• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bayram öncesi piyasa analizi CAHİT SÖNMEZ

Bayram öncesi piyasa analizi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Haziran 2018, 23:23

Bayram gibi bize mahsus her tatil öncesinde yatırımcılar pozisyonlarını gözden geçirmek isterler. Çünkü bu arada uluslararası piyasalar açık olduğundan kurlar, faizler ve altın fiyatları piyasa aktörleri tarafından fiyatlanmaya devam eder. Bayram öncesi en önemli gündem maddesi kuşkusuz Amerika Merkez Bankası FED'in yapacağı Haziran toplantısı olacak. Hâlihazırda bir faiz artırımı yapan Komite büyük ihtimalle bu toplantıda ikinci faiz artırım hakkını kullanacak. 25 baz puan yukarı çekerse Federal Fonlama oranı yüzde 1,75-2,00 aralığına gelecek.
Peki, bu durumda kurlar biraz daha yükselir mi?
Sadece Komitenin 25 baz puanlık faiz artırımı sonucu kur yukarı gelmez. Piyasalar iş işten geçmeden bu olasılığı fiyatladılar bile... Geçen hafta Merkez Bankası'nın 125 baz puanlık faiz artırımı sonrası doların yükselmesinde bu faktör etkili olmuştu.
Dolayısıyla diğer faktörler sabitken Komitenin fonlama oranını yukarı çekmesi nötr etkinin ötesine geçemeyecek. Ancak Başkan Powell'ın vereceği mesajlar özellikle de bilanço normalleşmesine yönelik alacakları olası aksiyonlarla ilgili sinyaller kurlar üzerinde daha fazla rol oynayabilecek.

TOPARLANMA SÜRÜYOR

Amerikan ekonomisi 2008 küresel krizinden bu yana uyguladığı bir dizi politikaların meyvelerini son birkaç yıldır almaya başladı.
Bu yıl toparlanma daha belirginleşti.
İşsizlik oranı yüzde 3,8'lere kadar gerilemesine rağmen halen yeni iş yaratabiliyor.
Üstelik istihdam edilenlerin gelirleri de iç talebe etki edebilecek seviyelere doğru geliyor. Komitenin önemsediği diğer parametrelerden enflasyon oranı da orta vadeli öngörüleri ile uyumlu hale doğru ilerliyor.
Hatta tüketici fiyat endeksinin son verisi yüzde 2,5'lara kadar çıkmış durumda. İktisadi faaliyetlerin hızlanmasına bağlı olarak büyüme hızı da tırmanışını sürdürüyor.
Son çeyrek büyüme oranı yüzde 2,8...
Bayram sonrası 21 Haziranda FED hem Dodd-Frank yasası çerçevesinde yaptığı tüm halka açık şirketleri içeren "detaylı sermaye analizi" hem de bankalar için gerçekleştirdiği "stres testi" sonuçlarını açıklayacak.
Makroekonomik parametrelerde bozulma olduğunda, örneğin durgunlukta, banka ve banka dışı şirketler ayakları üzerinde kalmayı başarabiliyorlar mı sorusunun yanıtını öğreneceğiz. İşte bu da dolara diğer para birimleri karşısında ivme verecek bir unsur... Kısacası kurlar çok hafif yukarı, kısmen yatay da diyebiliriz, bir hareket gösterecekler bayram öncesi her ne kadar Komite faiz artırımına gitse dahi.

BEKLE GÖR POLİTİKASI

Komite faizleri 25 baz puan yükselteceğinden Amerikan Hazine tahvil faiz oranları da kuşkusuz yüzde 3 sınırında dalgalanmaya devam eder. Basit formül yine karşımızda olacak; Amerika'da faizlerin artması ile yabancı sermayenin yönü de buraya doğru olacak. Bu da doğal olarak 57 milyar doları aşan cari açığın finansmanını zorlaştıracak.
Özetle şunu söylemeye çalışıyorum; bundan sonra dolar TL kurunun 4,50'nin altına gevşemesi zor görünüyor. Gelse dahi kalıcı olmayacak gibi görünüyor. Borsadan fazla bahsetmeye gerek yok. Belirsizliğin ekonomik ve siyasi nedenlerle yükselmesi hisse senetlerini haliyle aşağı çekiyor.
Sanırım seçim sonrasına kadar BIST 100 endeksi dar bir bantta hareket edecek.
Hisse senetlerinde iyi fırsat yakalanmadığı sürece "bekle gör" politikası izlemenin daha rasyonel olacağını düşünüyorum.
İyi bayramlar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.