TBMM açılıyor CHP yangın yeri

TBMM bugün yeni çalışma dönemine başlıyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, yeni dönemde başta yeni anayasa olmak üzere, birçok reform paketini TBMM'ye getirmeye hazırlanıyor. Muhalefet partilerinin ise içi kaynıyor. TBMM yeni dönemde, aritmetiğini değiştirecek gelişmelere gebe.
TBMM'de yeni grupların oluşacağı konuşuluyor. Ana Muhalefet Partisi CHP yangın yeri. YEREL seçimlerden birinci çıkmayı CHP hazmedemedi.
CHP tepelerindeki 4 ismin Cumhurbaşkanlığı adaylığı derin kavgalara sahne oluyor. CHP, Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu tandeminin anlaşması sonucu, parti Tüzük Kurultay'ı ile bir virajı döndü.
Ama parti içindeki CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI MANEVRALARI DAHA ÇOK NETLEŞTİ. CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu susmuyor. "Ekrem mi? Mansur mu?" tartışmaları tırmanırken, Tüzük kurultayı sonrası Kemal Kılıçdaroğlu yangın çıkaracak ifadelerde bulunmuştu. CHP'nin 6-8 Eylül'de yaptığı Tüzük Kurultayı'nda koltuğu hazırlanmıştı ama Kılıçdaroğlu kurultaya katılmadı. Bu da tartışmalara yol açtı.

GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
Kılıçdaroğlu, İmamoğluÖzel tandemince hazırlanmış tüzük değişikliklerine destek vermediğini şöyle açıklamıştı:
"Bana kurultaydan bir gün önce TÜZÜK geldi. Dolayısıyla bir görüş hazırlama fırsatım olmadı. Kurultayda yapılan açıklamalar, BENİM TÜZÜĞE karşı olumlu düşündüğüm anlamına gelmiyor. Benim tüzüğe evet dediğim, hatta ben de şaşkınlıkla izledim ama doğru değil'." Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Özgür Özel'i yine bombaladı. Özgür Özel, önceki gün Türkevi'nde açıklamalarda bulunmuş, New York Belediye Başkanı Adams hakkında açılan soruşturması ile ilgili sorulan soruya şöyle cevap vermişti:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD'ye saldırıldığında önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, rüşvet vermiş falan. Böyle bir şeye niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden kimseye yakışmaz." Özgür Özel'in bu yaptığı konuşmaya çok sinirlenen Kemal Kılıçdaroğlu açtı ağzını,yumdu gözünü. Özgür Özel'in " 'normalleşme' olarak adlandırdığı diyalog sürecine saldırarak,"Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP'nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak değildir. Mücadele edeceğiz" dedi. Daha önce de, "İktidarla dayanışma olmaz mücadele olur" diyerek, siyasi iklimi bozmaya çalışan KEMAL KILIÇDAROĞLU HİÇ DEĞİŞMİYOR. CHP, ERKEN SEÇIM DERDİNDE. Özgür Özel ve ekibi işi gücü bıraktı, erken seçim derdine düştü. Nitekim CHP yönetim kademelerinde yer alanlar, seçim henüz ufukta görünmezken, iktidar rüyası görüyorlar... Herhalde Özel ve ekibi, hayal ettikleri olursa, o seçimden birinci parti olarak çıkılıp hem hükümet kuracak sayıda milletvekiline sahip olacaklarını hem de manevra çekmekte oldukları 4 isimden birisinin Cumhurbaşkanı seçilmesinin sağlanacağı rüyasını görüyorlar. CHP'de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş çarpışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu,Özgür Özel'i bombalıyor. CHP'den Edirne Milletvekili kaçakçılık iddiası üzerine istifa ediyor. Bu CHP mi hükümet olacak? Herhalde aritmetik okumamışlar!

YEŞİLÇAM'IN YUMURCAK'I
CHP yerel seçimlerde yüzde 38 oy aldı. Son anketlerde bu oran yüzde 30'lara düştü.
CHP, bu oyunu genel seçimde muhafaza etse bile barajın yüzde 7 oranına düşürüldüğü günümüz siyasi ikliminde o oran, CHP'nin tek başına iktidar olmasına müsaade etmez.
Haydi oldu diyelim. Koalisyon yapılması gerektiğinde CHP, HDP-Dem ile ancak birlikte olabilir. CHP'ye oy veren vatandaşlar ayrılıyor. Küskünler, istikrarı sağlayan Ak Parti'ye dönüyor. Bırak bu işleri Özgür Özel. Bakınız, Özgür Özel'i CHP'li olarak tanınan gazeteciler bile eleştirmeye başladı.
Özgür Özel'e yönelik son çıkan başlık ise şöyle: "Özgür Özel giderek Yeşilçam'ın 'yumurcak' karakterine dönüyor...
Özgür Özel'i Yeşilçam'daki en önemli çocuk karakterlerinden Yumurcak'a benzetiyorum. İyi kalpli, sevimli, afacan... Ancak siyaset hele ki Türkiye'de 'çocuk oyuncağı' değil..." CHP Genel Başkanı Özgür Özel her geçen gün daha da yakından analiz edilmesi gereken bir figür haline dönüşüyor. Türkiye'nin iktidara gelme olasılığı yüksek ana muhalefet partisinin lideri kendisi. 100 yıllık kurucu partinin.
Kendi deyimiyle 'Cumhurbaşkanlığı adaylığında/ yarışında şansı yüksek gözüken iki forvetin, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın teknik direktörü.' Genel başkan seçilmesinin üzerinden sadece aylar geçmişken 31 Mart'ta CHP'nin birinci parti olması onu daha kritik bir pozisyona taşıdı.

SONUÇ
YAZIMI, CHP'li tanınan gazeteci meslektaşımın final cümleleri ile tamamlıyorum: "Özel'in 'hem sert muhalefet hem normalleşmeyi aynı çizgide sürdürme' politikası giderek nüanslarını/ağırlığını kaybeden bir ana muhalefet diline dönüşmeye başladı. Özel, aranan normalleşmeye ulaşamazken giderek lider ağırlığını kaybetmeye başladı. Saygısızlık yapmadan bir benzetme yapmak istiyorum. Kendisini Yeşilçam'daki en önemli çocuk karakterlerinden Yumurcak'a benzetiyorum. İyi kalpli, sevimli, afacan... Ancak siyaset hele Türkiye'de 'çocuk oyuncağı' değil." Sayın Özgür Özel, herhalde çıkan bu yazıyı okumuşsunuzdur.