Haydi başkanlar çözün şu katı atık bedeli sorununu!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i bu köşede sık sık eleştiriyoruz.
Bu defa kendisini tebrik edeceğim.
Biliyorsunuz İzmir'de vatandaşın yaka silktiği katı atık toplama bedeli ve katı atık bertaraf bedelleri var. Toplama bedelini ilçe belediyeler, bertaraf bedelini de Büyükşehir Belediyesi alıyor. Tahsilat İZSU faturaları üzerinden yapılıyor.
1 METREKÜPE 147 TL FATURA
Geçtiğimiz günlerde de bu köşede "Durdurun bu soygunu!" başlıklı bir yazı kaleme almış ve Konak'ta bir esnafın 1 metreküp su tüketen işyerine 147 lira su faturası gönderildiğini aktarmıştık. Faturaya göre Konak Belediyesi 87 lira 33 kuruş katı atık toplama ve Büyükşehir Belediyesi de 32 lira 16 kuruş katı atık bertaraf bedeli istiyordu. Sonuçta da ortaya böyle fahiş bir rakam çıkıyordu. Biz de Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a seslenerek, "Pandeminin vurduğu esnafa böyle bir fatura göndermeye vicdanınız nasıl el veriyor?" diye sorduk.
RAHATLATMALARI GEREKİYOR
Şimdi Soyer, bir açıklama yaptı ve ilçe belediyelerince belirlenen katık toplama bedellerine düzenleme getireceklerini söyledi. Soyer, "İlçe belediye başkanlarımızla konuştuk. Bir standart getireceğiz.
Vatandaşımızın mağduriyeti varsa bunu gidereceğiz" dedi.
İşte Soyer'i başlattığı bu çalışma nedeniyle tebrik ediyorum. Umarım birçok konuda yaptığı gibi bunu da lafta bırakmaz ve bu soruna köklü bir çözüm bulur.
Belediye başkanları bir araya gelerek İzmir'de bu konuyu bir standarda bağlar ve vatandaşın cebini yakmayacak bir rakam belirlemesi konusunda uzlaşırlarsa İzmirliye büyük hizmet yapmış olurlar.
BURSA VE DENİZLİ'DE ALINMIYOR
Tabii, sadece ilçe belediyeler değil Büyükşehir Belediyesi'nin kendisinin aldığı bertaraf bedelini de makul bir rakama çekmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, bu bedeller Bursa ve Denizli gibi kentlerde hiç alınmıyor. İzmirliler ise bu parayı uzun yıllardır ödemek zorunda bırakılıyor.
Başkanlardan İzmirlilerin bu konudaki mağduriyetini mümkün olduğunca azaltacak bir adım bekliyoruz.
KEMAL BEY'DEN PSİKOLOJİK HARP DİLİ
Sizlere dün bu köşede yalanlar üzerinden Türkiye ve Türk halkına karşı yürütülen psikolojik harpten bahsettim. Maalesef yalanların sonu gelmiyor. Bu arada yalanların bazen kaynağı bazen de ateşli savunucusu olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kullandığı dil de giderek ağırlaşıyor.
Yalanlar üzerine kurulan psikolojik harp saldırısı şiddetlendikçe Kılıçdaroğlu'nun da toplumu geren keskin çıkışları artıyor.
TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYOR
Öğretmenlere yaptığı hakaret hala akıllarda.
Dün de Kanal İstanbul'la ilgili "Bunun altına imza atan bürokratın burnundan fitil fitil getireceğim" dedi. Daha önce de AK Partililere selam verilmemesini istemişti. Toplumda kutuplaşmayı körüklemenin, tehdit dilini kullanmanın kime ne faydası var? Bu ülke AK Partilisiyle de CHP'lisiyle de bir bütün. Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışları halk tarafından destek görmüyor. Allah'tan CHP yönetimindeki birkaç kişi dışında bu nefret dilini parti tabanında da benimseyen kimse yok.
Bu yalanları ortaya atanlar ve bu nefret dilini hakim kılmaya çalışanlar Türkiye'ye büyük kötülük yapıyor. Türkiye bu oyunlara gelmeyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye yalanlara teslim olmayacak (29 Haziran 2021)
- Yapacağız edeceğizi bırak icraat yap (26 Haziran 2021)
- İZBETON’daki “bitüm krizi” İzmir’i vurdu (24 Haziran 2021)
- Rakamlar Soyer’in ‘Araç sayısı arttı’ bahanesini çürüttü (23 Haziran 2021)
- Kararlıyız, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz (22 Haziran 2021)