Oyunuzla İzmir’e ‘çökenleri’ sevindirmeyin

CHP yöneticileri lafa geldi mi demokrasiden dem vurur ama bu tamamen göstermeliktir. Dertleri İzmir'dekiler başta olmak üzere iktidara gelebildikleri birkaç belediyedeki rantı götürmektir.
İşte manşet haberimizi okudunuz. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, İzmir'in en büyük ilçesi Buca'nın kamuoyuna açıklanan belediye başkan adayı Suat Nezir'i bir otel odasına çağırıyor ve bir mafya babası gibi tehdit ediyor.
Yeraltı dünyası terminolojisindeki tabirle söylersek 'Buca'ya çöküyor.'
İŞTE CHP DEMOKRASİSİ
Halkın karşısına demokrasi nutuklarıyla çıkardıkları adaya sadece 'göstermelik' bir rol çiziyor. "Sen sadece sokakta insanlarla diyalog kuracaksın, belediyeyi yönetmek bizim işimiz, belediyeyi biz yönetiriz" diyor.
"Sözümüzden çıkarsan seni mahvederim, bitiririm, lime lime ederim" diye de ekliyor.
İşte, size tüm çıplaklığıyla CHP tipi demokrasi.
Herşey halkı kandırmak üzerine kurulu. Görünürde halk, bir belediye başkan adayına oy verdiğini sanacak ama Özkan ve kliği belediyenin tüm imkanlarına çökmüş olacak.
BELEDİYEYE ÇÖKTÜLER
Yazıklar olsun böyle siyasete...
Özkan, şimdi Buca'da yapmak istediğini, eğer ilçede seçimi CHP kazanırsa, Nezir'i yiyip yerine aday yaptırdığı avukatı Erhan Kılıç'la birlikte rahat rahat gerçekleştirebilecek.
Ama Buca, buzdağının sadece görünen kısmı... Acaba, Özkan ve ekibi Türkiye ve İzmir'de böyle kaç belediyeye çöktü?
Buca'da kurulan tezgah Suat Nezir direndiği için ortaya çıktı ama direnmeyen adayların olduğu ilçeleri bilmiyoruz. Çiğli ve Çeşme'de de zaten Özkan'ın bizzat kendi adamları olan Utku Gümrükçü ve Ekrem Oran aday yapıldı. Öyle anlaşılıyor ki, Özkan ve ekibi İzmir'de bu 3 ilçe dışında başka belediyelerde de aynı yöntemi uyguladı.
O yüzden İzmirliler olarak oyumuzu kullanırken çok dikkatli olmalıyız. Vereceğimiz oyla İzmir'e çökmek isteyen bu zihniyetin ekmeğine yağ sürmemeliyiz.
​TERÖRLE İTTİFAKIN RESMİ
CHP'nin PKK ile yaptığı ittifakın artık saklanacak tarafı kalmadı.
Terör örgütünün uzantısı HDP'yle kol kola seçime giren CHP, diğer yandan PKK'nın Suriye'deki uzantısı ile de ittifak halinde. CHP lideri Kılıçdaroğlu daha önce Türk askerinin YPG kontrolündeki Afrin'e harekat yapmasına ısrarla karşı çıkmıştı. En son yaptığı açıklamada da ABD'lilerin ağır silahlarla donattığı YPG'ye destek verdi. "Bize niye saldırsınlar ki"türünden bir açıklama yaptı ve bugüne kadar birçok asker ve vatandaşımızı şehit eden alçaklara resmen sahip çıktı.
İşte bu, CHP-PKK ittifakının resmidir...
​KILIÇDAROĞLU'NUN SORUNU PSİKOLOJİK Mİ?
CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, dün bir gazeteye röportaj vermiş.
"Külliye'ye gidecek misiniz?" sorusuna "Benim Külliye'ye gidip gitmemek gibi psikolojik bir sorunum yok. Gerekirse tabii ki giderim" demiş. Bu cümleyi okuyunca aklıma direkt Soyer'i aday yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Biliyorsunuz Kılıçdaroğlu, Külliye'ye gitmiyor. Bugüne kadar Külliye'ye sadece bir kez gitti o da 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin hemen sonrasıydı. "Ortada olağanüstü bir durum olduğu için gittim. Yoksa gitmem" diye de açıklama yaptı. Şimdi Soyer'in söylediğine bakarsak Kılıçdaroğlu'nun Külliye'ye gitmeyişinin sebebine 'psikolojik sorun' diyebilir miyiz?