldu. Petrol fiyatlarından hem enflasyon hem cari açık yönlü olumsuz etkileniyor. Euro/dolar paritesi ise 1.32 seviyelerinde hareket ediyor. Dolar haftayı 1.7630 TL'den, euro de 2.3280 TL'den kapandı. Petrol şimdilik 125 doların hafif altında seyrediyor. Petrol fiyatının TL için bu seviyelerin daha da üstüne çıkması çok ciddi bir risk olur. Önümüzdeki hafta para piyasasındaki hareketler küresel piyasalardaki gelişmelerden etkilenecek. Bu bakımdan AB zirvesi kararları ve Yunanistan'ın borç takası ile ilgili gelişmeler önem kazanacak. Piyasalarda FED tarafından ek bir parasal genişleme yapılmayacağına dair oluşan algının yarattığı tedirginlik sürüyor. Ayrıca petrol fiyatlarındaki yüksek düzey de devam ediyor. Dolar/TL paritesinin 1.74-1.78 aralığında hareket etmesini bekliyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.