Asitlenen insanlık!

Gün geçmiyor ki kıskançlık bir cinayet sebebi olmasın. Erkeklerin kıskançlık yüzünden öldürdükleri kadınlara artık alıştık (!) ne yazık ki... Ama dünden beri kıskançlık farklı kılıklarda çıkıyor karşımıza. Dün kardeş katili olarak çıktı karşımıza. Bugün ise minicik bir bebeğe saldırdı bu ilkel duygu.
Kendisi de iki evlat sahibi bir anne, aldatan kocasından intikam almak için hedefe kilitlenip eşinin sevgilisi ve onun 2 aylık çocuğunun evinin yolunu tutuyor.
Yanında da bir şişe asit! Kadın kapıyı açar açmaz 'kucağında bebek var' demeden boca ediyor asidi!
Aldatan koca, evli biriyle ilişki yaşayan kadın ve aldatılan kadının arasında kalan minicik bir masum. Her şeyden habersiz annesinin şevkatli kollarında... Ancak iki ay önce gözlerini açtığı dünyanın kötü yüzüyle çok erken karşılaşıyor. Belki de bu onun son gördüğü kötülük olacak. Peki o masuma bu kötülüğü yapan anne, ömrü boyunca bu azapla nasıl yaşayacak?

TERBİYE, KONTROL VE EMPATİ
Hepimiz insanız ve hepimizin içinde bazen başkaldırmak isteyen ilkel duygulardan beslenen günah ya da suç işleme potansiyeli var. Ama insan olmak kendini terbiye etmekle ilgilidir. Herkes kendini bir şekilde ıslah eder ve her birimizin yöntemi farklıdır. Kimi ibadet eder Hakk'a sığınır, kimi yoga yapar nefesiyle birlikte nefsini kontrol eder, kimi yardım kuruluşlarında terbiye olur... İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının asıl amacının aç kalmak olduğunu sananlar varsa; hayır...
Oruç, nefsine (öfkene, arzuna, ihtiraslarına) hakim olmak, terbiye etmek ve empati kurmakla ilgilidir. Kısacası insan olmakla...
Ve insanlık, insan olmanın zaaflarından kurtulmayı başarmaktır!