Moodys'in not artırım kararıyla güçlü seyrini koruyan ve Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık düzenlemeleri sonrasında yükselişini kuvvetlendiren İMKB haftanın geçtiğimiz haftanın son işlem günü genel olarak yatay bir seyir izledi. İMKB-100 Endeksi cuma gününü yüzde 0.02 yükselişle 60 bin 451.41 puandan kapattı. Yunanistan seçimleri sonrasında hükümet kurma girişiminin başarılı bir şekilde sonuçlandırılmasının algılamayı olumluya çevireceği beklentisi düşüş hareketini sınırlarken gelişmeler yakından izlendi.
Yurtdışı global büyümeye yönelik endişeler ile İMKB satıcılıyken, global büyümeye yönelik endişelerin yarattığı etkiler ile güçlü kalmayı sürdürüyor. İMKB'yi bağımsız olarak yükseltecek içeride bir veri akışı yok. Teknik olarak yaşanan güçlenme ve yabancı alımlarının güçlenmesi ile birlikte, yükselişlerin en azından yurtdışı piyasaların yatayda kaldığı dönemde daha fazla artabileceğini öngörüyorum. Önümüzdeki hafta 60.000-61.000 aralığında dengelenme süreceği beklenebilir. Ana destek noktası 59 bin 150'ye yükselirken, ana direnç noktası 61 bin 200 olarak görülüyor. Yükselen kanal içerisinde ger çekilmelerde ise 60 bin üzerinde tutunmanın ana kanal direncine doğru yükseliş gücünü göstereceğini ifade edebilirim
FAİZ GERİLEDİ
Gösterge tahvilin bileşik faizi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) bir süredir uyguladığı sıkılaştırma adımlarını önümüzdeki dönemde gevşeteceğine yönelik beklentilerle yüzde 8.75'e kadar gerileyerek, Ekim 2011'den beri en düşük seviyeyi gördü. Tahvil-bono piyasasında spot kapanışta yüzde 8.93 valörlüde ortalama yüzde 8.94 seviyesinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi, tezgahüstü piyasada ilk işlemlerde yüzde 8.96-8.91 seviyesindeydi. Piyasada geçtiğimiz haftanın son iki gününde faiz tarafında yabancı girişi görüldü. Burada TCMB'nin gelecekte sıkılaştırmayı gevşeteceği ve enflasyon rakamlarında da beklenen düşüşün gerçekleşeceği beklentisinin etkili olduğunu düşünüyorum. Gösterge tahvilde bileşik faiz en son 21 Ekim 2011'de bu seviyeden işlem gördü.
Tahvil-bono piyasasında faizlerdeki düşüşte Moody's kredi notu artışı da destek oluyor. Yurtiçindeki iyimser seyirden en olumlu etkilenen piyasa bu taraf oldu. Gelinen seviyelerde bir miktar satış baskısı gözlense de sınırlı olarak yabancı girişlerinin devam etmesi beklenebilir. Önümüzdeki hafta veri akışına göre hacimlerin değişiklik gösterebileceğini öngörürken, yüzde 9.10-yüzde 8.80 bandı işlem aralığı olarak öne çıkıyor.
DOLAR DEĞER KAZANDI
Moody's'in dünyanın en büyük 15 bankasının kredi notlarını bir ile üç kademe düşürmesinin ardından, küresel piyasalardaki riskten kaçışla dolar değer kazanmayı sürdürdü. Dolar/TL'de güne 1.80'in üzerinde başladı ve gün boyu pariteyi izleyerek bu seyrini devam ettirdi. Küresel piyasalarda dolar, global bankaların not indiriminin ardından güvenli liman alımlarıyla bir haftanın zirvesine yaklaştı. Euro, gün içinde 1.2520 seviyelerine kadar geriledi. Öte yandan TCMB gösterge dolar kurunu 1.7978-1.8065 lira, euro kurunu 2.2550-2.2659 lira, pariteyi de 1.2543 olarak ilan etti. Lira yılbaşından bugüne kadar dolar karşısında yüzde 5.07, euro karşısında ise yüzde 8.37 değer kazandı. Serbest piyasada dolar cuma gününü 1.8050 TL'den, euro da 2.2680 TL'den kapadı.
Dolar, FED kararı sonrasında ve Euro Bölgesi'nde problemlerin çözümden uzak olarak değerlendirilmesi ile güçlenme eğilimi gösteriyor. Önümüzdeki hafta yurtdışı piyasaları yakından izleyeceğiz. Ayın son haftası olması nedeniyle kurumsal talep gözlenebilir. Moody's sürprizi sonrasında kuru aşağı çekecek önemli haber olmadıkça kurun 1.80'in altına gelmesini beklemiyoruz, paritede euro yönlü bir destek oluşmadıkça da bu durumun değişmesinin beklenmediğini ifade edebiliriz.