Özellikle jeopolitik risklerin yükseldiği dönemlerde yatırımcıların güvenli liman arayışları ile söz konusu oluyor dolar ve altının bir arada yukarı yönlü trend izlemeleri. Diğer zamanlarda alternatif yatırım araçları algısıyla iki varlık arasında negatif korelasyon geçerli oluyor. Gelişmiş ülkelerin ekonomik açıdan toparlanmaya başlamaları, jeopolitik risklerin kısmen hafiflemiş olması sonucu dolar küresel düzeyde yükselirken altın düşüyor. Ancak Türkiye'de durum biraz farklı; hem dolar hem de altın soluksuz bir şekilde yükseliyor.
2018 ilk çeyrek verilerine göre dünya altın talebi yüzde 7 oranında gerilemiş.
Yılın ilk 3 ayında toplam altın talebi 973 ton ile 2008 yılından bu yana en düşük seviyesine inmiş. Yatırım amaçlı çubuk ve külçe altın talebinin azalması ve aynı zamanda altına dayalı borsa yatırım fonlarının altına olan ilgisinin biraz gerilemesi önemli rol oynamış bu gelişmede...
Yatırım amaçlı altın talebini aşağı çeken ülkelerin başında Çin, Almanya ve Amerika geliyor. Bu 3 ülke taleplerini yüzde 15 oranında düşürmüşler. Buna karşın Çin ve Amerika mücevher altın taleplerini yükselterek Hindistan'dan açılan marjı doldurmuşlar.
ARZ ARTMIŞ
İlginç bir gelişmede arz cephesinde; altın madenleri maliyetten dolayı mümkün olduğunca çıkarmak yerine stoklarından arzı gerçekleştiriyorlardı. Ancak altın fiyatlarının uzun aradan sonra 1.300 dolarların üzerine çıkmasını fırsat olarak görüp madenlerini işletmeyi tercih ettiler.
Madencilikten elde edilen altın miktarının 770 tona ulaşmasıyla 2018'in ilk çeyreğinde altın arzı yüzde 3 yükselerek 1.063 tona ulaştı.
Bir taraftan talebin gerilemesi diğer taraftan arzın artması doğal olarak ilk çeyrekte altın fiyatlarının 1.300 doların altına inmesine neden oldu. Ancak diğer çeyreklerde Hindistan'ın devreye girmesi, hisse senedi piyasalarının doyuma ulaşması ve jeopolitik risklerin kendini hissettirmesi ile yeninden yükselişe geçebilir.
Olasılık düşük değil. Hatta merkez bankalarının altına ilgilerinin devam etmesi faktörünü de ekleyebiliriz listeye. Yılın ilk 3 ayında merkez bankaları rezervlerine 116 ton altın ilave etmişler.
Altının ons fiyatının gerilemesine rağmen Türkiye'de altın fiyatının yükselmesinin temel nedeni tamamen kur... Yani dolar ons fiyatından gram TL fiyatına dönüştürülürken o günün dolar TL kura baz alındığından altın fiyatları yukarı geliyor. Küresel düzeyde fiyatı düşüyor olmasına rağmen. Buradan şu çıkarımı yapabiliriz; dolar TL kuru yükseldikçe altın da yükselecek.
KAYDA DEĞER ARTIŞ
Gelelim dolara...
Dolar ne yazık ki önlenemez yükselişini sürdürüyor. Geçen hafta Merkez Bankası 'gerekli adımlar atılacak' açıklamasına rağmen henüz adım atmadı, yerinde duruyor.
Hatırlayacağınız gibi son yazımda Merkez Bankası'nın hangi araçlarla doları baskılayabileceğinin analizini yapmıştım. Şuan yazımı kaleme alırken kur 4,60 sınırına gelmişti. Artık bu çıkış karşısında araçlarından bazıları etkisiz hale geldi. Örneğin, TL uzlaşmalı vadeli dolar satış miktarının artırılması, rezerv opsiyon katsayısının aşağı çekilmesi yada döviz tevdiat hesaplarında zorunlu karşılıkların düşürülmesi adımlarının bir etkisinin olmayacağını, atılmış sembolik adım algısının ötesine geçemeyeceğini söyleyebiliriz. Umarım doğrudan veya ihaleyle döviz satışı gibi çok anlamlı olmayacak yönteme de başvurmaz Merkez Bankası... Yine kalakala TL faiz artırım adımına kaldık. Üstelik zamanlama nedeniyle kayda değer faiz artırım adımına...