İzmirliye damardan demokrasi!
CHP, yıllardır İzmirlilerin Cumhuriyet, Atatürkçülük ve demokrasi konusundaki hassasiyetlerini istismar etmekten başka hiçbir politika üretmedi. Bu kentin yarısının günlerce susuz kaldığı, bidonlarla tankerlerden su taşıdığı günlerde yapılan eleştirileri bile "İzmir Atatürk'ün kenti, İzmir'i alamayacaksınız" diye cevapladılar.
Şu yerel seçim süreci de ortaya koydu ki, CHP'nin bundan sonra da kenti ileriye taşıyacak bir yol haritası ve somut projesi yok.
CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer'in bugüne kadar çizdiği profilden bunu net bir şekilde anlıyoruz.
ENTERESAN TWEETLER
Lafa geldi mi, "İzmir'i benim kadar çalışan yok" şeklinde iddialı laflar eden Soyer, bugüne kadar İzmir'i içinde bulunduğu gerileme sürecinden kurtaracak tek bir proje açıklamadı. Kaç gündür sahada ama açıkladığı tek proje dün bir etkinlikte gündeme getirdiği İzmir'e bir bisiklet kamp alanı yapmak...
Varsa yoksa 'demokrasi' edebiyatı, varsa yoksa 'romantik sol' söylemler ile İzmirlilerin hassasiyetlerini istismar etmek.
Ortaya somut projeler koymak yerine adeta bizimle dalga geçiyor. Sosyal medyada "Günaydın İzmir! Çok yakında güvercin ruhlarının tedirgin olmadığı bir kentte yaşayacağız", "Şehrin en yakışıklısı allı turnaların da başkanı olacağım" gibi enteresan tweetler paylaşıyor.
"KILCALLARA KADAR YAYILMALI"
CHP adayı, Amerika'nın Sesi'yle ibretlik bir röportaj yapmış. Mülakatı yapan gazeteci dayanamayıp "Bir yandan 'Belki de İzmir'i benim kadar çalışmış bir başkan adayı yoktur' diyorsunuz. İzmir'i bu kadar uzun süredir çalışmış birinin çoktan projelerini açıklamış olması gerekmez miydi?" diye sormuş.
Ne cevap vermiş dersiniz: "Adalet, demokrasi ve refah. İzmir'de demokrasiyi hakim kılmalıyız, kentin kılcallarına o demokrasi yayılmalı."
İTİRAF GİBİ SÖZLER
Bir de röportajda CHP'nin değil sanki AK Parti'nin adayıymış gibi konuşarak, 15 yılı aşkın süredir CHP tarafından yönetilen kentin sorunlarından dem vurmuş. Ulaşım, katı atık bertarafı gibi sorunlardan bahsetmiş ve röportajı yapan gazetecinin sorduğu bir soru üzerine günlerdir neden 'demokrasi' edebiyatından başka bir söz söylemediğini de bir anlamda itiraf etmiş:
"Evet, İzmir'de eksiklikler, aksaklıklar var. Belki Türkiye'nin bir başka yerinde insanlar bunlara çok daha fazla tepki verebilirdi. Ama İzmirlinin o tepkiyi vermiyor oluşunun sebebi gerçekten demokrasiye çukurdan daha fazla önem vermesidir.
İzmir'de insanlar demokrasiye yoldaki çukurdan daha fazla önem veriyor." Yani olur da Soyer seçilirse, İzmirliye yine damardan verecekler 'demokrasiyi' gitsin. Diğer yandan biz de köstebek tarlasına dönmüş çukurlu yollarda trafik kabusu yaşamaya, Körfezin pis kokusundan burnumuzu tıkayarak dolaşmaya devam edeceğiz...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.