
Avrupa’yı sadece Türkiye kurtarabilir
Dünyanın gözünü Türkiye'ye çevirdiği, Ankara'nın küresel diplomasinin merkezi konumuna geldiği ve AB'nin önde gelen ülkesi Fransa'nın stratejik dergisi Le Point'ın yeni dünya düzeninin en etkili dört lideri olarak Erdoğan, Trump, Putin, Şi Cinping'i göstermesi... Küresel lider Erdoğan, Avrupa'ya el uzatarak tarihi bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara kadar içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye'nin kurtarabileceğini söyledi.
Erdoğan, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği bunu sağlayabilir.
Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa'ya can suyu verecek olan da yine Türkiye'dir, Türkiye'nin tam üyeliğidir" dedi.
BELİRLEYİCİ AKTÖRLER
Zor duruma düşen Avrupa, uzun yıllardır Türkiye'yi üye yapmamanın acısını çekiyor. Nitekim Başkan Erdoğan, çöken AB'nin durumunu çok net ortaya koydu: "LİBERAL DEMOKRASİ ARTIK ESKİ GÜCÜNÜ YİTİRMİŞTİR." Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerde göçmen karşıtı ve İslam düşmanı aşırı sağ hareketlerin yükselişine bir süredir dikkat çektiğini anımsatan Erdoğan, buralarda yapılan son seçimlerin endişelerinin haklılığını ortaya çıkardığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aşırı sağ hareketlerin Avrupa'da siyasetin belirleyici aktörleri haline geldiğini vurguladı. Ekonomik faktörlerin yanı sıra Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamamasının da bunun temel sebeplerinden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Şurası bir gerçek ki geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir.
Bir dönem tüm sorunların ilacı olarak gösterilen liberal demokrasi, artık eski gücünü, eski itibarını ve etkisini yitirmiştir.
Topluma rota çizmekte, siyasete anlam kazandırmakta, insanlara umut ve güven vermekte yetersiz kalmaktadır.
Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batı'da bugün yaşanan durum işte budur. Avrupa demokrasilerinde ortaya çıkan boşluğu, son seçimlerde görüldüğü üzere aşırı sağcı demagoglar dolduruyor."
AVRUPA'NIN GAZZE ACİZLİĞİ
Başkan Erdoğan, Batı'nın 471 gün süren Gazze'deki soykırım karşısında takındığı ikircikli tavra dikkat çekerken, önemli noktalara dokundu:
"Çoğu çocuk ve kadın 61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluşlar ve liderler, Gazze'deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Yıllardır dünyaya örnek gösterilen Batılı değerlerin, insanlık için ortak bir fayda hedefinin olmadığı, özellikle bu süreçte tekrar anlaşılmıştır. İtibar ve güven kaybının kısa sürede toparlanması da mümkün değildir. Bu tablo karşısında bizim için asıl olan çıkarlarımızın korunmasıdır.
Aynı şekilde 4-5 kuşaktır Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz.
Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından bir tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz." Evet bugün Avrupa çökmüş durumda. Çöken Avrupa'ya Başkan Erdoğan'ın uzattığı elin anlamı çok büyük.
SESSİZ DEVRİMİN MİMARI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 23 yıldır Aziz milletimize hizmet yolunda gece gündüz çalışırken, Türkiye'de "sessiz bir devrim" gerçekleştirdi.
Kurduğu AK Parti, Türkiye'ye yeni bir enerji getirdi. Türkiye öyle bir süratle modernleşti ki, Avrupa bunu anlayamadı...
Türkiye'de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimden hemen sonra Başkan Erdoğan, AB zirvesinde Türkiye ile ilişkilerde yola nasıl devam edilebileceği konusunda net açıklamalar yaptı, ancak AB liderleri yine uyumaya devam ettiler. İçinden geçtiğimiz zaman kesitinde AB'nin tarihinde sarkacın yönü; yabancı düşmanlığının, hoşgörüsüzlüğün yükseldiği, çok kültürlülüğe kapıların kapanmakta olduğu, içe kapanan bir Avrupa'yı haber veriyordu. Bu gelişmelere paralel giden bir durum da, ABD Başkanı Trump'ın Avrupa'ya gönderdiği, yeni dönemde Avrupalı müttefiklerin savunma harcamalarının yetersizliğini gerekçe göstererek, ABD'nin NATO çerçevesinde Avrupa'nın güvenliğine taahhüdünün zayıflayabileceği yolundaki beyanlarını anlayamadılar.
