Bir milli güvenlik sorunu olarak Kılıçdaroğlu
CHP lideri Kemal Kemal Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor?
Türkiye, 15 Temmuz'da ülkeyi yaptığı darbe girişimiyle kana bulayan FETÖ'ye karşı amansız bir mücadele veriyor.
Diğer yandan PKK'ya tarihinin en büyük darbeleri indiriliyor.
Böyle bir süreçten geçerken Kılıçdaroğlu çıktı ve sözde adalet yürüyüşü organize etti.
Hain terör örgütü FETÖ'yle adeta söylem birliği yaptı ve ülkede adalet sorunu olduğu izlenimi uyandıracak bir yanlışa imza attı.
Bu arada yürüyüşte PKK'nın siyasi uzantısı HDP'lilerle kol kola girdi. Bu tavrıyla adeta, "HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hapiste ama yerlerine ben varım" dedi.
TÜRKİYE'Yİ KÖTÜLEDİ
Ardından Türkiye'ye karşı hasmane tutumunu her fırsatta gösteren Almanya'nın çok satan bir dergisine Türkiye'yi baltalar gibi bir demeç verdi ve şöyle konuştu: "Türkiye'de şu an hiç kimsenin güvenliği garanti altında değil.
Ne canı, ne malı. Maalesef yasaların geçmediği, adaletin olmadığı bir dönemde yaşıyoruz." Bunları Türkiye düşmanı ülkelerin yöneticileri ve terör örgütleri söylüyordu. Ana muhalefet liderinin de aynı şeyleri söylemesi Türkiye düşmanlarını sevindirdi.
CANEVİNDEN VURDU
Bu yaptıklarıyla büyük tepki toplayan Kılıçdaroğlu, son icraatıyla Türkiye'yi bir kez daha canevinden vurdu. Henüz CHP tarafından yalanlanmayan haberlere göre, Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin şiddetle karşı çıktığı Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin 25 Eylül'de yapacağı bağımsızlık referandumuna destek verdi.
Haberlere göre, Kılıçdaroğlu referanduma destek vermek için Türkiye'deki çeşitli kuruluşların oluşturduğu komiteyle, 12 Ağustos'ta CHP Genel Merkezi'nde görüştü.
Kılıçdaroğlu'nu ziyaret eden ekipte bulunan Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, CHP lideri ile görüşmelerinin detaylarını Kurdistan24 adlı internet sitesinde anlattı. Çiftyürek, şunları belirtti: "Kemal Kılıçdaroğlu görüşmemizde bütün milletlerin olduğu gibi Güney'in de referanduma gitmeye hakları olduğunu söyledi." CHP liderinin referandumun ilan biçimiyle ilgili çekincelerinin olduğunu aktaran Çiftyürek, Kılıçdaroğlu'nun "Ama bu karar alınmadan önce hem içteki taraflar hem de dıştaki tarafların katılımıyla bir konferansın gerçekleştirilmesini isterdik" dediğini aktardı.
Dediğim gibi bu haberlere CHP ve Kılıçdaroğlu'ndan bir yalanlama gelmedi.
Atatürk'ün kurduğu bir partinin lideri, Türkiye'nin milli birlik ve toprak bütünlüğüne tehdit olarak gördüğü bir referanduma nasıl destek verebilir?
GÜL HAKLIYMIŞ
Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini okuyunca aklıma Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün Kasım 2016'da AK Parti Genel Sekreterliği görevini yürütürken Kılıçdaroğlu için söylediği "Milli güvenlik için bir tehdit haline geldi" şeklindeki sözleri geldi.
FETÖ'yle söylem birliği yapan ve PKK uzantısı HDP ile omuz omuza yürüyen, ardından da Alman basınına "Türkiye'de güvenlik yok" diyen Kılıçdaroğlu'nun bu son sözlerini okuyunca "Abdülhamit Gül, haklıymış" diye düşündüm.
GAFLETTEN ÖTE
Kuzey Irak'ta kurulacak bağımsız bir Kürt devletini destekleyen, Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın uzantısı YPG'yi silahlandıran küresel güçler, bunların ardından sırayı Türkiye'nin toprak bütünlüğüne getirmek isteyecek. Bu gün gibi ortadayken Kılıçdaroğlu'nun, peşmerge refarandmuna destek vermesi gafletten de öte bir durum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.