En büyük sınav
Annelerin en birinci duası evlat acısı yaşamamaktır. Neredeyse bütün anneler çocuklarından önce ölmeyi isterler. Ancak bu durum engelli anneleri için farklıdır. Engelli ve bakıma muhtaç olan bir çocuğun annesi ise evladından sonra ölmek ister. Çünkü tek düşüncesi "Ona kim bakacak"tır.
KENDİSİ DE BAKIMA MUHTAÇ
Sayfa manşeti olarak verdiğimiz Sultan nine 83 yaşında kendisi de bakıma muhtaç bir anne olmasına rağmen 55 yaşındaki oğluna bebek gibi bakıyordu. En büyük korkusu da ondan önce ölmekti.
Allah duasını kabul etti ve oğlundan 4 ay sonra aynı sebeple, yani kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.
Engelli bireylerin ebeveynlerinin sınavı gerçekten çok büyük. Evlat sevgisi işte burada devreye giriyor.
Onlar da zaten çok zor olan ve sevgiyle katlandıkları bu bakım işine başka hiç kimsenin dayanamayacağını bildikleri için evlatlarından sonra ölmek istiyorlar.
Böyle hikayelerle karşılaşınca hayatımızda dert ettiğimiz pek çok şeyin ne kadar önemsiz olduğunu anlıyoruz.
ÖNCE MUTLU OLSUN!
Sağlıklı çocukların sağlığını ise sınavlara ve başarıya odaklanmış aileler bozuyor. Geçtiğimiz hafta sonu LGS sınavı vardı. Ailesinin tek çıkış yolunun bu sınavı kazanmak olduğunu söylediği, diğer arkadaşlarıyla yarıştırılan kim bilir kaç çocuk stresten midesini bozdu, baş ağrısı yaşadı... Hatta bu tür sınavlarda istediği sonucu alamayan pek çok gencin yaşamına son verdiğini biliyoruz.
"Konfordan başarı çıkmıyor" bu doğru, ancak çocuklarımızı sadece başarıya odaklamak, onların hayatını ve kendi varlıklarını hiçe saymak da pek doğru değil. Bir ebeveyn olarak ben her konuda doğru davrandığımı iddia etmiyorum ama olabildiğince onlara başarmanın keyifli bir şey olduğunu, başardığı şeylerin kendini mutlu edeceğini ve bizim de ona destek olacağımızı anlatmaya çalışıyorum.
Benim annelik duam ise, onların mutlu olacakları ve kendi ayaklarının üzerinde duracakları bir hayata sahip olmaları. İşe koşarak gitmeleri... Zaten mutlu olurlarsa başarı mutlaka gelecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.