Türk Devrimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk milleti, dünya üzerindeki en kansız devrimi gerçekleştirdi.
Erdoğan, Türkiye'yi her aşamasında milletin onayını alarak yepyeni bir yönetim sistemine geçirdi. Bir kişinin bile burnu kanamadı. Her şey halkın desteği ve katılımıyla, bir karıncanın bile canını incitmeyecek bir zerafetle gerçekleşti.
Türkiye, ayaklarına pranga vuran, darbe üreten ve her an krizlere gebe olan bir yönetim sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçti.
Milletin iradesini temsil eden yürütmenin önünü tıkayacak tüm engeller kaldırıldı.
Bunun adı Türk Devrimi'dir.
'BAHANEMİZ KALMADI'
Erdoğan'ın, yeni sistemin 16 kişilik ilk kabinesini açıkladıktan sonra kullandığı şu ifade çok çarpıcı: "Ne bizim ne de bizden sonra gelecek cumhurbaşkanlarının yürütme görevi konusundaki eksiklikler konusunda öne sürebilecekleri bahaneleri kalmamıştır." Yürütmenin önündeki engeller kalkınca, bizim de millet olarak prangalarımız söküldü. Türk Milleti olarak bizim de 'bahanemiz' kalmadı. Vakit 'Büyük Türkiye' için seferberlik vakti.
MAZLUMLARIN LİDERİ
Türkiye'nin yeni sisteme geçişi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törene dünyadan onlarca ülkenin lideri geldi.
İçlerinde dünyanın en gelişmiş ülkelerinin kurduğu G-7 ülkelerinin liderleri yoktu. Bazıları bunu eleştiri konusu yaptı.
Erdoğan için "Böyle dünya lideri mi olur? Dünya ekonomisine yön veren ülkelerden hiçbirinin lideri törene gelmedi" dediler. Bunu söyleyenler zavallılıklarını da gösterdiler... Sömürülmeye alıştıkları için gözleri kendi efendilerini aradı. Evet, orada dünya ekonomisinde söz sahibi ülkelerin liderleri yoktu ama emperyalizmden kurtulmak için mücadele eden ülkelerin liderleri vardı. Hepsi de Erdoğan'ı lider olarak görüyordu.
O yüzden bu eleştiriyi yapanlar mevzuyu hiç anlamamış... Biz Erdoğan'a 'dünya lideri' derken tam da bu törendeki tabloyu kastediyorduk.
Erdoğan, dünyanın efendisi olmaya çalışanların değil, dünyadaki mazlum milletlerin lideridir.
'MAL MAL BAKANI' SELO
Türkiye'nin yeni bakanları belli olurken bir internet sitesi dün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybeden adaylarıyla ilgili matrak bir haber hazırlamış.
Hoşuma gitti, sizinle de paylaşmak istedim. Seçim sonrası CHP'nin genel başkanlığına oynayan Muharrem İnce'yi "Koltuk Bakanı" yapmışlar. Daha önce "Ya Başbakan olacağım ya da torunumu seveceğim" diyen İP Genel Başkanı Meral Akşener'i ise, "Torununa Bakanı" olarak nitelendirmişler.
Seçim döneminde hızlı trenlere karşı çıkan SP lideri Temel Karamollaoğlu da 'Hızlı trene bakanı' olmuş. Fakat en çarpıcı benzetmeyi ise, Erdoğan'a "Seni Başkan yaptırmayacağız" diyen ve Türkiye'ye karşı "YPG, Fırat'ın batısına geçecek siz de mal mal bakacaksınız" ifadesini kullanan HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş için yapmışlar: "Mal Mal Bakanı"... PKK'nın sözcülüğünü yapan 'Selo' gibilere inat bu millet Erdoğan'ı 'Başkan' yaptı. Fırat'ın batısına geçen YPG'yi de tepeledi. Türkiye'yi durdurmak isteyenler, şimdi biz milletçe yeni bir döneme geçerken Demirtaş gibi 'mal mal' bakıyorlar...