Belediye başkanının bir karar vermesi lazım
Bunun dışında geçmişten bu vaat edilip de yapılmayanları görünce tamamen ümidimiz kırılıyor.
CİDDİ ÇALIŞMA YAPILMADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden oluşan bir ekibin hazırladığı Deprem Master Planı 1999 yılında tamamlandı. 30 Ekim 2022 tarihinde Bayraklı'yı vuran ve 117 vatandaşımızın hayatını kaybettiği depreme kadar bu planla ilgili ciddi bir çalışma yapılmadı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 19.06.2012 tarih ve 604/580 sayılı genelgesi ile riskli alan ve riskli yapı belirleme yetkisini İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine verdi. Deprem tarihine kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi, ne riskli alan belirledi ne de riskli yapı tespiti yaptı.
KENDİ BİNASI HASAR ALDI
İzmir depreminden 9 ay önce Şubat 2020 meclisinde deprem master planı ile ilgili soru önergemiz ve uyarımıza rağmen tek bir adım atılmadı. Deprem master planında yer alan başta Liman viyadüğü ve Zafer Payzın Köprülü Kavşağı ile diğer sanatsal yapılar hakkında hala güçlendirme çalışması yapılmış durumda değil. Büyükşehir Belediye Binası ile ilgili uyarılarımıza rağmen tek bir adım atılmamış, depremde büyükşehir binası hasar almış ve kullanılamayacağı için yıkılmak zorunda kalmıştır. Yıllardır kendi binasının riskli yapı olduğunu bile bile dönüştürmeyen belediye İzmir dönüşümünü nasıl sağlayacak?
Depremden 1 yıl sonra Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı kurulmuştur. Bayraklı ilçesinin yapı stoğu envanteri depremden sonra çıkarılmıştır. Konak, Bornova ilçelerinin yapı stoğu envanter çalışmaları ise devam etmektedir.
Diğer ilçelere ne zaman sıra geleceği ise belli değildir.
"TOKİ'Yİ İZMİR'E SOKMAM"
Kentsel dönüşüm ilk defa 2005 yılında yürürlüğe giren 5393 sayılı belediye kanununun 73. maddesinde "kentsel dönüşüm ve gelişim alanları" ile gündeme geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 33 bin konutu kapsayan kentsel dönüşümde sadece 960 adet konutu tamamlanabildi.
Çünkü bu yasaya dayanarak dönüşüm yapmak çok zor. Tüm alanda bulunan mülk sahiplerinin onayını almanız gerekiyor.
Belediye konut sahiplerinin cebinden de hiç para çıkmaması gerektiğini söylüyor. Bu durumda finansmanı belediye bütçesinden yapması gerekiyor. Bunu da yapmıyor; ne yapıyor, müteahhit arıyor. Dönüşüm alanında imar değişikliği yaparak müteahhite % 55 konut kalacak şekilde imar düzenlemesi yapıyor. Bunu yapacak müteahhit de bulamıyor.
'Gel TOKİ ile bu dönüşümü yapalım' diyoruz, 'TOKİ'yi İzmir'e sokmam' diyor. Sonra bütün suç hükümetin üzerine atılıyor.
DÖNÜŞÜM HIZLI YÜRÜR
Merkezi hükümet, belediye yasası ile kentsel dönüşümün zor olduğunu gördüğü için 2012 yılında 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi kanununu çıkardı. İzmir'de belediyeler kendileri bir şey yapmadığı gibi bakanlığın ilan ettiği riskli alanlara karşı dava açıyorlar. Dönüşümü durduruyorlar.
Bu yasaya göre ilan edilen riskli alanlarda ve riskli yapılarda kentsel dönüşümler için oy birliği ile muvafakat aranmaz. Kentsel dönüşüm ile ilgili tüm kararlar 2/3 oranında çoğunluk ile alınır.
Alınan kararlara uymayanların hisseleri devlet tarafından alınabilir ya da üçüncü şahıslara satılarak parası ödenebilir. TOKİ ile yürütülen dönüşümlerde ise yenilenecek mevcut konutun değeri ve TOKİ'nin yeni yaptığı evin maliyeti belirlenir. Arasındaki fark konut sahibi tarafından 20 yıl taksitle devlete ödenir. Bu nedenle dönüşüm çok hızlı yürüyor.
İzmirliler başının çaresine bakmak zorunda kalacak
İşte yıllardır İzmir, belediye başkanlarının inadı yüzünden kentsel dönüşümü sağlayamadı.
2021 yılında büyükşehir yıllardır karşı çıktığı 6306 sayılı yasayı nihayet kullanmaya karar verdi diye sevindik. Bu yasaya dayanarak kentsel dönüşüm işi belediye şirketi olan İZBETON A.Ş'ye ihalesiz olarak verilmek isteniyordu. Aynı uygulama İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce de AK Parti döneminde İstanbul'da da yapılıyordu. Ancak İstanbul'da belediye şirketlerinin mali yapıları güçlü olduğu için inşaatları kendileri yapıp vatandaşlara konutlarını teslim ediyorlardı.
Mali açıdan zorda olan İZBETON ise inşaatı kendisi yapmıyordu; ihalesiz olarak şimdiki CHP İzmir İl Başkanı önderliğinde iş adamları tarafından kurulmuş bir kooperatife daha doğrusu kooperatif görünümlü bir şirkete kat karşılığı ihale ediyordu. Yani İzmir belediye başkanı 6306 sayılı yasayı, ihale kanundan kurtulmak için kullanıyordu.
İZBETON CEZALI OLUR
Peki bunlar yapıldı da dönüşüm hızlandı mı, binalar bitiyor mu? Nerdeeeee... İlk etapta sözleşme süresinin bitmesine bir yıldan daha az zaman kaldı.
Binaların tamamlanma oranı sadece %20. Üstüne üstlük binalar zamanında bitmezse ya da Allah göstermesin tamamlanamaz ise İZBETON cezalı hale düşecek, ihalelerden yasaklı hale gelmesi söz konusu olabilecek. Maalesef İzmirliler bundan önce olduğu gibi bundan sonra da dönüşüm konusunda belediyelerden bir şey beklemeden kendi başının çaresine bakmak zorunda kalacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.