Dünya savaşı muhalefetin umurunda değil
ABD'nin topal ördek Başkanı Joe Biden, Ukrayna'nın Rusya'ya ABD malı füzelerle saldırmasına izin vermesine, Rusya lideri Putin, nükleer bomba taşıma kapasitesine sahip Balistik füzeyle karşılık verdi.
Jeopolitik dengeler sarsılıyor, 3. Dünya Savaşı konuşuluyor, nükleer bombalar tartışılıyor, Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna-Rusya arasında ateşkesi sağlamak için diplomatik temaslar yapıyor. Böyle kaotik durumlar yaşanırken, 3. DÜNYA SAVAŞI TEDİRGİNLİKLERİ, başta CHP olmak üzere, Türkiye muhalefetinin umurlarında değil, birbirlerini yemekle meşguller.
Muhalefet çarşısı karışık. CHP'de hizipler kavgaları, 4 isim ve ekipleri arasında çekişmeler, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı vuruşmaları had safhaya çıkmış durumda. CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener'e hücum ediyor, altılı masanın kirli çamaşırları ortaya dökülüyor, İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, Meral hanımı korumak için, Kılıçdaroğlu'na misilleme yapıyor. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan partileri, Saadet Partisi ile Meclis'te ortak grup kurmakla meşgullerken, Temel Karamollaoğlu siyaseti bıraktı, Saadet Partisi'nde 3 isim kapıştı, aradan Mahmut Arıkan Genel Başkanlık koltuğuna oturdu. Evet. Türkiye'de muhalefet sorunu var.
Muhalefet umut vermiyor.
NE OLACAK CHP'NİN HALİ?
Muhalefet sanki bu dünyada yaşamıyor. Dünya nükleer silahları konuşuyor. CHP, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı Meclise sokmamak için kapıları tutuyor. Atatürk'ün kurduğu CHP'nin günümüz emanetçileri teröre henüz cephe almamış DEM ile göbekten bağlı olduğunu gösteren sahnelerde. Genel seçim 2028 yılında yapılacak. Normalde seçime daha 4 yıl var. CHP, dış olayları masaya yatırmak, Aziz milletimize alternatif düşüncelerini anlatmak yerine, erken seçim tartışmasını kafaya taktı. Ekrem İmamoğlu adaylık yolunda Avrupa sokaklarında lojistik arama temaslarını hızlandırdı. İmamoğlu harıl harıl çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adliyeye giderken, 'Arkamda toplanın' diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında durmadı, aynı gün Berlin'de şovlarını sürdürdü. Bu konu CHP içinde hararetle tartışılıyor.
Kılıçdaroğlu ifade vermeyi bir kahramanlık hikâyesine çevirme taktiğiyle, yeniden genel başkan olma hayalini gösterdi. Kılıçdaroğlu'na yakın milletvekilleri, bazı teşkilatlar Ankara Adliyesi'ne geliş ve çıkışı sırasında gösteri yaptılar.
Kılıçdaroğlu'nun bu dava üzerinden CHP içinde yeniden bir çıkışa hazırlandığı apaçık ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş arasındaki manevralar artarken, genel başkan Özgür Özel'in yönetim zafiyetleri her gün biraz daha ortaya çıkıyor.
Eski lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu'na vefasını gösterirken kendisini genel başkan seçtiren Ekrem İmamoğlu ile arasına kara kedi giriyor. Zikzaklar tartışılıyor. Genel Başkanlığını tahkim etmeye çalışırken, dengesini kaybediyor. Olası Olağanüstü Kurultay korkusunu yaşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında yerini belirlemekte zorluk çekiyor. Kılıçdaroğlu'nun adliye kahramanlık hikayesi yaratma çabası, CHP içindeki bölünmeyi ve kombinizasyonları gösterdi. Kılıçdaroğlu- Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu- Mansur Yavaş-Özgür Özel, Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu kombinasyonları baş döndürüyor. Altılı Masa sırları çözülüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargılandığı davada yaptığı savunmasında Altılı Masa döneminde cumhurbaşkanı adayı belirleme ve Meral Akşener'in masadan kalkıp geri dönmesini eleştirmesi CHP ile İYİ Parti arasında yeni tartışmalara yol açtı.
