Erhan Gülenç

Ayasofya’yı ‘önüne geçilmez sel’ açtı

Türk milleti, Atatürk önderliğinde verdiği şanlı Kurtuluş Savaşı'yla bağımsızlığına kavuştu. Kendisini İç Anadolu'da küçük bir yere hapsetmek isteyen Sevr'i yırtıp çöpe attı.
Ancak açık söylemek gerekirse Türkiye, kazandığı bu bağımsızlıkla çok da bağdaşmayan bir karara imza attı.
O da Türklerin İstanbul'u fethinin, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açışının sembolü olan Ayasofya'nın ibadete kapatılıp müze yapılmasıydı.
Bu tam bağımsızlığımızın üzerine kendi elimizle düşürdüğümüz bir gölgeydi.
İŞGAL ALTINDAYKEN BİLE
Çünkü Türk milleti, İstanbul işgal altındayken bile Ayasofya'yı bırakmamış ve korumuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da önceki akşamki tarihi konuşmasında değindiği gibi işgal güçlerinin amacı Ayasofya'yı tekrar kilise haline getirmekti.
Çünkü biz nasıl Müslümanlar olarak Ayasofya'nın cami yapılmasıyla gurur duyuyorsak onlar da bundan utanç duyuyorlardı. Ayasofya'nın cami olmaktan çıkarılması da onları bu utançtan kurtaracaktı.
Ancak Ayasofya'yı koruyan Türk komutan, askerleriyle buraya girmeye çalışan işgalci subaya, caminin dört köşesine yerleştirdikleri tahrip kalıplarını gösterip "Ayasofya'nın üzerinize yıkılmasını göze alabiliyorsanız, buyurun girmeyi deneyin" dedi ve burayı teslim etmedi.
AYDINLIĞA KAVUŞACAKTIR
Fakat o gün işgal güçlerine dahi teslim edilmeyen Ayasofya, maalesef daha sonra tek parti döneminde önce "camilerin birbirine uzaklığının en az 500 metre olması gerektiği" kuralı getirilerek kapatıldı, ardından da müzeye çevrildi. Yani işgal yıllarında bile yapılamayanı bir anlamda biz kendi elimizle yaptık. Belki Ayasofya kiliseye çevrilmedi ama cami olmaktan çıkarılması bile Türk milletinin kaldıramayacağı ağır bir yüktü.
TAM BAĞIMSIZLIK SELİ
Ancak ünlü mütefekkir Necip Fazıl'ın 1965'te söylediği gibi Ayasofya mutlaka açılacaktı. Eğer Türkiye bağımsız bir devlet olarak yaşamayı sürdürecekse burasının da açılması gerekiyordu. Necip Fazıl, "Ayasofya'yı, artık önüne geçilmez bu sel açacak... Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın...
Sel yakındır" demişti.
Çünkü, Türkiye bir gün gerçekten kendisine vurulmak istenen tüm prangaları atacak ve yeniden tam bağımsızlık yoluna girecekti. Evet, bugün Ayasofya'yı cami olarak tekrar ibadete açan Türkiye'nin artık önüne geçilemez olan 'tam bağımsızlık' selidir.
YENİ ADIMLAR DA GELECEK
Türkiye, nasıl 'Sus' demelerine rağmen "Dünya beşten büyüktür" diye haykırmayı sürdürüyorsa, nasıl "Girme" dedikleri Suriye'ye girip terör örgütüne darbe indiriyorsa, nasıl "Karışma" dedikleri Libya'yı bağımsızlığına kavuşturuyorsa Ayasofya'yı da öyle ibadete açmıştır.
Bize yıllarca bazı tabular belletildi.
Ayasofya'nın artık ibadete açılamayacağına, açılırsa da adeta kıyametin kopacağına ve Batı'nın hışmına uğrayacağımıza inandırılmaya çalışıldık. Ancak, işte açtık ve o söyledikleri kıyamet kopmadı.
Merak etmeyin, Türkiye daha böyle nice adımlar atacak ve o söyledikleri kıyametlerin hiçbiri koparamayacaklar.
Çünkü artık 'bu sel' önüne geçilemez bir şekilde akmaya başladı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.