UKRAYNA-GAZZE-SURİYE
Trump'ın Rusya ile Ukrayna arasında başlattığı barış görüşmelerinde Avrupa'yı dışlaması, paniklemelerine yol açtı. Kuşkusuz, ABD'nin Avrupa üzerindeki koruyucu şemsiyesinin zayıflaması, AB ülkelerinin en azından bir bölümünü, NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye'ye yeni bir bakışla eğilmeye gerektiriyordu.
Hafızası zayıf Avrupa liderleri, Türkiye'nin AB karşısında elinin güçlendiğini anlamakta zorlandılar. Türkiye-AB ilişkilerini yakından ilgilendiren bir diğer gelişme Suriye'deki gelişmeler çerçevesinde Türkiye'nin bölgesel ağırlığının artmakta oluşunun da Erdoğan'ı öne çıkarmasıydı. Nitekim bu gerçeği gören Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Erdoğan'la görüşmek üzere alelacele Ankara'ya gelmek zorunda kaldı. Başkan Erdoğan da "AB'yi kurtaracak sadece Türkiye'dir" açıklamasında bulunarak, Steinmeier'ın Ankara ziyaretine ayrı bir paragraf açtı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, Gazze ve Suriye'de anahtar rolünü ve kilit pozisyonunu gösteren gelişmeler yaşanıyor. Ukrayna savaşını bitirecek İstanbul sinyalleri... Başta UKRAYNA SAVAŞI'NI bitirmek, İstanbul'un ev sahipliği ve anlaşmaya gidecek metinler üzerinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile derinlikli bir görüşme yaptı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan da Lavrov'u kabul etti. Ankara'daki görüşmelerde ağırlıklı olarak Türkiye-Rusya ilişkileri, UKRAYNA SAVAŞI'NI BİTİRME VE SURİYE'DE yaşanan son gelişmeler ile İsrail'in saldırdığı Hamas ile ateşkes sonrası durum konuşuldu. TÜRKİYE, RUSYA-UKRAYNA MÜZAKERELERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPABİLİR.
Hatırlayalım, Erdoğan geçen hafta Ankara'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi ağırlamıştı.
Zelenski, müzakerelerin yapılması için Türkiye'yi istediğini açıklamıştı.
Dışişleri Bakanı Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile düzenlediği ortak basın toplantısında şu açıklamayı yaptı: "Barışın görüşmeler yoluyla tesis edilmesi için her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın savaşın durması konusunda "büyük bir hassasiyet gösterdiğini" vurgulayan Fidan, Türkiye'nin bu noktada savaşın başlangıcından itibaren elinden geleni yaptığını belirtti. Rusya'nın Suriye'deki en önemli beklentisi, Hmeymim ve Tartus'taki askeri üslerini korumak ve faaliyetlerine devam edebilmek. Şam'daki yeni yönetimle ilk teması geçen haftalarda kuran Moskova, Ankara ile de sü
SONUÇ
BAŞKAN Erdoğan'ın etkili temasları sonucu, RUSYA ve Ukrayna arasındaki savaşı bitirecek müzakerelerin Türkiye'nin ev sahipliğinde olacağı öne çıktı. Bu konuda, Trump'ın Suudi Arabistan'ı öne çıkarmaya çalıştığı biliniyor. Önümüzdeki günlerde, 3. Ukrayna müzakerelerinin nerede olacağı kesinleşecek. Başkan Erdoğan'ın, Ankara'yı KÜRESEL DİPLOMASİ MERKEZİ haline getirmesi, YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE'NİN KİLİT KONUMUNU işaret ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.