Hangisi ahlaksızca... Haber mi, zeytinliğe ‘havuzlu villa’ yapmak mı?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in icraatlarıyla ilgili bugüne kadar çok haber yaptık. Hatalarını dile getirdik, yaptığı olumlu işler olduğunda da övmesini bildik. Şato'ya taşındığını da ilk biz yazdık, kardeşini genel sekreter yaptığı vakfa borç denizinde yüzen belediye bütçesinden 8.9 milyon lira aktarmasını da...
En son Seferihisar Ulamış'taki zeytinliğe "Sıkma tesisi ve bakıcı evi yapacağım" diye izin alıp havuzlu villa inşa ettiğini de biz ortaya çıkardık. İzmir'de medyanın neredeyse tamamına yakını Büyükşehir'e göbekten bağlı olduğu için bu gerçekleri yazamadı. Bazıları bizim de onlar gibi 'üç maymunu oynamamızı' bekledi ama biz gazetecilikten taviz vermedik. Hiçbir zaman kimseye hakaret etmedik, iftira atmadık, gazetecilik sınırlarının dışına çıkmadık. Yaptığımız haberlerin hepsi belgeliydi. Nitekim bugüne kadar Soyer'le ilgili yaptığımız haberlerin hiçbirinin aksi kanıtlanamadı.
BU SÖZLER SOYER'E YAKIŞMADI
Fakat Başkan Soyer, maalesef dünkü açıklamalarıyla işi başka bir boyuta taşıdı.
Zeytinliğe yaptığı havuzlu villa ile ilgili haberlerimiz için "Gençler, bu çirkin örnekleri gördükçe, bu çamur içinde yapılan ve ahlaksızca saldırılarla yürüyen siyaseti gördükçe nasıl siyasete girecekler?" dedi.
Zarif bir insan olarak bildiğim Soyer'e bu açıklamaları hiç yakıştıramadım.
Birincisi biz burada 'siyaset' değil 'gazetecilik' yapıyoruz. Bir belediye başkanının zeytinlik alıp "Bunun üzerine sıkma tesisi ve bakıcı evi yapacağım" diye izin alarak havuzlu villa inşa etmesi dünyanın her yerinde haberdir. Belediyeden beslenen bazı medya kuruluşları bunu haber yapmıyorsa, bu olayın haber değeri taşıdığı gerçeğini değiştirmez.
AHLAKSIZLIĞI KİM YAPIYOR?
Sayın Soyer...
Size soruyorum... Eğer söylediğiniz gibi ortada bir 'ahlaksızlık' varsa...
Asıl ahlaksızca olan bizim haber yapmamız mı yoksa zeytinliğe 'yönetim ofisi ve bakıcı evi' ile 'sulama havuzu' adı altında 'havuzlu villa' inşa etmek mi?
Bu arada haydi gelin İzmir'de yaşayan bin kişiye bu inşa ettiğiniz merdivenli, ışıklandırmalı havuzun fotoğrafını gösterelim...
Görelim bakalım buraya kaçı 'sulama havuzu' diyecek? Resmen yüzme havuzu yapıyorsunuz ve buna sulama havuzu diyorsunuz. İzmirlilerin aklıyla dalga geçmeyin lütfen... Kendi ağzınızla söylüyorsunuz, zeytinlikte emeklilikte yaşamak için nasıl bir yapılaşma yapabileceğinizi araştırdığınızı ve onun için zeytin sıkma tesisi izni aldığınızı... Neden zeytin işleme tesisi için tek bir kazma vurmuyorsunuz da önce havuzlu villa yapıyorsunuz?
ÜZÜLECEK İŞLER YAPMAYIN
Lamı cimi yok! Yakalandınız işte Başkan!
Şato'yu kaçak tadilatla lojmana çevirirken yakalandığın, Karantina'daki iki katlı tarihi evinde izinsiz tadilat yaparken yakalandığın gibi... Eğer 4.5 milyonluk şehirde belediye başkanı oluyorsanız ve ekrana çıkıp "İzmir'de rızam olmadan kimse bir şey yapamaz" diye böbürlenmeyi biliyorsanız hata yaptığınızda eleştirilmeyi de olgunlukla karşılamanız gerekiyor. "Ailecek üzülüyoruz, kızlarımız da üzülüyor" diyorsunuz... Bizim kimseyi üzmek gibi bir amacımız asla olmadı... Ancak böyle durumlar yaşanmaması için öncelikle sizin, aileniz ve çocuklarınızı üzecek işler yapmamanız gerekmiyor mu Sayın Soyer?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.