McKinsey ve kuyruklu yalanlar
Her zaman söylüyoruz ya, Türkiye'nin en büyük sorunu doğru bir muhalefete sahip olmaması diye... İşte bu gerçek bugünlerde bir kez daha görüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, Yeni Ekonomi Programı çerçevesinde kurulacak Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdiklerini açıklamasının ardından kuyruklu yalanlar aldı başını gitti. Yok Türkiye ekonomisini Amerikalılara teslim etmiş, yok Türkiye'ye Düyun-u Umumiye olarak McKinsey atanmış, yok 16 bakanlık bu şirkete bağlanmış, yok IMF programına geri dönülmüş...
Alt tarafı alınacak bir danışmanlık hizmeti var ortada ama koparılan kıyamete bakın. Göz göre göre toplum provokdüyue edilmeye çalışılıyor.
Nitekim Bakanlık bu mantık dışı algı operasyonları üzerine yeni bir açıklama yaptı ve 'danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu olmayacağını' bir kez daha vurguladı.
BİRBİRİYLE KARIŞTIRILMASIN
Ben de konuyu Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Kerem Alkin ile konuştum. Ortada muhalefetin yaptığı gibi anlaşılmayacak bir şey yok ama ben size bir de Prof.Dr.Alkin'in ağzından olayı tane tane anlatayım:
"Ülkelerin kamu yönetimi veya şirketler yeni bir yapılanmaya gidiyorlarsa, sadece kurulmasına karar verilen yeni kuruluşun organizasyon yapısını oluşturma boyutunda dünyaca tanınmış saygın kuruluşlardan danışmanlık hizmeti alırlar. Bu, kurumun yönetimini söz konusu uluslararası kuruluşa teslim etmek değildir. Bu vesileyle çeşitli medya kuruluşlarında ve sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan sanki bu ofisin yönetimi söz konusu danışmanlık firmasına bırakılacakmış algısı tümüyle yanlış. Bu ofisin hangi prensiplerle çalışabileceği, hizmetin nasıl yürütüleceği ile ilgili bilgi vermekle söz konusu ofisin yönetimini devretmek birbirleriyle karıştırılabilecek konular değil. Organizasyonel yapıya dair danışmanlık hizmetiyle devletin mali yapısının yönetilmesi hiçbir şekilde birbirlerine karıştırılamaz."
AKLIMIZA SAYGISIZLIK
Alkin, bugün Türkiye'de Koç, Sabancı veya başka holdinglerin kendisini veya bir şirketini yapılandırırken benzer hizmetler aldıklarına dikkat çekti.
21. yüzyılda kamunun uluslararası düzeyde benzer bir danışmanlık hizmeti almasını yadırgamanın ve bu danışmanlık hizmetini uzaktan yakından alakası olmayan bambaşka iddialara çekmenin tüm Türk halkının aklına saygısızlık olduğunu da vurguladı. Bir akademisyenin gözüyle de durum böyle... Yani ortada kaygılanacak hiçbir durum yok.
Hal böyleyken bir danışmanlık hizmeti alınıyor diye Türkiye'yi kötülemenin ve insanımızın kafasını karıştırmaya çalışmanın iyi niyetle bağdaşır bir yanı yok.
Bu muhalefet değil Türkiye'ye 'ısrarla ve bilinçli' olarak yapılan bir kötülüktür...
Türkiye, kendisine yönelik ekonomik saldırılara içeriden destek veren bu muhalefet ve sosyal medya tetikçilerini de yeniyor ve yenmeye de devam edecek.
Başka yolu yok...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.