Gazze ateşkesi için kritik diplomasi

Siyonist Netanyahu'nun masum ve mağdur Filistinlilere karşı başlattığı soykırım ve katliamlar 345 günden beri devam ediyor.
Katliamlar karşısında, iflas etmiş BM, insanlık duygularını kaybetmiş, tek dişi kalmış Batı medeniyeti seyrediyor.
Ne yazık ki, 57 ülkenin üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Dünyasının kurduğu Arap Birliği de aralarındaki çekişmeler nedeniyle bir ve beraber olamıyor. Bu gerçeği gören Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, aylardır ısrarla, İslam Teşkilatı ve Arap Birliği'ni ortak hareket etmek için uğraşıyor. İkili temaslarının tamamını bu konuya hasretmiş durumda.
İTTİFAK ÇAĞRISI
Hafta başında yaptığı konuşmada da Cumhurbaşkanımız Erdoğan İsrail'e karşı yüksek sesle İslam ittifakı çağrısı yaptı. Erdoğan, İslam ülkelerinin İsrail'in "artan yayılmacılık tehdidine" karşı bir ittifak oluşturması gerektiğini söyledi ve "İsrail kibrini, İsrail haydutluğunu ve İsrail devlet terörizmini durduracak tek adım İslam ülkelerinin ittifakıdır." dedi. Erdoğan devamla, Türkiye'nin Mısır ve Suriye ile ilişkilerini geliştirmek için attığı son adımların, Lübnan ve Suriye'yi de tehdit ettiğini söylediği "artan yayılmacılık tehdidine karşı bir dayanışma hattı oluşturmayı" amaçladığını belirtti.Başkan Erdoğan, İslam ittifakı sağlama yolunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın da mekik diplomasisini dikkatle takip ediyor.
ÖNEMLİ GELİŞME
İsrail'in tüm Orta Doğu'yu savaş alanına çevirme tezgahlarına karşı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın son İslam ittifakı, bölgede yeni dinamikleri harekete geçirdi. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, 13 yıl sonra Arap Birliği 162. Olağan Dışişleri Bakanları Konseyi'nin (DBK) toplantısına davet edildi. Başkan Erdoğan-Türkiye'nin özellikle savunma sanayisi gibi çeşitli alanlarda elde ettiği ilerleme, gerçekleştirdiği jeopolitik hamleler, İsrail karşısında yalnızlaşan Arap ülkelerinin Türkiye'yi bölgesel istikrar açısından önemli bir aktör olarak gördüğünü gösteriyor. Arap Birliği zirvesine, 13 yıl sonra Hakan Fidan'ın katılması, İsrail'in revizyonist politikaları sonucu Orta Doğu güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bir dönemde Türkiye'nin gücünün Arap ülkeleri tarafından fark edildiğini gösteriyor.
Türkiye'nin, toplantıya Suriye dahil olmak üzere tüm üyelerin oy birliğiyle davet edilmesi ise çok önemli bir faktör. Gazze'de ateşkesi sağlama konusunda Hakan Fidan, Mısır'da yapılan Arap Birliği zirvesinde çok başarılı bir mekik diplomasisi uyguladı.
Birçok Arap ülkesi dışişleri bakanı ile derinlemesine görüştü, çözüm önerilerini bire bir değerlendirme fırsatı yakaladı. Hakan Fidan'ın özellikle insani yardımların acilen sağlanması konusunda, Refah Kapısı'nın yeniden açılması yolunda kararlar ve Mısır ortaklığında bir plan üzerinde çalıştığı belirtiliyor.
Nitekim, Hakan Fidan'ın Arap Birliği ile derin temasları sonrası, Başkan Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın da Gazze ateşkesi için çok önemli bir mekik diplomasisi yürütmesini sağladı. Milli İstihbarat Teşkilatı bu süreçte önemli bir rol üstlenerek, Hamas üst yönetimi, İsrail, Mısır, Katar ve ABD başta olmak üzere bütün aktörlerle yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.
SOMUT ADIMLAR
Amerika'nın hala yapamadığı veya yapıyor gibi göründüğü, Siyonist Netanyahu'nun gaddarlığa devam ettiği bir süreçte, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ankara'da Hamas Siyasi Büro liderleriyle (13 Eylül 2024) görüştü. Görüşmede, İsrail-Filistin arasında ateşkes müzakerelerinde gelinen son nokta ve rehine takası konuları ele alındı. Diplomatik ve güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, MİT Başkanı Kalın ve Hamas Siyasi Büro liderleri arasında yapılan görüşmede; insanlık dramının yaşandığı Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması ve daha fazla insani yardımın bölgeye ulaştırılması için atılabilecek somut adımlar değerlendirildi. Hamas'ın, müzakere sürecindeki yapıcı ve olumlu tavrının altı çizildi.
İsrail'in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarıyla desteklenen ve mutabık kalınan öneri metnine yeni şartlar getirmesinin ateşkes sürecini zorlaştırdığı kaydedildi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler zirvesi'nin 25-26 Eylül'de yapacağı toplantıda, tarihi bir konuşma daha yapacağı, Müslüman dünya ve Türk Devletler Birliği bağlamında ittifakı ateşleyeceği belirtiliyor.

SONUÇ
Arap Birliği'nin etkili üyesi Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Ankara'da Erdoğan'la buluşması, derin kararlar alınması, Türkiye'nin Irak'la tarihi anlaşmalar yapması, Katar ile stratejik derin ilişkiler, Türkiye'yi Orta Doğu'nun ağırlık merkezine getirdiği gözlemleniyor. Başkan Erdoğan-Türkiye'nin geleceği kıtası olarak belirtilen Afrika derinliğinde de etkili aktör oluşunu da buna eklersek, Türkiye bölgesel güç konumuyla küresel aktör pozisyonunda. Evet, Başkan Erdoğan'ın dediği gibi, daha adil bir dünya mümkün.
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ÜYE ÜLKELER: 57
AFGANİSTAN, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Brunei Darüsselam, Burkina Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gambiya, Gine, Gine-Bissau, Guyana, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Komorlar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suriye*, Suudi Arabistan, Tacikistan, Togo, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Umman, Ürdün, Yemen.
GÖZLEMCİ ÜLKELER:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kıbrıs Türk Devleti adıyla), Bosna-Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Tayland.
ARAP BİRLİĞİ
MISIR, Irak, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Suriye (askıda) tarafından Kahire'de kuruldu. Arap Birliği'nin bugün 22 üyesi var.