• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Merkez Bankası gerekli adımları atacak mı? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası gerekli adımları atacak mı?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18 Mayıs 2018, 00:14

Adım atacak elbette. Ama gerekli ve yeterli adımları atabilecek mi, kritik olan ve piyasa aktörlerinin yanıt aradığı soru... Amerikan ekonomisinden toparlanmayı destekleyen sinyallerin gelmesi, iktisadi faaliyet hızının ılımlı da olsa yukarı yönlü trendini sürdürmesi, işsizlik oranının yüzde 4'ün altına gerilemesi ve enflasyonda kıpırdanma olması küresel düzeyde doların değer kazanmasını sağlıyor.
Türkiye için bu faktöre bir de siyasi ve ekonomik hareketlilik de eklendiğinde TL dolar karşısında daha belirgin bir şekilde değer kaybediyor.
Merkez Bankası'nın atacağı olası adımlara değinmeden önce kurlara baskı yaratan birkaç faktörün de altını çizelim.
Amerikan ekonomisinin büyüme hızı son çeyrek verisi sonrası yıllık bazda yüzde 2.9'lara geldi. Enflasyon oranı da yüzde 2.5 seviyesinde. İşsizlik oranı ise yüzde 3.9'larda... FED'in faiz kararında göz önünde bulundurduğu 3 temel parametre faiz artırımı için kendi koydukları kriterleri çoktan aştı. Yani FED kısmen şahinleşebilir ve bu yıl toplam 3 yerine 4 faiz artırımı yapabilir.
Son haftalarda bu beklenti piyasa aktörleri arasında yaygınlaştı ve fiyatlanma iştahlarını açtı. Aynı zamanda ABD 10 yıllık hazine tahvilleri faiz oranı da uzun aradan sonra yeniden yüzde 3'ü geçti. İşte bu yüzden Dolar Endeksi yaklaşık bir ay gibi kısa sürede yüzde 4.49 yükseldi.

JEOPOLİTİK RİSKLER

Bu arada İran ve Kuzey Kore'nin Amerika ile ilişkilerinin normalleşme olasılığının yeniden tehlikeye girmesinden kaynaklı jeopolitik riskler de doların değer kazanmasına katkı yapıyor.
İçeriye gelirsek...
Malum dış borç stoku 450 milyar dolar gibi ekonomiyi zorlayacak boyutlarda.
Cari açık derseniz büyüme hızının artması ve petrol fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak yukarı geliyor. Her iki faktör doğal olarak döviz ihtiyacı yaratıyor. Sonuçta bir yılda 200 milyar dolardan fazla dış kaynağa gereksinim var.
İç ve dış faktörlerin neden olduğu kur baskısını Merkez Bankası hangi adımlarla hafifletebilir?
Geçen hafta 'TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalesi' aracını devreye soktu ve 1 aylık vadede yaptığı günlük swap işlemi miktarını 150 milyon dolardan 250 milyon dolara yükseltmişti. Haziran sonuna kadar 8 milyar 250 milyon dolarlık takas işlemi gerçekleştirecek. Eğer önümüzdeki günlerde kur ateşi düşmezse miktar artışı yapabilir. Örneğin 300 milyon dolara çıkarırsa 2 ayda 1 milyar 650 milyon dolar daha ihtiyaç karşılamış olur.

FONLANMA YÜKSELEBİLİR

Rezerv opsiyon katsayısını da 55'den 45 düzeyine indirmiş ve 2,2 milyar dolar piyasaya likidite bırakmıştı. Adımlardan birisi katsayının biraz daha revize edilmesi olur. Bankalardaki mevduat hacmine göre 5 puan 1 milyar dolara yakın etki yapabiliyor. Doğrudan satış veya ihale ile döviz satışı aracına başvuracağını pek düşünmüyorum. Çünkü etkisi zayıf olduğu gibi zaten kritik sınırda olan rezervinde azalması sonucu doğurabilir. Gösterge tahvil faiz oranı yüzde 16.70'lerde... Enflasyon ne yazık ki petrol ve kurların etkisiyle orta vadede Merkez Bankası beklentileriyle uyumsuzlaşacak gibi. Bunları dikkate alırsa 7 Haziran toplantısında 'geç likidite penceresinde' kayda değer artış yaparak 'ağırlıklı ortalama fonlama oranını' yukarı çekebilir.
Sözel beklenti yönetimi faydalı olduğu gibi beklentilerin karşılığı gelmediği zaman o denli yıpratıcı olabiliyor. Merkez Bankası gerekli adımlar atılacak sözleriyle beklenti yaratıp doları ateşini almak istedi. Bakalım nasıl bir adım gelecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.