Erhan Gülenç

Yeni Zelanda’daki saldırı Türkiye’nin bekasına da yapıldı!

Millet olarak yıllardır yapılan psikolojik harekatla sindirilmek istendik. Batı medeniyeti karşısında başarısızlığa uğradığımıza, onların eline mahkum bir hale geldiğimize ve ancak onları taklit ederek kendimize varlık alanı bulabileceğimize inandırılmaya çalışıldık.
İstanbul'un 1453'teki fethi gibi Türk Milleti'nin İslam adına dünyaya damga vurduğu dönemlerin ruhundan uzaklaştırıldık.
Bu başarılarımızı artık sadece kuru bir tarih bilgisi olarak hatırlamaya mahkum edildik.
BİZİ YOK ETMEK İSTİYORLAR
Ama Batı, bizim 1453'te İstanbul'u fethedip Ayasofya'yı camiye dönüştürdüğümüz ve ardından Viyana kapılarına dayandığımız günleri hiç unutmadı.
Alttan alta bizi bu topraklardan silmenin ve Ayasofya'yı tekrar kilise yapmanın hesaplarını yaptı. Hep yeni bir Haçlı Seferi başlatmayı planladılar. Lozan Antlaşması sadece bize verilmiş 100 yıllık bir süreydi.
Son yıllarda gerek Güney sınırımızda, gerek Akdeniz'de, gerekse Ege'de yaşananlar başlatılmak istenen Haçlı Seferi'nin hazırlıklarında artık sona yaklaşıldığının işaretini verdi. Bugün bağımsız hava savunma sistemimizi kurmak amacıyla Rusya'dan S-400 füzeleri almamıza bile sırf başlatacakları Haçlı Seferi'nde direnememiz için karşı çıkıyorlar.
Türkiye açık bir beka tehdidi altında.
Aklı selim herkes bunu görüyor.
Maalesef Türkiye'nin varlığını tehdit edenlerle işbirliği yapıp bu tehdidi algılayamamamız için çırpınanlar var. Partisini Batı destekli terör örgütü PKK'nın uzantılarıyla ittifak halinde seçime sokan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin beka sorunu yok.
YPG de bize saldırmaz" sözlerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
O YAZI BOŞUNA DEĞİLDİ
Hala Türkiye'nin beka sorunu olduğunu kavrayamayanlarımız için dün Yeni Zelanda'da Müslümanlara yönelik yapılan katliam iyi bir ders olmalı. Bu saldırı Türkiye ve Türklerin varlığına yönelik yüzyıllardır beslenen kinin bir kez daha dışa vurumundan başka bir şey değil.
Saldırgan, gerek katliamı yaptığı silahın üzerine yazdıkları ve gerekse de yayınladığı manifesto ile açıkça bizi tehdit etti
ÇIKIŞ YOLU BELLİ
"Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz.
Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinopolis hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak" ifadesini kullandı. Bu sözler, 2013'teki Gezi kalkışmasında duvarlara yazılan "Zulüm 1453'te başladı" sözünün de boşuna yazılmadığını, Haçlı Seferi hazırlığının bir parçası olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Eğer, bugün yaşadığımız tehlikeyi anlayamaz ve gafil avlanırsak, bizi sadece bölmekle kalmazlar topyekün haritadan silmeye kalkarlar. Kurtuluşumuz, "Tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak" ilkesine sarılmakta...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.