AKŞENER'E YÜKLENDİ
İYİ Parti genel başkanı Musavat Dervişoğlu, Meral Akşener'i korumak için, Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken, Eski İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, Kılıçdaroğlu'nun eski İYİ Parti Lideri Meral Akşener'i kastettiği, "milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı' tartışmasına katıldı. 'Kılıçdaroğlu'nu eksik bir bilgilendirme sonucu bunları söyledi' diyen Tolga Akalın, Altılı Masa döneminde Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ve Akşener'in masadan kalkıp geri oturmasına dair konuştu. İYİ Parti GİK Toplantısı'nda masaya Kılıçdaroğlu'nun adaylığı gelmesi durumunda hangi yolun izleneceğinin tartışıldığını belirterek, gizli tartışmaları aktardı: "Meral Akşener, 6'lı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği 2 Mart 2023 tarihli toplantısından birkaç gün önce İYİ Parti Genel İdare Kurulu'nu toplayarak, Masaya Kemal Bey'in ismi gelirse ne diyelim? sorusunu yöneltti.
Ben söz aldım. Kemal Bey'in ismi geldiğinde kamuoyu yoklaması talebinde bulunmamız doğru ancak yetersizdir. Masa bunu reddedecektir. 'Üye yoklaması' isteyelim. Hiçbir genel başkan kendi üyesinden kaçamaz dedim. Birçok kimse şaşkınlık içinde kalınca açıkladım: 6 siyasi partinin üyelerini tek bir müşterek bilgisayarda toplayıp üyelere, 'Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu'ndan hangisini aday görmek istersiniz?' diye elektronik oylama yoluyla mesaj gönderelim. Üyeler de oy kullansınlar." Akalın, Akşener'in esas isteğine dair ise şunları söyledi: "Daha önce de ifade ettim: Akşener, ne Mansur Bey'in ne de Ekrem Bey'in adaylığını istiyordu. Akşener, Türkiye'yi Erdoğan ile Kemal Bey arasında sıkıştırıp ardından bir üçüncü adaylık yolu açarak KENDİSİNİ ADAY YAPMAK İSTİYORDU.
3 Mart 2023 günü masadan sert bir dille kalkan ve İYİ Parti GİK üyelerine, 'Merak etmeyin, sizi yalnız bırakmam, ben aday olurum' diyen Akşener, 5 Mart Pazar günü, CHP'nin senaristi olduğu 'iki belediye başkanının Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması' karşılığında 6'lı Masa'ya dönmesi senaryosu yürürlüğe kondu."
ARIKAN KAZANDI
Muhalefetin Gelecek-Deva-Saadet Partisi'nde ilginç olaylar oluyor. AK Parti'yi zayıflatmak için bir siyasi mühendisliğe soyunan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan, manidar ilişkiler içindeler. Ayrı ayrı parti kurdular.
CHP ile işbirliği sayesinde kazandıkları milletvekilleri ile TBMM'de yeni yol arıyorlardı. Saadet Partisi'nde seçilecek yeni genel başkanın kim olacağına odaklanmışlardı. Temel Karamollaoğlu ayrılınca, Saadet Partisi kongre yaptı. CHP'ye yakın milletvekili Birol Aydın ile AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen Mahmut Arıkan yarıştı. Arıkan Genel Başkan seçildi.
SONUÇ
Davutoğlu-Babacan, Saadet Partisi ile ortaklaşa TBMM'de güçlü bir grup kurma ve AK Parti'ye sert muhalefet yapma planları, Temel Karamollaoğlu'nun siyaseti bırakması sonucu yeni gelişmelere konu olacak. AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Mahmut Arıkan'ın Genel Başkan olması, başta Davutoğlu ile Ali Babacan ve CHP'yi rahatsız ettiği konuşuluyor.
Saadet Partisi'nin de Genel Başkan değişimi Yenıden Refah Partisi'ni de çok yakından etkileyecek.
Mahmut Arıkan'ın Genel Başkan olması ile AK Parti ile Saadet Partisi arasında da sıcak gelişmelerin gündeme girmesi söz konusu.
TBMM'de yeni dengeler için süreç hızlanacak. Yeni dengelerin, YENİ ANAYASA çalışmalarında KİLİT ROLÜ olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.