Federal Açık Piyasa Komitesi beklediğimiz gibi federal fonlama oranını 25 baz puan artırarak yüzde 1,50 -1,75 aralığına getirdi. Göz önünde bulundurduğu parametrelerin, özellikle de emek piyasasının pozitif seyri, hane halkı harcamalarının ve firmaların yatırım iştahlarının tatminkar seviyelerde olması Komiteyi faiz artırımı için cesaretlendirdi. Dolayısıyla, 25 baz puanlık faiz artırımı beklendiğinden piyasalar tarafından sürpriz olmadı. Aktörlerin asıl beklediği Komitenin ne denli şahin tonunda olacağı ve bu bağlamda vereceği sinyallerdi. Net sinyaller vermemekle beraber yaptıkları öngörüler ile faiz artırım sayısının büyük olasılıkla 3'te kalacağı, temel parametrelerin ılımlı seyrinin süreceği izlenimini edinebildik.
Komitenin genel değerlendirmeleri kısaca şöyle: Üyeler istihdam alanındaki gelişmelerden genel anlamda memnun olduğunu özellikle belirtmişler basın açıklamasında...
İşgücü piyasasındaki genişlemenin güçlü bir şekilde devam ettiği, son birkaç ayda işgücüne katılımların sürdüğü vurgulanıyor.
Faiz artırımlarına başlamak için koydukları alt sınır yüzde 6,5 seviyeleri idi. Şu an yüzde 4'lerde... Yani koyduğu düzeyin 2,5 puan altına kadar inmiş durumda...
ENFLASYON 2'NİN ALTINDA
Asıl önemli olan Komitenin enflasyon konusundaki düşünceleri idi. Değerlendirmesi şöyle: Gıda ve enerji dışı tüketici fiyatları yüzde 2'nin altında seyrediyor.
Piyasa bazlı enflasyonun telafi hızı da oldukça yavaş... Ancak orta vadede hedeflerle uyumlu bir patikaya gelecek vurgusu da yapılıyor. Komitenin şahin tonunu yükseltmek istememesinin altında enflasyonun yüzde 2 hedefinin altında kalması yatıyor.
Komiteye göre reel gayrisafi yurtiçi hasıladaki diğer bir deyişle büyüme oranındaki artış hızı ılımlı bir görüntü sergiliyor. Hane halkı tüketimleri ve firma yatırımları son çeyrekte biraz ivmelendi düşüncesi de ağırlık kazanmış. Ancak Komite üyeleri orta vadede ekonomik aktivitelerin hızının vasat düzeylerde kalacağı kanısındalar.
Gelelim Komitenin öngörülerine...
ÜYELER NE BEKLİYOR?
Yılsonu büyüme rakamını önceki tahminleri olan yüzde 2,5'den yüzde 2,7'e çıkarmışlar. Ancak seneye büyüme hız kesecek ve yüzde 2,4 seviyesine gerileyecek.
2020'de ise yüzde 2'ye kadar inecek. İşsizlik oranının çok az aşağı geleceğini tahmin etmişler, yıl sonunda yüzde 4,8, 2019 yılında ise işsizlik oranının yüzde 3,6'ya düşeceği öngörüsü yapmışlar. Çekirdek enflasyon ve TÜFE oranlarına yönelik projeksiyonlarını değiştirmemişler, her iki enflasyon göstergesinin de bu yılsonunda yüzde 1,9'da kalacağını belirtmişler. Ama gelecek yıldan sonra enflasyon 0,1 puan artarak 2019'da 2'ye, 2020'de 2,1'e yükselecek.
Her komite üyesinin yıllar itibarıyla federal fonlama oranının hangi seviyeye çıkacağı öngörülerinden türetilen nokta grafiğe göre 2018 yılı içinde iki 25 baz puanlık faiz artırım düşüncesi ağırlık kazanmış. 2019 ve 2020 yıllarında ise kademeli artış konusunda hemfikir görünüyorlar. uzun vadede görüşleri ise; faiz seviyesinin yüzde 3,0-3,5 bandında dalgalanması yönünde...
Kırılgan olmayan ülke piyasalarında FED toplantısı sonrası sular kısmen durulmuş görünüyor. Hatta faiz artırımı daha önceden fiyatlandığı için kar realizasyonları devreye girdi ve dolar biraz çekildi. Ancak Türkiye'nin durumu farklı... İçerdeki ekonomik gelişmeler, özellikle sermaye girişleri ve jeopolitik riskler halen soru işareti taşıyor.