Piyasalarda gözler TCMB toplantısında
Piyasalarda geride bıraktığımız hafta en çok konuşulan konu hiç şüphesiz dolardaki yükseliş oldu.
9.20'nin üzerine çıkarak tarihi zirvesine tırmanan dolar, diğer ülke para birimlerinden de negatif ayrışmaya devam etti.
Şimdi gözler 21 Ekim'deki faiz kararında.
Pas geçilirse kısa vadede tansiyon düşebilir. Aslında dolarda yaşanan bu son yükseliş hareketi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu'nun getirildiği tarihte başladı. Ağbal-Kavcıoğlu değişikliği öncesinde 7.20 TL olan dolar, 1 ay hariç 'istikrarlı' bir şekilde yükselişini sürdürdü. Merkez Bankası'nın Eylül ayında sürpriz bir şekilde 100 baz puanlık indirime gitmesi yukarı yönlü hareketi hızlandırdı. Faiz kararı öncesinde 8.30 seviyelerinden işlem gören dolarda, son 1 aylık artış yüzde 10'un üzerine çıktı.
21 Ekim'de yapılacak PPK toplantısında faiz indiriminin beklentilerin üzerinde olabileceğine yönelik endişeler de döviz piyasası üzerinde negatif baskı oluşturuyor.
Piyasaların 50 baz puanlık indirimi fiyatlara yansıttığını düşünüyorum.
NEGATİF AYRIŞMA YAŞANDI
Yurtdışındaki gelişmelere baktığımızda ise dolar küresel piyasalarda değer kaybediyor.
Önceki hafta ABD'de açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisinin beklentilerin çok altında ve hafta içi açıklanan enflasyon verisinin yüzde 5.40 ile yüksek gelmesi, doların küresel piyasalarda değer kaybını hızlandırdı. Geride bıraktığımız hafta Türkiye'nin dışındaki diğer gelişmekte olan ülkeleri para birimleri dolar karşısında değer kazandı.
Faiz indirimlerinin nereye kadar devam edeceği, döviz kurundaki yukarı yönlü marj açısından belirleyici olacak.
Bu ortamda faiz ne kadar düşük seviyeye getirilirse, kur hareketinin de o kadar yukarı hızlanabileceği görüşü hakim. Bank Of America (BofA), Para Politikası Kurulu'nda yaşanan görevden almalar sonrasında yıl sonuna kadar 150 baz puan faiz indirimi yapılacağına yönelik beklentisini yukarı yönlü revize ederek 200 baz puana çıkardı. Yurtiçi yerleşiklerdeki yüksek dolarizasyon oranı da kısa vadede ikinci bir sert yükselişi sınırlayabilir. Faiz indirimlerinin yılın geri kalan aylarında da sürmesi halinde kurlar yılı 9.50-10 TL aralığında tamamlayabilir. Bu da mevcut seviyelere göre yüzde 3-8 aralığında bir getiriye işaret ediyor. TL mevduatlar ise aylık net yüzde 1.5 civarı bir getiri sunuyor.
ALTINA GÜN DOĞUYOR
Dünya ekonomisi stagflasyona doğru yol alıyor. 1973 yılından bu yana veriler stagflasyon dönemlerinde sarı metalin yıllık ortalama yüzde 32 artışla 'getiri şampiyonu' olduğunu gösteriyor. Altın aslında 2018'den beri zaten çok iyi bir performans sergiledi. 2021'de getirisi ortalama 1.800 dolarla 2018 ortalaması olan 1.269 doların yüzde 42 üzerinde. Bu altına set çekebilir fakat bir önceki stagflasyon döneminin başlangıcından önceki üç yıllık performans göz önüne alındığında altının etkilenmediği görülüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.