İzmirli duayenden Başkan Erdoğan’a faiz desteği
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır faize karşı gösterdiği tavrı net bir şekilde ortaya koyuyor. Bunu her defasında vurguluyor.
Türkiye'ye karşı ABD öncülüğünde başlatılan ekonomik saldırı döviz kurlarının yükselmesine neden olunca ekonomide yine faiz artışı konuşulmaya başlandı.
Merkez Bankası'nın (MB) faiz artışına gitmesi yönünde finans çevrelerinde bir beklenti oluştu. Bağımsız MB de önceki gün beklentileri aşan bir oranda, 625 baz puanlık faiz artışına gitti.
Başkan Erdoğan, bu faiz artırımının ardından dün de sert konuştu. Erdoğan, "16 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığım döneminde hiçbir kez enflasyon Merkez Bankası'nın açıkladığı gibi gerçekleşmemiştir.
Niye? Madem biliyorsun bu işi. Faizi belirlerken tutuyor da enflasyonu açıklarken niye tutmuyor? Bu gerçekleri şimdi Ekim ayında da göreceğiz. Diyor ya 'Bağımsızlık', hadi buyur bağımsızlık. Şimdi bakalım bağımsızlığın neticesini göreceğiz.
Şu an şahsen benim sabır safhamdır ve bu sabır bir yere kadar. Çünkü biz sömürü manivelalarına eyvallah edemeyiz. Sadece bir kur manivelasıyla bir ülke terbiye edilemez.
Ben yatırımcıma bakarım. Acaba benim yatırımcım yatırımlarını yapabiliyor mu?" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta bu köşede İzmirli duayen işadamı Ali Nail Kubalı'nın faiz artışı beklentileriyle ilgili görüşlerini size aktarmıştım. Kubalı, Erdoğan'ın faizin artırılmasına karşı çıkmasına destek vermiş ve MB'nin faiz artırmaması, Türkiye'nin döviz darboğazını aşmak için yükselen kurların sağladığı fiyat avantajıyla ihracata yüklenmesi gerektiğini söylemişti.
ÇÖZÜM İHRACATI ARTIRMAKTA
MB'nin önceki günkü faiz artışının ardından Kubalı'yla görüştüm. Duayen işadamının söylediklerini, faiz artışının tek çıkar yol olduğu yönünde finans çevrelerindeki genel kanaatin aksi yönünde bir bakış açısı olarak kayda geçmesi için sizlere aktarıyorum.
Kubalı, faiz artışı nedeniyle üzüntülü olduğunu vurguladı ve "Keşke Erdoğan'ın dediği gibi faiz artırılmasaydı. Genel kanaatin aksine MB'nin faizi artırarak büyük bir hata yaptığını düşünüyorum" dedi.
Türkiye'de cari açığı kapatmanın bir tek yolu olduğunu bunun da ithalat ve ihracatı dengelemek olduğunu vurgulayan Kubalı, "Bu faiz artışıyla dünyadan gelecek sıcak para Türkiye'nin ihracatını baskılar. Kurların düşeceğini düşünen üretici, ihracat kontratı yapmaktan çekinir. Sıcak para çıkarken ise, ekonominin altını üstüne getirir.
Türkiye bunu geçmişte yaşanan ekonomik krizlerde gördü. MB'nin ve iş dünyasının bunu öğrenmesi için bu sıkıntıları kaç defa yaşamamız lazım. Faiz artırılmasaydı kıyamet falan kopmazdı" dedi.Kubalı, şöyle devam etti:
"Yüksek kurun getirdiği fiyat avantajıyla ihracat artırılıp, sanayideki boş kapasite devreye alınabilir. Bu da üretim ve istihdam demek.
Kısa sürede ihracatta yüzde 30-40'lara varan artışlar sağlayabilirdik. Türkiye ihracattaki yükselişle süratle istihdamını ve milli gelirini artıracaktır, hem de döviz fazlası oluşturacaktır. Denize düşen yılana sarılır misali sıcak paraya sarılmak zorunda değildik."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.